Çarşamba 25.05.2011 12:05
Son Güncelleme: Çarşamba 25.05.2011 14:02

Sınav mı, yarış mı?

İşte velilerin bu bakış açısı ve okulların da bu fikirleri pompalaması, daha o andan itibaren işi “sınav” olmaktan çıkartıp, “yarış” a dönüştürüyor…

ALEV BOZBEY

Basında uzun zamandır süregelen YGS tartışmaları, şifre var mıydı yok muydu soruları, sınavın tekrarlanıp tekrarlanmayacağı konusu, birkaç haftadır yerini seçimlerle ilgili haber ve tartışmalara, Fenerbahçe ve Trabzonspor arasındaki şampiyonluk yarışına bırakmıştı.Ancak Haziran ayının yaklaşmasıyla birlikte, binlerce öğrencinin gireceği üniversiteye yerleştirme ve seviye belirleme sınavları, gündemi yine meşgul edecek gibi gözüküyor...
Haber bültenlerinde, tartışma programlarında, çoğu tanıtım amaçlı eğitim öğretim programında sınavlar konusu yine sıkça işlenecek.. Bir yandan yapılan sınavların ve sorularının geçerlilik ve güvenilirlikleri sorgulanacak, bir yandan da sınavlara daha iyi nasıl hazırlanılabileceği, öğrenci, öğretmen ve velilerin neler yapmaları gerektiği gibi konular saatlerce, günlerce konuşulacak…
Sınavlar bittikten sonra öğrenciler, anne-babalar, okul ve dershane yöneticileri ve öğretmenlerin heyecanlı bekleyişlerinin yanında, "Elindeki puanla kim, hangi okula girecek?" sorusu haftalarca akılları kurcalayacak…
Sınavlarla ilgili gündem oluşturan yeni durumların dışında, aslında hemen her yıl hiç değişmeyen ve düşünülen konular var.. Girilecek sınavların belki de birkaç yıl öncesinden başlayan hazırlıkları, hangi dershaneye gidileceği, hangi kitapların alınacağı, hangi özel öğretmenlerin tutulacağı, hangi okulların hedeflendiği, o okullardan mezun olanların ileride ne kadar iş bulabileceği, kaç para kazanacağı, iş yerlerinde o okul mezunlarının itibar görüp görmediği, vs. vs. vs…

Buraya kadar, sorulara cevap aramaya çalışmak tamam… Peki ya daha sonrası ??? İşte esas "yarış" burada başlıyor zaten.. Milletçe pek çok şeyi abarttığımız gibi, bunu da biraz abartıyoruz galiba…
Ben; velilerin, çocuklarını daha ana sınıfına yazdırırken veya bununla ilgili okul ararken bu soruları sormaya başladıklarını gözümle gördüm, kulağımla işittim.
İşte velilerin bu bakış açısı ve okulların da bu fikirleri pompalaması, daha o andan itibaren işi "sınav" olmaktan çıkartıp, "yarış" a dönüştürüyor…
"Ayşe Hanım'ın kızı falan yeri kazandı. Bakalım benim oğlan nereyi kazanacak ?"
"Alttaki komşu oğlunu falan dershaneye gönderdi. Bak çocuk kazanamadı. Biz falancaya gönderdik bak gördün mü ? Kazandı."

"Ahmet Bey torununa ……'dan matematik dersi aldırmış. Çocuğun sadece bir boşu var. Bak sen hâlâ falanca hocada ısrar ediyorsun. Çocuğun geleceğiyle oynayacaksın vallahi…"

"O okuldan çıkanlar ne tıp kazanıyor ne mühendislik… Hiç akılları matematiğe çalışmıyor. Varsa yoksa sosyal faaliyet, fikir tartışmaları, kulüpler, etkinlikler falan.. Bak elalemin çocukları şakır şakır test çözüyor.."
Yani anlayacağınız; çocuklar, gençler ne istiyor? Neyi seviyor ? Hangi alana daha çok ilgi ve yetenekleri var ? Bu kadar test çöze çöze çıldırmıyorlar mı ? Yalnız kendilerine değil, topluma da faydalı bir birey olmayı önemsiyorlar mı ? Herhangi bir konuda açıklama veya yorum yapmaları gerektiğinde, iki lafı bir araya getirebiliyorlar mı ? Bir dilekçe dahi yazmak gerektiğinde, bunu nasıl yapacaklarını biliyorlar mı ?
Ne yazık ki bunların çoğu pek kimsenin aklına gelmiyor... Öğrencilerin farklı alanlardaki başarıları ölçülmüyor, yetenekleri görmezden geliniyor, birey olmanın gerektirdiği vasıfları ne kadar taşıdıkları ve en başta bunun için eğitilmelerinin şart olduğu hatırlanmıyor… Varsa yoksa test…Testi çözen yarışı kazanır… Çözemeyen için eh vallahi fazla yapabileceğimiz bir şey yok… Bu mantıkla, yarış her geçen gün büyüyor…
Çocuklarla beraber anne babalar yarışıyor, dershaneler yarışıyor, özel öğretmenler yarışıyor, okullar yarışıyor, sınıf öğretmenleri, branş öğretmenleri yarışıyor, idareciler yarışıyor… Durun daha bitmedi !!! Yan kuvvetler de devrede tabii !!!
"Başarıya giden yol için yeni düşünce teknikleri" "Sınavı düşünce gücüyle aşın" gibi sloganlarla kuantumcular(!) yarışıyor… Aile büyükleri adaklar adıyor, mumlar yakıyor… "Biz geçen yıl torunun sınavından önce şuraya şunu adadık, oldu" diyerek adaklar yarıştırılıyor…
"Sınav öncesi stres atın, başarıyı yakalayın ! Öğrencilere şehir turu. Sucuk-ekmek, meşrubat, tekne gezisi dahil …… TL." diyerek tur şirketleri, organizasyon firmaları yarışıyor…
Tüm bunlardan sonra, bu kadar yarışın, yarışçının ortasında, herkes "en iyi benim !" derdindeyken, hiç birimiz gençlerden şikayet etmemeliyiz aslında… "Aman bu yeni nesil çok değişik ! Ne hatır gönül biliyorlar, ne vefa ! Hepsi birbirinin önünü kesmek için, herkesin üzerine basıp geçiyor canım ! Nerede bizim nesil ! Bunların hepsi bencil !" demesin kimse…Hepimiz kendimize dönüp bir soralım…Kim getirdi bu güzelim çocukları bu hâle ?

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.