Giriş Tarihi: 8.05.2023 08:36 Son Güncelleme: 8.05.2023 08:36

Tevriye Nedir? Söz Sanatlarından Tevriye Ne Demek, Türk Edebiyatındaki Örnekleri Neler?

Edebi sanatlardan biri olan tevriye, Türkçede birçok eserin içerisinde yer almaktadır. Tevriye sanatı anlamla ilgili sanatlardan biri olarak kullanılır. Bir dizede, beyitte, dörtlükte sesteş bir kelimenin iki gerçek anlama gelecek bir şekilde kullanılması sanatıdır. Edebiyatta iham sanatı ile tevriye sanatı eş anlamlı olarak kabul edilmektedir. Fakat bu iki kavram eş anlamlı olsa da kastettiği anlam bakımından farklılıklar vardır. Tevriye nedir? Detaylı ele alacağız. Tevriye örnekleri ve daha fazlası…

Tevriye Nedir? Söz Sanatlarından Tevriye Ne Demek, Türk Edebiyatındaki Örnekleri Neler?

Edebi eserlerde anlama ayrı bir incelik katmak amacıyla farklı sanatlardan yararlanılır. Birden fazla anlamı olan herhangi bir sözcüğü iki anlama gelecek şekilde kullanma sanatına da tevriye sanatı denir. Bu söz sanatının en ince detayı daha çok yakın anlam değil de uzak anlam kastedilmesidir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus sözcükteki her iki anlamının da gerçek anlamda kullanılıyor olması diyebiliriz. Tevriye ne demek? Konu başlığımız altında ayrıntılı açıkladık. Tevriye örneklerine de ulaşabilirsiniz.

Tevriye Nedir?

Tevriye ne demek sorusunu şu şekilde açıklayabiliriz; edebi eserler içerisinde bir kelimenin hem yakın hem de uzak anlamına gelecek şekilde iki farklı anlamıyla kullanılması sanatıdır.

Buradaki en önemli incelik kelimenin hem yakın hem uzak anlamıyla kullanılıyor olmasıdır. Üstelik bu durum tevriye ve kinaye arasındaki farklı göstermektedir. Çünkü kinayelerde kelimeler hem gerçek hem de mecaz anlamıyla kullanılmaktadır. Tevriyede ise uzak ve yakın iki anlamıyla kullanılır. Yani tevriyede mecaz yoktur.

"Bu kadar letafet çünkü sende var

Beyaz gerdanında bir de ben gerek"

İkinci dizede "ben" ifadesi tevriye sanatı ile kullanılmıştır. Yakın anlamı, vücuttaki siyah kabartı; uzak anlamı ise, I. Tekil kişi şeklindedir.

Tevriye Örnekleri

"Âvâzeyi bu âleme Dâvud gibi sal

Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş"

"Gül gülse dâim ağlasa bülbül aceb değül

Zira kimine ağla demişler, kimine gül "

"Bir delikanlı haramîdir deyü afv ettiler

Asmadan kurtuldu ammâ çok sıkılmıştır şarâb "

"Bana Tâhir Efendi kelp demiş

İltifatı bu sözde zâhirdir

Mâlikî mezhebim benim zirâ

İtikatımca kelp tâhirdir" (Nefi)

Bir buse mi bir gül mü verirsin dedi gönlüm

Bir nim tebessümle o afet gülüverdi.

  • Gülüverdi: 1. Güldü - 2. Gül verdi

Sert oldu hava çıkma koyundan kuzucağım

  • Koyun: 1. Kuzunun anası - 2. Kucak

Bu kadar letafet çünkü sende var

Beyaz gerdanında bir de ben gerek.

  • Ben: 1. Deri üzerindeki siyah lekeler - 2. Birinci tekil kişi

Ulusun, korkma nasıl böyle bir imanı boğar.

  • Ulusun: 1. Kurt gibi ulusun (ulumak) - 2. Yüce, büyük olmak.

Baki kalır sahife-i alemde adımız

  • Baki: 1. Şairin adı - 2. Sonsuza dek