Tütünle mücadele kanseri frenledi

Tüm dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sırada gelen kanser hastalığında farkındalığı artırmak için kabul edilen 1-7 Nisan uluslar arası kanser haftasında, Sağlık Bakanlığı kansere ilişkin son verileri açıkladı. Bakanlık verilerinde bir iyi, bir de kötü haber var. Kötü haber; Kanser ölüm nedenleri arasında hala ilk sırada. İyi haber; tütüne bağlı kanserlerin artış hızında yavaşlama, tarama merkezleri sayesinde de erken tanı ile erken tedavi oranlarında artış yaşanması oldu. İşte kanserde son rakamlar:
Dünyada 14 milyon kişiye kanser teşhisi konuldu. 2030 yılında bu rakamın 22 milyona çıkması bekleniyor. Türkiye'de geçen yıl 175 bin kişiye kanser teşhisi konuldu ve 75 bini hayatını kaybetti. Tüm kanserlerinin üçte ikisi erkeklerde görülüyor. Her 3 erkek kanser hastasından biri akciğer kanseri. Her yüz bin kişide yılda 267 yeni kanser teşhisi konuluyor ve bunun 80'i tütüne bağlı kanser.
TÜTÜNLE MÜCADELE AKCİĞER KANSERİNİ AZALTTI
Son 5 yılda tütünle mücadeleye bağlı olarak erkeklerde tütüne bağlı akciğer kanseri yüzde 10-15 oranında azalma görüldü. Erkeklerde tütüne bağlı kanser sayısı 33 binden 30 bine, akciğer kanseri ise 22 binden 19 bine düştü. Buna karşılık kadınlarda tütüne bağlı akciğer kanseri en sık görülen on kanser arasında 4'üncü sıraya yükseldi.
MEME KANSERİ TEDAVİ EDİLEBİLİYOR
Dünyada ve Türkiye'de kadınlarda en sık görülen ve en çok ölüme neden olan meme kanseri kadınların korkulu rüyası olmaya devam ediyor. Kadınlarda her 4 kanserden biri meme kanseridir. Ancak son yıllarda Türkiye genelinde artan kanser vakaları Kanser Erken Teşhis-Eğitim ve Tarama Merkezleri (KETEM) sayesinde son 5 yılda kanser tedavisinde başarı oranı yüzde 60'a kadar çıktı. Medikal Onkolog Prof. Dr. Nilüfer Güler, Avrupa ve Amerika'da menopoz sonrasında daha sık görülen meme kanserin Türkiye'de menopoz öncesinde yani genç kadınlarda da çok sık görüldüğüne dikkat çekti. Son yıllarda tarama merkezlerinin sayısının artmasıyla meme kanserlerinin yüzde 50'sinin memeye lokalize evrede yakalanabildiğini ve bunun da tedavide başarı oranını artırdığını belirten Prof. Güler, kişiye özel tedavi sunan yeni nesil ilaçlar, farkındalık, bilinç düzeyi, sosyo-ekonomik düzeyin de meme kanserinde tedavisinde etkili olduğunu söyledi. Prof. Güler, "Meme kanseri tedavi edilen bir hastalıktır. Kronik bir hastalık olarak düşünmek ve onunla yaşamayı öğrenmek gerekir. Geçmişte metastazlı hastalarımızı 1.5-2 yılda kaybederken bu süre yeni tedaviler sayesinde 10 yıla kadar çıktı. Yani meme kanseriyle yaşayan hasta sayımız arttı" dedi.
MEME KANSERİNDE 3'LÜ KONTROL
Prof. Güler, 20 yaş üstü tüm kadınlara meme kanserine karşı şu tavsiyelerde bulundu
* Her ay adetin bitiminden sonraki hafta içinde kişi kendi meme muayenesini yapmalı. Memede asimetri, şekil ve renk değişikliği, meme başında çöküntü, deride çekinti, ele gelen kitle gibi belirtiler varsa klinik muayene gitmeli. Kansere bağlı kitlelerin onda dokuzunun ağrısız olduğu unutulmamalıdır.
* Klinikte mutlaka hekim muayenesi yapılmalı. (20-40 yaş arası her 3 yılda bir, 40 yaş sonrası her yıl)
* Hekim tavsiyesi ile önce mamografi çekilmeli. Mamografik tarama, 40 yaşta başlanmalı, her 1-2 yılda bir tekrarlanmalıdır. Kişinin risk faktörlerine göre tarama yaşı ve programları değişiklik gösterebilir. Meme ultrasonografisi bir tarama yöntemi değildir, mamografiye yardımcı olmak üzere yapılır. Mamografik tarama öncesinde hekim muayenesi gereklidir.
* Meme kanseri, erkeklerde az da olsa görülebilmektedir. Erkekler de meme bölgesinde bir kitle hissettiklerinde mutlaka hekime başvurmalıdır.