Twitter'la yabancı dil öğrenilecek

Fransa'da öğrenciler her sabah interaktif ekranı açarak derslerine başlıyor. Bu dersler kimi zaman kısa mesajlardan, fotoğraf ve videolardan oluşuyor. Diğer Fransız, Belçikalı, Kanadalı sınıfların "twitleri" ekranda görünüyor. Bütün öğrenciler bu mesajları yüksek sesle okumak için parmak kaldırıyor. Ayrıca "twit" göndermek isteyenler bunları önce defterlerine yazıyor, tüm yazım hataları kontrol edilip düzeltildikten sonra mesajlar gönderiliyor. Bu uygulama ile öğrenciler kısa sürede yabancı dil ve yazma öğreniyor. Türk eğitimciler, bu uygulamanın Fatih Projesi'yle daha sağlıklı hayata geçeceğini yabancı dil ve okuma yazmanın kolaylıkla öğrenileceğini açıkladı. Eğitimciler, sistemin sağlıklı yüremesi için önce bir pilot bölgede uygulanması ve yazılımının iyi olması gerektiği görüşünde birleşiyor. İşte eğitimcilerin görüşleri:
'DİJİTAL YERLİLER'
Prof. Dr. Adil Çağlar (Avrupa Meslek Yüksek Okulu Müdürü): Bu kuşak teknoloji ile büyüdü. Bu nedenle eğitimde teknolojiyi en iyi şekilde kullanıyor. Bizde bu konu henüz yeni yeni başladı. Fatih Projesi ile hızlanacak. Türkçe ve yabancı dil öğreniminin yeni yapılan düzenleme ile daha kolay ve hızlı şekilde sağlanacağına inanıyorum.
Prof. Dr. Betül Aydın (İstanbul Bilim Üniversitesi öğretim üyesi): Fransa'da gerçekleştirilen uygulamanın ülkemizde test edilmesi gerekir. Tek başına teknolojinin eğitimde başarılı olması düşünülemez. Bir takım faktörler öğrenmeyi etkileyebilir. Öğrenciler Twiiter yardımıyla yabancı dili kısa mesajlarla kolayca öğrenebilirler.
Prof. Dr. Ali Baykal (Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı): Bu tür çalışmalarda yazılım çok önemli. Anne ve babanın eğitim durumu, hane halkının sayısı eğitimde önemli etkenlerin başında geliyor. Fransa'da yapılan çalışmanın, bizde de yapılması durumunda aynı başarıyı göstereceğini söylemek doğru olmaz. Geçmişte yapılan yanlışlar yüzünden binlerce bilgisayar çöpe gitti. Eğitimde 'yaptık oldu' diye bir şey yok.
Neslihan Durmuşoğlu / Kültür Anaokulu İngilizce Öğretmeni: Ünlü futurist Marc Prensky 'On the Horizon (Ufukta)' adlı makalesinde 1980 sonrası doğan çocukları 'dijital yerliler' olarak adlandırmakta ve bu kuşağın teknolijiyle öğrenmeye daha yatkın olduğunu hatta bunu doğal olarak gerçekleştirdiklerini söylemektedir. Biz öğretmenler bu yeni dijital dünyaya ayak uydururken, öğrencilerimize en iyi şekilde ulaşabilmek için kendimizi ve tüm sistemi bu yeniliklere göre güncellemeliyiz.
FACEBOOK'TA SINIF SAYFASI
Öğretmenler, teknolojik eğitimde hangi kanalların kullanılabileceğini şöyle özetliyor:
TWİTTER: Olabilecek en kısa ve anlamlı işbirliği platformu. Küresel bir öğretmenler odası. Aynı etkileşimi öğretmenlerle öğrencileri ya da farklı okulların aynı sınıf öğrencileri arasında kurmak için kullanmak hiç de zor değil.
FACEBOOK: Bir öğretmenin liderliğinde; ortak bir sınıf sayfası yaratıp, tüm çalışmaların paylaşabileceği, yorumların eklenebileceği bir alan.
BLOG: Sınıf blogları üstünden çalışmak dijital yerliler için hem çok keyifli hem de motive edici bir uygulama.
GLOGSTER: Her konuda online poster hazırlanabilecek bir uygulama. Glog üstünden hazırladıgınız proje posterlerini Twitter ya da facebook'ta paylaşabilir, blogunuza da ekleyebilirsiniz.
WİKİ: Sınıflar arası ya da okullar arası ortak projeler üstünde çalışmak için kullanabilecek bir tür web uygulaması.