"Kriz yılsonunda bitecek"

Kırmızı renkte Türk bayrağıyla süslenmiş Connect'in direksiyonuna geçen Başbakan Erdoğan, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç ile birlikte aracı limana götürdü.
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, 50 yıllık bir hayali gerçekleştirdiklerini
belirtirken, Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç da, Ford Otosan'ın ünvanlarına ünvan katmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, Kuzey Amerika'ya araç ihracatının başlaması münasebetiyle Gölcük'teki Ford Otosan fabrikasında düzenlenen törene katıldı. Törende bir konuşma yapan Erdoğan, "Bugün Türkiye'den otomobilin anavatın sayılabilecek ABD'ye ilk otomobili ihraç ediyoruz. Ford Otosan başarısıyla birçok alanda yüz akımız oldu. Kocaeli'ni Avrupa'nın en önemli üretim merkezi haline getirdi.
Ürettiği araçlar yılın ticari araçları seçildi. Bugün de Türkiye'den Amerika kıtasına ilk ihracatı gerçekleştirerek bu unvanlarına bir yenesini daha ekledi. Ülkemize bu heyecanı yaşattığı için gönülden tebrik ediyorum. 50 yıldır ihracata, üretime, istihdama sağladığı katkılardan dolayı şükranlarımı ifade ediyorum" dedi.
"KRİZ YIL SONUNDA NORMALE DÖNECEK"

Krizin yıl sonunda normale döneceğini savunan Erdoğan, "Bu kriz er ya da geç yerini normalleşmeye bırakacaktır. Dünyada taşlar yerinden oynuyor, dengeler değişiyor, ekonomik aktörler kendini gözden geçiriyor. Yarın hem üretime, hem ihracata kaldığımız yerden çok daha farkı şekilde devam edeceğiz. Biz özellikle kriz dünyada sona erdiğinde Türkiye olarak 6,5 yılda elde ettiğimiz başarıyı daha ileriye taşımanın gayreti içindeyiz. Türkiye'de 2002'de toplam yatırım miktarı sadece 58,6 milyar dolardı. Bunun
43 milyar dolarını özel sektör gerçekleştiriyordu. 2008'de ulaştığımız seviye toplam yatırımda 193 milyar dolar oldu. Bunun 156 milyarını özel sektör, diğerini kamu gerçekleştirdi. 6,5 yıl önce 36 milyar dolar ihracat varken, 2008 sonu itibarıyla 132 milyar dolara ulaştığını görüyoruz. şimdi kriz söz konusu. Bu kriz Türkiye'den kaynaklanmıyor. Bunu en az zararla atlatacağımızı başından beri ifade ettik. Merkez Bankası rezervleri 25 milyar dolardı, bugün 65 milyar dolar döviz rezervimiz var. Bu güvenin aslında bir ifadesidir. Borçlanma faizi göreve geldiğimizde yüzde 63 idi, şimdi yüzde 12. Enflasyon 6,1. Biz bu rakamlara geçmişte şahit olmamıştık. Hep birlikte el ele çalıştık, yeni ufuklar belirledik ve yakaladık. Türkiye'nin ulaşması gereken noktanın bu olmadığını da biliyoruz. Küresel sektör yatırımı 22 milyar dolara çıktı. En sıkıntılı yılımız 2008'de 18,5 milyar dolara çıktı. GSMH 748 milyar dolarla ulaştı" diyerek, hedeflerinin cumhuriyetin yüzüncü yılında Türkiye'yi ilk 10 ekonomi arasına sokmak olduğunu anlattı.
"HAYAL SANILANLARI ÇOK ÇALIŞARAK GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRECEĞİZ"
Hayal sanılan hedefleri çok çalışarak bir bir gerçeğe dönüştüreceklerini ifade eden Erdoğan, "Bunları hayal olarak görenler olabilir. Bu seviyeleri ulaşılamaz hedefler olarak değerlendirenler olabilir. Ama biz inanıyoruz, kararlıyız. İnanırsanız tekeden bile süt çıkarırsınız. Ford Otosan'ın 50 yıllık geçmişine baktığımızda nereden nereye geldiğini görüyoruz. Demek ki kararlı olursanız oluyor. Ta Amerika'nın kuzeyine kadar gidebilirseniz. Ama koşturursanız, takip ederseniz olur. Ta Karaip'lere gidecek,
müşteri bulacaksınız. Müşteri ayağına gidene gider, gelmeyene değil. Bizim siyasi anlayışımızda da bu yatıyor. Çok koşacağız. Güven ve istikrarın olduğu bir Türkiye'yi dünyaya tanıtıyoruz. Eğer biz burada oturarak, 'Türkiye her yerde iyi tanıyor' dersek kendimizi aldatırız. Hala tanınmıyoruz. Çok çalışak, koşturacak gerçek manada tanınanacağız. Önemli olan o ülkelerin halklarının sizi tanıması. O bakımdan turizm diyoruz. Biz göreve geldiğimizde Türkiye'ye yılda 12 milyon turist geliyordu, artık 26 milyon
turist geliyor" dedi.
"KRİZİ FIRSATA DÖNÜŞTÜRMEK ADAM GİBİ ADAMLARIN İŞİDİR"
İşadamlarına krizi fırsata dönüştürme çağrısında bulunan Erdoğan şunları söyledi: "Krizi fırsata dönüştürme olayı adam gibi adamların işidir. Bunu fırsata dönüştürebilirsiniz. "Biz kriz dönemlerini nasıl fırsata dönüştürürüz" dedik ve daha sonra bunun semeresini de aldık. Türkiye 2010 ile birlikte bu yarışa çok daha hazırlıklı, farklı şekilde girecektir. Bir takım meselelerin istismarını görüyoruz. Bunlar Türkiye'ye kazandırmıyor, kaybettirmiyor. Tabii uluslararası şirketlerin yatırım yapması, zemin hazırlarsanız olur, ama daha önce Ford'un bürokrasiye takıldığı gibi olursa küresel sermaye gelmez. Ben hepsini kastediyorum. Yine de küresel sermaye bir yatırım için mesela Levent'te belediyeye ait yeri ihaleyle rekor fiyatla satın alıyor, sonra siz önünü kesiyorsunuz, iş bitiyor ve çekilmek zorunda kalıyor. Peki şimdi sat bakalım kaça satarsın. Bu kaybın sorumlusu kim? Bunun acısını, bunun kahrını bilen olarak biz yaşıyoruz. Allah aşkına, Ford gelmiş Türkiye'de 50 yıl önce Koç grubuyla büyük yatırım gerçekleştirmiş. Şimdi on binlerce kişi bu sayede ailesini geçindiriyor. Buna kim karşı durur. Buna her türlü hamasi söylemlerle karşı çıkanlar var. Gelin yol üzerindeki engelleri hep birlikte kaldıralım. Türkiye'ye ayak bağı olan ne varsa kaldıralım. Türkiye'nin istikrarını, huzurunu, güvenliğini engelleyen ne varsa hep birlikte mücadele edelim. Hükümetin tek başına mücadelesi yeterli olmaz. Her kesin elini taşın altına sokmalı. Hükümetimiz krize karşı birçok tedbirler aldı, almaya da devam ediyoruz.
Aldığımız tedbirleri yeniden reforme etme durumu olabilir. 2008'in ilk 4 ayında 104 bin otomobil satılmış. Şimdi rakamlara bakıyorum, 105 bin olmuş. ÖTV indirimiyle bundan sıçrama olacak. Üretimdeki daralmanın nisandan itibaren olumluya doğru sıçradığını görüyoruz. Beklentiler olumluya dönmüş durumda. Türkiye ihracat daralması oranlarında dünyanın birçok ülkesine nazaran çok daha iyi durumda. Bugün ABD'de ticari araç ihraç ediyor olmamız bunun en güzel göstergesi. Bu, ülkenin yurt dışındaki itibarını ciddi manada artırmaktadır"