Pazar 24.05.2009
Son Güncelleme: Cumartesi 23.05.2009

Zamanı gelince gitmeyi bilmek lazım

Enerji sektörünün en önemli isimlerinden biri olan Canan Ediboğlu, 28 yıldır çalıştığı ve bu dönemde Shell-Turcas birleşmesi ve Tüpraş- Shell konsorsiyumu gibi önemli işleri yürüttüğü Shell'den ayrılıyor

Akaryakıt sektörünün en tepedeki tek kadını O. Canan Ediboğlu. Dünyanın en güçlü akaryakıt şirketlerinden biri olan Shell'in ülke başkanı. 2002 yılında genel müdürlük, iki yıl sonra da ülke başkanlığı koltuğuna oturan Canan Ediboğlu, 28 yıl her kademesinde çalıştığı Shell'den ayrılıyor. Aslında Ediboğlu yaklaşık 2.5 yıl önce ayrılmayı kafasına koymuş ancak Shell şirketinin üst düzey yöneticilerinin ısrarıyla bu görevi bugünlere kadar sürdürmüş. 'Artık' diyor, 'Yapacağımı yaptım. Gençlere yer açmak lazım.' Ediboğlu'nun yöneticiliği sırasında akaryakıt sektörünün en önemli birleşmelerinden biri olan Shell-Turcas birleşmesi yaşandı ki bu birleşme Shell içinde en başarılı şirket birleşmesi olarak başka ülkelere örnek model olarak gösterildi. Canan Ediboğlu, sektörün en kritik döneminde önemli bir koltukta oturuyordu. Petrol Sanayicileri Derneği (PETDER) başkanıyken, akaryakıt sektörünün yeniden yapılanmasına liderlik yaptı. Petrol yasası çıkarken, yeni yönetmelikler uygulamaya konarken, kaçak akaryakıtla önemli bir mücadeleye girişilirken, Ediboğlu PETDER şapkası ile kendi sektörü ve enerji bürokrasisiyle bire bir çalıştı ve bu yeniden yapılanmayı yönetti. Türkiye'nin en büyük özelleştirmesi olan- Tüpraş'ın yüzde 51'inin özelleştirilmesinde Koç- Shell konsorsiyumunda da Ediboğlu, vizyonuyla önemli bir rol oynadı. Shell'in global Ar-Ge merkezinin, Tüpraş'ın işletme faaliyetlerinin iyileştirilmesine danışmanlık yapmasını sağladı. Tabii bir de Botaş ile Shell'in yaptığı önemli bir anlaşma da onun döneminde hayat buldu. Konuya yakın çevreler hatırlar. 2021 yılına kadar 250 milyon metreküp doğalgazı Türkiye'de tüketiciye sunma görevini Shell üstlendi.
- Akaryakıt sektöründe önemli bir yeriniz var. Shell'de 28 yıl çalıştınız ama henüz kenara çekilecek yaşta değilsiniz. Kalmanızı çok istediklerine göre, niye ayrılıyorsunuz? Şirket inanılmaz büyüdü. Shell, birçok ülkeden çekilirken, Türkiye'yi yatırım yapacağı 6 ülkeden biri arasına koydu. Ben bu süreçlerde çok çalıştım ancak artık alttan gelenlere biraz yer açmak lazım. Üst düzeyde yapabileceğiniz şeyleri zaten ilk yıllarda yapıyorsunuz. Son 7 yıl çok yoğun çalıştım. Son iki yıldır ayrılmak istiyordum ama hep uzatılıyordu. Bana, 'Burası senin kendi şirketin' diyorlardı ama ayrılmayı bilmek lazım. Shell'de kadınlar 50, erkekler 55 yaşında emekli oluyor. Üstelik bu kuralı biz koyduk. Şimdi biraz esnetildi ama zamanı gelince gitmek lazım.
- Aynı şirkette 28 yıl! Neden başka şirketlerde çalışmadınız? İngiltere'de iki yıl üniversitede asistanlık tan sonra Shell'de çalışmaya başladım ve ne zaman iş aramaya başlasam bana hep yeni işler verildi. O nedenle Shell'in finanstan pazarlamaya kadar her kademesinde çalıştım. Shell farklılıklara çok önem veriyor. Shell'i bırakamadım açıkçası.
- Sizin pozisyonunuza gelen kadın sayısı çok değil. Siz kadın olmanın avantajını ya da dezavantajını yaşadınız mı? Kadınlar kendi seçiminden dolayı üst pozisyona çıkamıyor. Yani sürekli seyahat etmek, eve vakit ayıramamak büyük özveri. Bazı kadınlar bunu istemedikleri için o pozisyonlara çağrıldıkları halde gitmiyor. Shell'de kadınların yönetim kademelerine yükselmesinin önüne hiçbir engel çıkarılamaz. "
SHELL'DE AYRIMCILIK BARINAMAZ"

- Shell'in kadın yöneticiye bakış açısı nasıldı? Shell'in en önemli ilkelerinden birisi çeşitlilik ve katılımcılık. Bu yüzden ayrımcılık Shell'de barınamaz. Burada yalnızca kadın-erkek eşitliğinden söz etmiyoruz. Bunun yanı sıra cinsel yönelim, etnik, dinsel, kültürel ve yaş açısından da çeşitliliğe önem veriyoruz.
- Shell'deki kadın çalışan oranı ne kadar peki? Türkiye'den söz edeyim. Bizim çalışanlarımızın yüzde 25'ini kadınlar oluşturuyor.
- Sektörün bilgi birikimiyle en dikkat çekici üyelerinden birisiniz. İş hayatını tamamen mi bırakacaksınız? Çok öyle değil. Sosyal sorumluluk projelerine ağırlık vereceğim. Bir de üç-dört şirketin bağımsız yönetim kurulu üyesi olarak çalışacağım.
- Bağımsız yönetim kurulu üyeliği yurtdışında önemli bir meslek. Ama Türkiye'deki şirketler bu konuda zayıf. Sizin sayenizde bir hareket gelebilir mi? Hangi şirketlerle görüşüyorsunuz? Ne yazık ki öyle. Özellikle aile şirketleri bağımsız yönetim kurulu üyeliklerine sıcak bakmıyor. Oysa çok önemli. Çünkü operasyonun içinde olmadığın zaman, dışarıdan bakınca çok daha iyi görüyorsunuz şirketin içini, nereye gitmek istediğini, ne yapması gerektiğini. Birkaç şirketle görüşüyorum ama izin verin sonra açıklayayım.
YOĞUN ÇALIŞINCA HAYATI ISKALADIM
- Peki bu yoğunlukta neleri ıskaladınız?
Hayatı tabii ki. Pek çok şeyi ıskaladım. Spora ağırlık vermek isterdim ama yapamadım. Shell'de çalışırken hep kendi konumla ilgili okurdum. Genel kültürüm geri kaldı biraz. Enerji dışındaki konuları okuduğum zaman hep suçluluk duyardım. Şu mevzuatı da okumalıyım derdim hep. Daha çok kayak yapmayı, çocuklarımla daha çok vakit geçirmeyi ve daha çok kitap okumayı isterdim. Oysa yürüyüşe bile vakit olmadı. Belgrad Ormanı'nda bir kez bile tam tur yürüyemedim, hep yarım tur yapıp dönmek zorunda kaldım. Çünkü hep yetişecek bir toplantı, iş vardı.
PETROL FİYATI GELECEK YILLAR İÇİN OLABİLECEK EN ALT SEVİYEDE 
- Enerjide gelecek senaryolarınız nedir? Dünya nereye gidiyor? Bugün enerji konusunda üç somut gerçekle karşı karşıyayız. Birincisi, dünya enerji talebi, gerek gelişmiş, gerekse gelişmekte olan ülkelerde artmakta. Öyle ki 2050 yılına geldiğimizde enerji ihtiyacımız şimdikinin iki katı olacak. İkincisi, "Kolay petrol" dediğimiz ulaşılabilir petrol ve gaz kaynakları talebin artış hızına yetişemiyor. Üçüncüsü, daha fazla enerji tüketimi, daha fazla karbondioksit emisyonu demek, yani iklim değişikliği tehdidinin büyümesi demek.
- Petrol fiyatları ile ilgili öngörüleriniz nedir? Petrol fiyatlarıyla ilgili bir öngörüde bulunmak mümkün değil. Öyle bir dönemden geçtik ki, petrol fiyatları varil başına Temmuz 2008'de 140 dolara kadar çıktı, daha sonra 40 dolara kadar düştü. Biz ne böyle bir yükselişi, ne de bu oranda bir düşüşü öngörebildik. Ancak dünya enerji talebinin önümüzdeki 20 yıl içinde yüzde 40-45 düzeyinde bir artış göstereceğinin kaçınılmaz olduğu ve yeni petrol alanlarına büyük çaplı yatırımlar yapılacağı düşünüldüğünde, bugün petrol fiyatlarının gelmiş olduğu seviyenin önümüzdeki yıllar için en alt düzey olacağını söylemek mümkün.
SEKTÖRE, SANKİ KAYIT DIŞI VARMIŞ GİBİ HAKSIZLIK YAPILIYOR
- Türkiye'nin içinde bulunduğu enerji coğrafyasında nasıl bir değişim yaşanır?
Türkiye global enerji sorununun çözümünde son derece stratejik bir pozisyona sahip. Coğrafi olarak en büyük üretici ülkeler ile, en büyük tüketici ekonomiler arasında yer alıyor. Üretilen petrol ve gazın büyük tüketici pazarlarına ulaştırılmasını sağlayacak boru hatları projelerinin geçiş coğrafyasındayız. Shell Dünya Başkanı Jeroen van der Veer, bundan 10 yıl önce Türkiye'de boru hattının bulunmadığını hatırlatmış ve "30 sene sonra baktığımızda bu coğrafyada da boru hatlarından oluşan bir tabak spagetti görüntüsüyle karşılaşacağız" şeklinde çarpıcı bir benzetme yapmıştı. Gerçekten de bu, hem Türkiye'nin enerji politikalarına, hem de dünyanın enerji ikmal ihtiyaçlarına yüzde yüz uyan bir tablo. Türkiye bir enerji üssü olmak istiyor ve bunun için çok sayıda enerji hatları projesini yürütüyor.
- Akaryakıt sektörü miktarı çok büyük olan cezalarla dikkatleri çekti. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Sektörün serbest piyasa ekonomisi temelindeki hukuki altyapısı daha çok yeni ve bunun uygulanmasında sancılar yaşanıyor. Yönetmelik yorumlarındaki farklılıklar nedeniyle çok büyük miktarlarda cezalar söz konusu oluyor ve bunlar sanki akaryakıt şirketlerinin kayıt dışı faaliyetleri varmış ya da vergi yükümlülüklerini yerine getirmiyormuş gibi bir algıya yol açıyor ki, biz bunu büyük bir haksızlık olarak görüyoruz. Yine aynı nedenden kaynaklanan, ulusal marker gibi uygulamaların yol açtığı teknik ve operasyonel sorunlar da var. Bunlar büyük kayıplara ve haksız kararlara yol açabiliyor.
BENZİN SATIŞLARI KRİZDE YÜZDE 3.5 GERİLEDİ
- Krizle beraber akaryakıt sektörü ne kadar küçüldü? Kriz Türkiye'de ve dünyada sektörü nasıl etkiledi?
Geçen yıl Ocak-Nisan döneminde benzindeki satış rakamları 908,451 m3 düzeyindeyken bu yılın ilk 4 ayında bu rakam 880,912 m3 olarak gerçekleşti. Bu, yüzde 3.5 düzeyinde bir düşüşe tekabül ediyor. Motorinde düşüş ise daha fazla. Yüzde 5.5 düzeyinde.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.