'En kötüyü gördük, her şey iyi olacak demek için erken'

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, mevcut tahminlerin bu yıl yüzde 3.6'dan daha büyük bir daralmayla karşı karşıya kalınacağını gösterdiğini bildirdi. Ali Babacan, NTV'de katıldığı programda yaptığı açıklamada, Türkiye'nin mal sattığı ülkelerin ortalama büyüme oranının eksi 3.9 olacağının tahmin edildiğini, bu durumun Türkiye'nin dış ticaretini de etkileyeceğini vurguladı.

DARALMADA REVİZYON
Yüzde 3.6 daralma tahmininde revizyon olabileceğini kaydeden Ali Babacan, şunları söyledi: "Orta Vadeli Program'da bu rakamla ilgili bir revize gelebilir. Şu anki tahminler bu sene eksi 3,6'dan daha olumsuz bir büyümeyle karşı karşıya kalacağımızı gösteriyor. Katılım Öncesi Ekonomik program ile açıkladığımız eksi 3,6'dan bir miktar daha olumsuz bir büyüme rakamı çıkabilir ona hazırlıklı olmamız lazım.'' Sanayi üretimi rakamlarını da değerlendiren Babacan, sanayi üretimindeki kötüye gidişin yavaşladığını ifade etti.

DÜZELME SİNYALLERİ VAR
Hem dünyada hem Türkiye'de düzelmeyle ilgili küçük küçük sinyaller görüldüğünü, ancak henüz "En kötüyü gördük bundan sonra her şey daha iyi olacak, bir düzelme trendine girdik" demek için erken olduğunu kaydeden Babacan, birkaç ay daha dünyayı ve Türkiye'yi izlemek gerekeceğini söyledi. Ali Babacan, ÖTV ve KDV indirimlerinin bazı ürünlerde devam edilebileceğini, bazılarında oranın değişebileceğini, bazılarında tamamen kesilebileceğini ya da süre olarak değişikliğe gidilebileceğini söyledi. Ayın 15'ine birkaç gün kala bu konuda bir açıklama yapacaklarını dile getiren Babacan, hurda indirimi konusunda kesinleşmiş bir kararları bulunmadığını bildirdi.
OBAMA'YI YORUMLADI, BAŞSAVCI'YA CEVAP YOK
Bakan Babacan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın "muhafazâkar partiler öne çıktıkça ekonomik büyümeye daha çok vurgu yapılmak suretiyle laikliğin gündemden düşürüldüğü görülmektedir'' şeklindeki açıklaması hatırlatılarak, değerlendirmesinin sorulması üzerine de "Bunu cevap vermeyi gerektirecek bir açıklama olarak görmüyorum. Her hükümet tabii ki bu ülkenin ekonomisini daha iyiye götürmek için çalışacak. Ekonomi geri planda bırakılıp çok daha farklı tartışmalar mı olmalı ülkede? Buna cevap vermek istemiyorum'' dedi. Babacan, Obama'nın Kahire'deki konuşmasını ise, "Olumlu, dengeli, problemlere 'Ben süper gücüm' diye yaklaşmayan, empati ağırlıklı bir konuşma'' olarak yorumladı.
'REFAHTAKİ DARALMAYI 72 MİLYON KİŞİ HİSSEDECEK'
İşsizliğin çözümünün özel sektörde olduğunu ve hızla üretimin, istihdamın artmasını sağlayacak tedbirler almak gerektiğini belirten Babacan, kamudaki işçilere verilecek zam oranına ilişkin bir soruyu da şöyle yanıtladı: "Gönül ister ki kamuda çalışan işçilerimize, memurlarımıza, hatta emeklilerimize mümkün olan en geniş imkânları sunalım. Ama bu yıl farklı bir yıl. Önceki yıllarda 'çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz' dedik, refah payı verdik. Bu sene ise refahın artması değil, daralması söz konusu. Türkiye'deki 72 milyon kişi bunu az ya da çok hissedecek. Kamudan maaş alanlar şunu bilmeli; devletin elindeki imkanlar nispetinde azami ne yapılacaksa yapılacaktır, ama ötesi genel makro dengeler üzerinde hasara yol açar."
IMF'SİZ SENARYO İÇİN DE HAZIRLIK TALİMATI VERDİK
Babacan, IMF ile telefonla ve yüz yüze görüşmelerin sürdüğünü, 2 hafta içinde Ankara'ya gelecek IMF Birinci Başkan Yardımcısı John Lipsky ile de uzun görüşmelerinin olacağını bildirdi. "IMF olsun ya da olmasın Türkiye için neler gerekiyor bunun için çalışıyoruz'' diyen Babacan, "Hükümette IMF'siz de yapabiliriz'' şeklinde bir anlayışın giderek güçlenip güçlenmediğine ilişkin soruyu da şöyle yanıtladı: "Bizim ilgili birimlerimize talimatımız; hem IMF'li hem IMF'siz hem dünyadaki farklı senaryolara karşı hem de bizim IMF ile ilgili alacağımız karara bağlı olarak her türlü senaryoyla ilgili hazırlıklarını yapmaları. Bizim Türkiye olarak IMF olsun olmasın yapmamızın elzem olduğu işler var. Bütçedeki faiz dışı fazladaki açığımızı kapatmak için yapmamız gereken işler var.''