Gabon ile aynı kefede tutulmanız haksızlık!

İngiltere'nin en büyük bankalarından Royal Bank of Scotland, dün yayınladığı bilgilendirme notunda, bazı ülkelerle kıyaslayarak Türkiye'nin kredi notu açısından haksızlığa uğradığı eleştirisinde bulundu. Tim Ash tarafından kaleme alınan raporda, derecelendirme kuruluşlarının analizlerinin büyük resmi görmekten uzak olduğu savunuldu. Büyük sıkıntı yaşayan Letonya ile Türkiye arasındaki kredi karşılaştırmasının dahi durumun ne kadar adaletten uzak olduğunun görülebileceği ifade edildi.

GABON VE NİJERYA İLE AYNI
Türkiye'nin kredi notlarının yatırım yapılabilir seviyenin altında (Ba3/BB-) olduğuna dikkat çekilen çalışmada, "Türkiye'nin ekonomik durumuna bakıldığında neden Gabon ve Nijerya ile aynı kredi notuna sahip olduğunu anlamakta güçlük çekiyoruz" denildi. Türkiye'nin yatırım yapılabilirlik açısından Mısır'ın dahi iki derece altında yer almasının anlamsız olduğunu vurgulayan Ash, "Eğer kredi derecelendirme kuruluşlarının öncelikleri AB üyeliğine yakınlık ise (Litvanya örneğinde olduğu gibi) Türkiye elbette burada da Mısır'ın önünde" değerlendirmesinde bulundu. AB üyeliği konusunda Türkiye'nin durumunun ilgili kuruluşlar tarafından doğru değerlendirilmediğini dile getiren Ash, şöyle dedi: "Türkiye, AB üyesi olan Macaristan'ın 3- 5 derece altında bulunuyor. Oysa Macaristan'ın dış ve kamu finansmanı Türkiye'den çok daha kötü durumda. Macaristan bu nedenle zorunlu olarak IMF ile masaya oturmak zorunda kalırken, Türkiye yoluna IMF'siz devam etmeyi tartışıyor. Romanya ile karşılaştırıldığında da Türkiye'nin kredi notu 2-3 derece düşük. Romanya da IMF anlaşması imzalamak durumunda kaldı. En az 3 AB üyesi ülkenin daha IMF anlaşması imzalamasını bekliyoruz." Türkiye'nin Latin Amerika ülkelerinin de altında kaldığına dikkat çekilen çalışmada, " Türkiye, Brezilya ve Kolombiya'nın da 3 derece altında bulunuyor. Türkiye'nin bu ülkelerin altında olması doğru görünmekle birlikte, aradaki fark 3 derece olacak kadar büyük mü, soru işareti. El Salvador, Guatemala ve Kostarika'nın bir ve iki derece altında" denildi. Hugo Chavez yönetimindeki Venezüella ile Türkiye'nin aynı kefede değerlendirilmesi için de, "İki ülkenin aynı kredi notuna sahip olmasının ülke açısından yarar sağlamayacak bir tasnif olacağına inanıyoruz" ifadesi kullanıldı.

RUSYA İLE KIYAS
En mantıklı mukayesinin Rusya-Türkiye karşılaştırması olacağına işaret edilen çalışmada, "Yatırımcılar Rusya'yı satmaya Lehman öncesinde başlamıştı. Rus şirketleri borçlarını çevirmekte büyük güçlük çektiler, dış finansman fazlaları düşen petrol fiyatları nedeniyle tersine döndü. Rusya 409 milyar dolarlık rezervle Türkiye'den üstte olmayı hak ediyor ama bu fark 4-5 derece olacak kadar yüksek mi?" sorusu yöneltildi.
MERKEZ BANKASI DA NOTTAN RAHATSIZ
TÜRKİYE'NİN düşük kredi notu, ekonominin en önemli kurumlarının yöneticilerinin de tepkisini çekiyor. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, 4 Haziran'da yaptığı açıklamada, Türkiye'nin kredi notunun BB olduğuna ve bunun yatırım yapılması riskli ülkelere verildiğine işaret ederek, şöyle demişti: "Türkiye'nin finans sistemi krize kredi notunun ima ettiğinden çok daha fazla direnç göstermiştir. Krize rağmen Türkiye'de bugüne kadar bankacılık sistemi için bir tedbir paketine ihtiyaç duyulmamıştır."
SIFIRCI HOCA'DAN DESTEK VAR, NOT ARTIRIMI YOK
ULUSLARARASI kredi derecelendirme kuruluşlarından Fitch Ratings, Şubatta yaptığı açıklamada, Türkiye'nin notunun IMF ile anlaşma olmasa da değişmesinin beklenmediğini belirtmişti. "IMF ile anlaşma Türkiye için olumlu bir gelişme olur. Ancak Türkiye, anlaşma olmaması halinde farklı kaynaklardan finansman bulabilir. Bu durum kredi notunun düşürülmesini gerektirmez" açıklaması yapan Fitch, ocakta da Türkiye'nin BB (-) olan uzun dönemli döviz cinsinden kredi notunu aynen teyit etmiş, görünümünü de "durağan'' olarak açıklamıştı.

TARAFSIZ BAKILSA FARKLI OLURDU
MARMARA Üniversitesi'nden Doç. Dr. Erhan Aslanoğlu, Türkiye'nin durumunun objektif bir şekilde değerlendirildiğini düşünmediğini belirterek, şöyle dedi:"Şu anda sıfırdan notlar yeniden verilse İzlanda gibi iflasın eşiğindeki bir ülkenin Türkiye'den yüksek not alması söz konusu bile olamazdı. Tarafsız bir kurum bu değerlendirmeyi yapsa bizim yerimiz çok farklı olurdu. Derecelendirme kuruluşlarının son 15 yıllık tarihinde ciddi bir sorun yaşanıyor."