'Öncelik orta vadeli plan IMF beğenirse destekler'

Türkiye'nin büyümesini kamu değil özel sektörün yatırımları ve halkın tüketimi sağlıyor. Büyüme içinde yüzde 68'lik bir payı olan özel tüketimin yüzde 10 artması durumunda diğer kalemler sıfır büyüse bile Türkiye'nin tüketim sayesinde büyümesi yüzde 6.8 olur." Bu sözler Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın dün Türkiye Reklam Konseyi tarafından başlatılan "Alın Verin Ekonomiye Can Verin" adlı kampanyasında sarfettiği sözler.

KARAMSAR TABLO ÇİZDİ
Kampanyaya destek için geldiği İstanbul'da Babacan dünya ekonomisindeki belirsizlikler konusunda önlemler alınmazsa yaşanabilecekler hakkında karamsar bir tablo çizdi. Ancak bu söylediklerinden çok konuşmasında merak edilen 2 önemli konu; Orta Vadeli Plan'ın (OVP) ne zaman açıklanacağı ve IMF ile anlaşma yapılıp yapılmayacağıydı. Babacan bu iki soruya da net yanıt vermedi. OVP için "Çalışıyoruz, tam tarih veremem", IMF için "Bizim programımız OVP, eğer buna destek verirlerse mutlu oluruz, ancak şu anda görüşmelerimiz sürüyor" sözlerinin ötesine geçmedi. Bununla birlikte Babacan satır aralarına OVP ile ilgili birçok not sıkıştırdı. Bütçe açıklarının azaltılması konusunun OVP'nin en önemli unsurlarından biri olacağını belirten Bakan, derlenip toparlanma planının ortaya konulması ve özelin önünün açılmasının bu programın temeli olacağını vurguladı. Satırbaşları şöyle:

UZUN SÜREYE TAHAMMÜL YOK
Son 2 aydır yapısal reformları da kuşatan bir program üzerinde çalışıyoruz. Sosyal güvenlik, sağlık, yerel yönetimlerin mali bünyeleri, enerji, gibi alanlarda köklü adımlar atmamız gerektiğini ifade etmek istiyorum.
Oluşturulacak orta vadeli program güven veren bir program olması öncelikli hedefimiz. Biz kendi programımızı ortaya koyacağız. IMF, Dünya Bankası dahil buna destek vermek isterlerse bu desteği almayı arzu ederiz. Bu konuda diyalog devam ediyor. Kesinleşmeden açıklama yapmayı uygun görmüyorum. Çalışmalar nihayete erince, zamanı gelince gerekli açıklamaları yapacağız. Ama çok uzun süreye de tahammülümüz yok. Yine de pek çok ülkeden önce açıklayacağız.
2008-2009'da bütçe açığında büyük bir borç yüküyle karşılaşılacak. Açık için görülebilirlik öngörüyoruz.