Borsada 27 ayın rekoru

Hafif pozitif bir açılış yapmasının ardından alımların hızlandığı İMKB'de, dış piyasalardaki olumlu seyrin desteğiyle İMKB 100 endeksi 27 ayın rekorunu kırdı. Borsa günü yüzde 3.46 yükselişle 57,044.66 puandan tamamladı. Bankacılık endeksi ise yüzde 5.27 arttı.
Küresel piyasalardaki kazançlar ve TL'nin siyasi endişelerde bir süredir diğer gelişmekte olan piyasalara göre geride kalmış olmasının da desteğiyle kur ve faiz geriledi.
Bankacılar Londra kaynaklı girişlere dikkat çekerken euro/dolar paritesindeki düşüşün TL'deki kazançları sınırlamasıyla TL'de bono ve İMKB'ye göre daha sınırlı bir kazanç olduğunu da belirtiyorlar.
Tahvil/bono piyasasında bu hafta yüzde 9.20 seviyesini test eden gösterge tahvil bugün yüzde 8.89 ile 23 Şubat'tan buyana en düşük seviyeye gerilerken. Euro/dolar paritesinin 1.33 seviyesinin altını test etmesine rağmen dolar/TL 1.54'ün altına geriledi.
TL'nin bugün diğer gelişmekte olan ülke para birimlerine göre daha iyi performans gösterdiğini belirten bir bankacı, "Nispeten piyasa sakin. TL'ye giriş görüyoruz borsa ve bono tarafı daha iyi TL'ye göre ama TL de sepet bazında euro/dolar aşağı giderken değer kazandı. Bence burada bir süredir TL'nin siyasi gelişmelerle ve enflasyon endişeleriyle geride diğer piyasalardan kalmış olmasının payı da var" dedi ve ekledi:
"Sanki biraz siyasi endişelerle artan kayıpların geri dönüşünü görüyoruz piyasada. Londra'dan hatırı sayılır giriş görüyoruz. EM'lere göre daha iyi performans gösteriyoruz. Mesela faiz indiriminden önce Güney Afrika'nın performansı çok çok iyiydi şimdi son 1 hafta için konuşursak sanki eşitlenmiş gibiyiz. Siyasi riskler açısından piyasa şimdilik 'izle-gör'e geçti. Risk ötelendi biraz diyebiliriz."
Güney Afrika Merkez Bankası bugün gösterge faizi beklenmedik şekilde 50 baz puan indirerek yüzde 6.5'e çekti.
Avrupa Birliği'nin (AB) bugün gerçekleştirilecek zirvesinden Yunanistan'a ivedi bir çözüm çıkmayabileceğine ilişkin endişelerle euro/dolar paritesi bugün 10 ayın yeni en düşük seviyesi olan 1.3300'un da altını görürken, buna paralel dolar/TL'de 1.55 seviyesine yaklaşmıştı. Ardından küresel kayıpların da yerini kazançlara bırakmasıyla dolar/TL spot kapanışta 1.5380/1.5405 lira oldu.
Öte yandan bugün Reuters'da yer alan bir analizde hükümetin anayasanın bazı maddelerini değiştirme adımlarında sona yaklaşılırken, uzlaşma sağlanamayacağı beklentilerinin siyasi riski artırma olasılığını değerlendiren analistler, kesin gidileceği gözüyle bakılan referandumdan hükümetin elinin güçlü çıkacağı beklentisinin ağır bastığını ve mevcut demokrasi ekseninden çıkılmasına yol açacak bir gelişme olmadığı sürece hisse senetlerinin bu dönemde herhangi bir siyasi riski fiyatlamasının beklenmediğini söylüyorlar.
Analistlere göre, hâlâ gelişmekte olan pek çok ülke borsasına göre iskontolu olan İMKB, ABD borsalarına bağlı gelişmelere duyarlılığını sürdürüyor ve dışarıdan yeni önemli negatif bir gelişme olmadığı sürece endeks 57,000 seviyelerini zorlayacak görünüyor.
Siyasi gelişmelerin daha sınırlı, hatta bazen hiç hissedilmediği tahvil/bono piyasasında da bugün son 1 ayın yeni en düşük seviyesi test edildi. Gösterge faiz bugün işlem bazında yüzde 8.89 ile 22 Şubat'tan beri en düşük seviyelere geriledi. Kısa süre önce enflasyon endişeleri ve TCMB faiz artışları söylemlerinin de etkisiyle işlem bazında yüzde 9.20'yi test eden gösterge faiz bugün spot kapanışta yüzde 8.89 valörlüde yüzde 8.91 seviyesindeydi.
Bir bankacı, "Lokal bankaların alımları, ilk çeyrek bilanço son günün yaklaşması bir çok etki var aslında. Lokal alımlar piyasadaki kağıt arzını da sınırlıyor. Şimdilik Mart ayı enflasyonunun da düşük geleceği neredeyse kesinleşmişken bonoda kısa vadede yükseliş beklenmemeli" dedi.
BGC Partners Başekonomisti Özgür Altuğ dün yayımladığı "Bono faizleri yükselmeli, ancak yükselemiyor neden?" başlıklı raporda enflasyondaki artış, orta vadeli enflasyon beklentilerindeki bozulma, kısa vadeli enflasyon beklentilerinin TCMB'nin öngörüsünün oldukça üzerinde olması, piyasa oyuncularının artık daha büyük faiz artışları beklemeleri, ciddi bir politik krizin yaşanmış olması ve ileride tekrarlama olasılığı, IMF ile görüşmelerin sona ermesi, Hazine'nin bu günlerde sadece tek bir müşteri grubunun bulunması, reel faizlerin tarihi düşük seviyelerde olması ve bunun cazip bulunmamasına rağmen gösterge tahvilin halen yüzde 9 seviyesinde seyrettiğine dikkat çekmiş ve raporda bunun nedenlerini ele almıştı.