Pazar 09.05.2010

Türk tasarımcılar Philippe Starck'ın elinden iş kaptı

Seyhan Özdemir ile Sefer Çağlar'ın kurduğu Autoban Mimarlık ve Tasarım Ofisi, Hong Kong'da efsane Philippe Starck'ın elinden proje kaptı. Şirketin ünü dünyaya yayıldı

Nereye giderseniz gidin onlarla karşılaşıyorsunuz. 6 yıl önce kuruldular, son yıllarda çok fazla dikkat çekmeye başladılar. House Cafe'ler, Kitchenette'ler, Anjelique gece kulübü, Vakko'lar, Komşufırın'lar, AFM Sinemaları, Macrocenter onların eseri. 2004'te Wallpaper tarafindan açıklanan 30 yaş altı en iyi tasarımcılar başlıklı 7 kişilik listede Seyhan Özdemir ile Sefer Çağlar isimleri vardı. Ardından Blue Print dergisinin 2005'te verdiği "Best Newcomers", 2006'da yine Wallpaper dergisinin Müzedechanga için verdiği "Best Restaurant" ödülü geldi. 2007'de ise dünyada birçok bölgede satış ağına sahip, mobilya ve tasarım devi "De La Espada" firması ile bir birliktelik yaparak herkesin dikkatini çekti. Evet önümüzdeki günlerde yine Türkiye ve dünyada yapacaklarıyla adını duyuracak Autoban Mimarlık ve Tasarım Stüdyosu'ndan bashediyorum. Autoban şimdi de Madrid ve Hong Kong'da iki yeni restoran, İstanbul'da ise NEF projesini tasarlıyor. Kurulduğu günden bu yana dünya platformunda büyük ilgi ile firma bugüne kadar toplam 18 kitaba ve 2010'da toplam 40 dergiye haber oldu. Ortaklardan Seyhan Özdemir'le Tepebaşı'nda Levanten mimar Alexander Valluri imzasını taşıyan 1896 tarihli binadaki yeni ofislerinde konuştum.
Madrid ve Hong Kong'daki restoran projeleri nasıl oluştu? Uluslararası mobilya tasarımı dışında, ilk projelerimiz restoran oldu. Madrid'deki 40 yıllık balık restoranı. Sahibi İspanya'nın en önemli ailelerinden biri. Bin metre kare alan üzerinde bir mekân. Adı; Tres Encinas. Tasarıma çok meraklı bir aile. Yurtdışında bizim dergilerde yayınlanan haberlerimizi görmüşler. Bizi buldular. Proje tamamlandı, bu ay açılıyor. Hong Kong'da da aynı şekilde, ürünlerimizi görüp, beğenip araştırmışlar. Farklı sektörlerde işler yapan önemli bir ailenin genç üyesi. Kız, kendi işlerini kuruyor ve otel işine başlıyor. Şanghay'da ilk otelini yapıyor. Sonra da restoran işine girmek istiyor. Oteli Philippe Starck ile yaptı, restoranı da onunla yapmak için yola çıktı ancak bizi görünce, bizimle yapmaya karar verdi. "208" isimli bir İtalyan restoranı 31 Mayıs'ta açılıyor.
Sizce Türkiye'de Philippe Starck'a ihtiyaç var mı? Yok. İstanbul'dan çıkıp gerçekten doğru projeler yapan çok daha iyi mimarlar var. O bir marka. O kadar büyük bir şey yarattı ki. Çok faydalı olabilirdi. Ama artık buna ihtiyaç yok. Doğru bir şeyi doğru insanlarla yaparsanız daha kreatif şeyler çıkabilir.

Okulda tanıştılar, birlikte büyüdüler, Autoban dediler

1998'de üniversitede okurken tanışan ortaklar; "Tanıştığımız günden beri birlikte büyüdük, mimarlık bakışımızı geliştirdik. Heyecanımıza çok inandık. Uluslararası bir şey yapmak istediğimizden adımızı Autoban koyduk" diyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.