450 bin istihdam hedefi

Türkiye Bankalar Birliği(TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, bankacılık sektörünün 300 milyar TL'nin üzerinde risk alabilecek durumda olduğunu, bununla birlikte İstanbul'un uluslararası finans merkezi olmasına ilişkin strateji ve uygulama planı uygulandığında bankacılık sektöründe 450 bin kişi istihdamın, şube sayısının ise 25 bin adet olmasının beklenmesi gerektiğini söyledi.
TBB'nin 53. Genel Kurul'unda konuşan Özince, bankacılık sektörüne ilişkin yaptığı değerlendirmede, bankacılığın büyümeye devam ettiğini söyledi. Mevduat, kalkınma ve yatırım bankalarının toplam aktiflerinin ilk çeyrek itibariyle, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14 oranında büyüyerek 826 milyon TL olduğunu söyleyen Özince, bunun GSYH'nın yüzde 85'i düzeyinde gerçekleştiğini belirtti.
Bankaların toplam aktiflerinin yüzde 48'inin kredilerden, yüzde 33'ünün menkul kıymetlerden olduğu bilgisini veren Özince, yılın ilk çeyreğinde yıllık olarak yüzde 13 oranında artarak 397 milyar TL'ye yükselen kredilerin yüzde 67'sini kurumsal, yüzde 33'ünün bireysel kredilerden meydana geldiğini açıkladı.
-BANKALARIN ÖZ KAYNAKLARI İLK ÇEYREKTE 112 MİLYAR TL OLDU-

KOBİ tanımına giren 1.2 milyon işletmenin Mart 2010 itibari ile 82 milyar TL kredi kullandığını, KOBİ kredilerinin bireysel kredilerin üçte birini oluşturduğunu dile getiren Özince, bireysel müşteriler de dahil edildiğinde kredi müşteri sayısının 40 milyonu aştığını bildirdi.
Bankaların öz kaynaklarının 2010 yılının ilk çeyreğinde 112 milyar TL'ye, serbest öz kaynakların ise 87 milyar TL'ye ulaştığını belirten Özince, sermaye yeterliliği oranının yüzde 20 düzeyinde seyrettiğini söyledi.
-BANKACILIK 300 MİLYAR TL YENİ RİSK ALABİLECEK DURUMDA-

Bankaların risklerini sınırlayan faktörlerden de bahseden Özince, "Ekonomik faaliyetin yeniden toparlanmasında önemli bir rol oynayan bankacılık sektörü, büyümenin sürdürülmesine de katkı sağlayacak güçtedir. Sermaye yeterliliği oranı, kredi hacminin daha da büyümesini destekleyecek düzeydedir. Aynı risk yapısında ve sermaye yeterliliği yüzde 12 olmak koşuluyla bankacılık sistemi 300 milyar TL'nin üzerinde yeni riskler alabilecek durumdadır. Yeni risklerin alınmasını sınırlandıran en önemli faktör, kredi talebinin kalitesidir. Mevduatın vade yapısı, yurt dışı finansman imkanlarının belirsizliği, kayıt dışılık, aracılık maliyetlerini pahalı hale getiren yükler yanındaki düzenlemelerdeki belirsizlik, risk hacminin düşük kalmasına neden olmaktadır" dedi.
-BANKACILIK 174 BİN 500 ÇALIŞANLA REKOR KIRDI-

Bankacılık sektöründeki istihdam konusunda da bilgi veren Özince, bankacılıkta çalışan sayısının 2010 Mart itibari ile 174 bin 500 kişi ile rekor kırdığını, internet bankacılığında da hızlı bir büyüme yaşandığını söyledi. İstanbul'un uluslararası finans merkezi olması projesi doğrultusunda bankacılık sektöründe istihdam ve şube sayısında artış beklenebileceğini bildiren Özince, şunları söyledi:
"Ülkemizde hala bankacılık ağırlıklı bir yapıya sahip ve küçük ölçekli olan finansal sektörün büyütülmesi ve derinleştirilmesi için tasarrufların özendirilmesine, öz kaynakların güçlendirilmesine, istikrarlı bir büyüme ortamının yaratılmasına, sermaye piyasalarının büyütülmesine özel bir önem atfedilmelidir. Bu konuda yapılacak çalışmalar İstanbul'un uluslararası finans merkezi olması projesinde ayrıntılı belirtilmiştir. Birliğimizin talebi strateji ve uygulama planının kısa sürede uygulamaya geçirilmesidir. Planda yer alan önereler uygulandığı taktirde daha büyük bir finansal sektöre ve ekonomiye sahip olabiliriz. Gelişmekte olan ülkeler ve AB verileri dikkate alındığında, kişi başına gelirin 20 bin dolar olacağı, aktiflerin 2.9 trilyon dolara ulaşması mümkün olabilecektir. Bu durumda kredilerin GSYH'nın yüzde 100'üne ulaşacağı tahmin edilebilir. Nüfusu oranla çalışan ve şube sayısı, AB ortalamalarına yakın olması baz alındığında, bankacılık sektöründe istihdamın 450 bin kişi, şube sayısının 25 bin adet olması beklenmelidir. Buna göre bir banka çalışanı 150 kişiye, bir şube ise 3 bin kişiye hizmet verebilecektir. Benzersiz şekilde sermaye piyasamız da ciddi bir büyüme potansiyeline sahiptir."
-KRİZİN EN ATEŞLİ ZAMANINDA HÜKÜMET SAĞDUYULU DURUŞ SERGİLEDİ-

Özince, krizin en ateşli zamanlarında hükümet yetkililerini sağduyulu yaklaşımlarına da dikkat çekerek, "Hükümetimizin, BDDK'nın Merkez Bankası'nın ve ilgili diğer kurumlarımızın sağduyulu yaklaşımı sayesinde, gerek krizin en ateşli zamanında ki önemler, gerekse çıkış stratejilerini açıklanmasıyla şu ana kadar ülkemiz başarılı bir duruş sergilemiştir. Bu dönemde bankalarımız ve müşteri de iyi bir sınav vermiş, güvenin ve istikrarın korunmasına önemli katkı sağlamışlardır. Basiretli yönetim anlayışının ve ihtiyatlı yaklaşımın bir kez daha faydasını gördük" açıklamasında bulundu.