Giriş Tarihi: 18.07.2010

En zengin adamdan öğütler!

3 milyar doları bulan kişisel servetiyle Türkiye'nin en zengin işadamı olan Hüsnü Özyeğin, girişimciliğiyle tırmandığı zirveye giden yolu en çok kadınların öğrenmesini istiyor İş hayatında dur durak bilmeyen ve yeni projelere start veren Özyeğin'i şu sıralar işinden daha çok Özyeğin Üniversitesi'nde özel bir projeyle ders alan girişimci kadınlar ve öyküleri heyecanlandırıyor

Ne derseniz deyin, Türkiye'nin en büyük girişimcisi Hüsnü Özyeğin'i artık yeni yatırımlarını, yeni bankasını konuşmak, üniversitesini konuşmak kadar heyecanlandırmıyor. Buna bizzat şahit oldum. Bir hafta kadar önce Hüsnü Özyeğin'den bir telefon aldım: "Şu tarihi not eder misin? Eğer müsaitsen, seninle Özyeğin Üniversitesi'ne gidip, 'Girişimcilik' dersini birlikte dinleyelim." Hay hay! Özyeğin'le özel bir söyleşi yapmak için bundan daha iyi fırsat olamaz benim için. Nitekim o gün geldi. Özyeğin Üniversitesi'nin Altunizade'deki binasında bizi Rektör Prof. Erhan Erkut karşıladı. Hüsnü Özyeğin'in yanında kızı Ayşecan Özyeğin Oktay da vardı.

VARSA YOKSA ÜNİVERSİTE!

3 milyar dolarlık kişisel servetiyle Forbes Türkiye'nin bu yılki 'En Zengin 100 Türk' listesinin ilk sırasında yer alan Hüsnü Özyeğin, evet bir taraftan yeni bankası Millenium Bank'a ciddi yatırımlar yapıyor, sigorta gibi bazı sektörlerden ciddi satışlar yaparak (Fiba Sigorta'yı 485 milyon liraya Japonlar'a sattı) çıkıyor, turizm, gayrimenkul geliştirme gibi alanlarda var olmaya devam ediyor ama üniversite deyince akan sular duruyor. Özyeğin Üniversitesi sayılı üniversiteler arasına girsin diye Özyeğin hiçbir masraftan kaçınmadı mesela. ABD'den 8'i yabancı 21'i Türk, 29 profesörü transfer etti. Şu sıralar Alemdağ'da 30 bin metrekaresi kapalı olan bir kampus inşaatı yapılıyor. Üniversitede bu yıl ilk 1.000 öğrencisini karşılamaya hazırlanıyor ama hedef yatırımlar tamamlandığında 5 bin öğrencinin eğitim aldığı bir üniversite haline gelmek. En önemlisi de şu anda bu üniversitede okuyacak olan öğrencilerin yüzde 75'i burslu.
'10 BİN KADIN PROJESİ'
İşte size kısa bir özetini geçtiğim Özyeğin'in üniversitesinde şu sıralar Türk kadınları için önemli bir proje hayata geçti. Küresel finansal hizmetler firması Goldman Sachs'ın 2008 Mart'ında başlattığı 5 yıl süreli ve 100 milyon dolar bütçeli '10.000 Kadın Projesi' Türkiye'de Özyeğin Üniversitesi'nde başladı. Amaç, dünyanın dört bir yanında 10 bin kadına girişimcilik ve yöneticilik eğitimleri verilerek paylaşımcı ekonomik büyümenin güçlendirilmesi. Hüsnü Özyeğin ile o gün Türkiye'de 1.250 kadının başvurduğu ve 100'ünün seçildiği bu projenin derslerinden birine girdik. Kürsüde Özyeğin Üniversitesi Girişimcilik Merkezi Akademik Direktörü Prof. Dr. Ali Beba vardı. Sıralarda ise büyük bir kısmı kendi işinin sahibi olan ama girişimcilik konusunda çok eksikleri olan kadınlar oturuyordu. Özyeğin'le sınıfın en arkasındaki sıralara geçtik ve oturduk. Ali Beba, girişimciliğin inceliklerini, asla yapılmaması gerekenlerle, mutlaka yapılması gerekenleri sıralıyordu ki ara vermeyi uygun gördü ve işte o andan itibaren, mütevazı bir şekilde arka sırada oturan ve ders dinleyen Türkiye'nin en büyük girişimcisi Hüsnü Özyeğin ile girişimci kadınlar arasında bir sohbet başladı….
Özyeğin hem dinledi hem de anlattı
Hüsnü Özyeğin ile sınıfın en son sıralarına oturduk ve Prof. Ali Beba'yı dinlemeye başladık. Özyeğin'in kızı Ayşecan da (en sağda) bizimleydi. Bu arada meslektaşım Seda Kaya Güler de (sol başta) girişimciliğe soyunup kendi dergilerini çıkartmak için sıradaki yerini almıştı.
HALE TOROSLU
Kendini yenilemeyen yenilmeye mahkûm!
36 yaşındaki Hale Toroslu, Türkiye'de bulunması zor ilaçların ithalatını gerçekleştiren Deha isimli şirketini bir yıl önce kurmuş. Muhasebe ve finans becerilerini zayıf hissettiği için programa katılmış. Özyeğin'e bu projenin kendisi için bir kavşak, dönüm noktası olduğunu söyleyince, Özyeğin, "İnsanın kendisini yenilemesi lazım. Yurtdışında başkan yardımcıları bile Harvard'a gidiyor tekrardan eğitim alıyor. Teknoloji o kadar hızlı değişiyor ki kendisini yenileyemeyenler yenileyenlere karşı yenik düşecek" dedi.
GÜLDEREN DİKYOL
Yatırım kendini ödemezse müracaat Ali Beba'ya ŞEHİR
Mücellithanesi isimli şirketin sahibi Gülderen Dikyol, CD paketleri yapıyor. Baba mesleği olan kitap ciltleme işini otomasyona dökmeye cesaret edememiş. Özyeğin'e, "Çünkü 150 bin euro yatırım yapmam gerekiyordu. Yapamadım. Oysa buraya geldikten sonra 350 bin euroluk yatırım yapmaya karar verdim" dedi. Özyeğin'in o andaki mutluluğunu görmeliydiniz. Dikyol'a, yeni yatırımın CD başına ne kadar katma değer yaratacağından, günde 30 bin CD paketlerse ne kadar gelir elde edeceğine kadar pek çok soru sordu. Sonra da, "Bana göre bu yatırım bir yılda kendini öder. Ödemezse Ali Beba'ya müracaat et!" deyince salonda bulunan girişimci kadınların hepsini güldürdü.
LEYLA BAYRAKTAR ÇİÇEK
'Önce hamsiyi paketlesenize'
8 aydır çalışmayan ve kendi işini yapmak isteyen makine mühendisi Leyla Bayraktar Çiçek, teneke üretmek için teneke fabrikası kurmak istediğini söyledi Özyeğin'e. Avrupa'da çok tüketilen sardalyaların Avrupa'dan çıkartıldığı ve kutularının Türkiye'den gitmesi için girişimde bulunacağını anlattı. Özyeğin, "Önce Karadeniz'e gidip hamsiyi paketlesenize" deyince, "Ben de Karadenizliyim. Herkes hamsiyi taze tüketmeyi seviyor burada. Ben aslında yoğurdu tenekeye koymak istiyorum. Plastik çok zararlı" yanıtını aldı.
AYŞE NUR KARAMAN
Motosiklet için çanta üretiyor
Motosiklet deri aksesuvarları üreten 25 yaşındaki Ayşe Nur Karaman, Hüsnü Özyeğin'e yaptıkları bir kask çantasını gösterdi. İşini daha da geliştirmek istiyordu. Muhasebe ve finansını zayıf buluyordu. Hepsi aynı şeyi söylüyordu. 'Bilanço okumayı burada öğrendik'
GÜLAY ÖZTÜRK
Antep'e gidip madde bağımlılarını oyalayacak proje geliştirin!
46 yaşındaki Gülay Öztürk takı üreten bir şirketin sahibiydi. Marka olmak, büyümek istiyordu. O gün yaptığı takıları da sergiledi. Özyeğin, Öztürk'ün krizi de fırsat bilerek Kadıköy'de 180 metrekare bir dükkân açtığını öğrenince, 'Oraya başka markalara ait de ürün koyarsanız, dükkânın kira maliyetini düşürmüş olursunuz' diyerek Öztürk'e tavsiyelerde bulunmaya başladı. Öztürk, kendi markasıyla var olmaya çalışıyordu ve Özyeğin'in tavsiyesini gitmek istediği ikinci aşama olarak niteledi. Hüsnü Özyeğin, Gülay Öztürk'ün Maltepe Cezaevi'ndeki mahkûmlara da iş verdiğini öğrenince, Gaziantep'de madde bağımlıları için açtığı merkezi hatırladı ve "Bu çok iyi bir fikir. Biz orada tiner kullanan 40 kadar erkek hastayı tedavi etmeye çalışıyoruz. Onları meşgul etmek için bu işte çalıştırabiliriz. Zeugma taşlarıyla bir şeyler yapmaya başladılar zaten" deyip Gülay Öztürk'e Antep'e gidip, merkez yöneticileriyle görüşmesi için bağlantıyı da o anda yaptı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.