Pazar 25.07.2010
Son Güncelleme: Pazar 25.07.2010

Diyarbakır'a yatırımdan korkan bir de Aynur Hanım'dan dinlesin

Güneydoğu'ya yatırım yaparken hiçbir zorlukla karşılaşmadığını söyleyen Aynur Bektaş: "Çünkü rant için gitmiyor, ucuz işçi çalıştırmıyorum. İşsizliğin perişan ettiği bölge beni kucaklıyor. Önceliğim kadınlar"

Türkiye'de sıfırdan zirveye eşinin büyük desteğini görerek kendi çabasıyla yükselen işkadını ve TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Aynur Bektaş'ı tanımayan kalmamıştır sanırım. Bir biri ardına aldığı ödüllere, en son TBMM'nin Üstün Hizmet Ödülü'nü de kattı. Türkiye'nin geri kalmış bölgelerinde hayata geçirdiği projelerle tanınıyor. Bektaş'ın yaptığı yatırımlar, büyük çoğunluğu kadın olmak üzere binlerce işsiz insanın hayatını değiştirdi. Belki tekstil sektöründe dünyanın önde gelen markalarına tasarımı kendilerine ait üretim yaptığından olsa gerek, İnsan Hakları'na saygılı bir çalışma ortamı yaratarak bütün çalışanlarının kalbini fetheden bir işkadını Bektaş. 'Hamile kadınları yasalara göre korudum. Kreşler, tuvalet sayıları, taciz etmeme ve ettirmeme gibi tüm Avrupa standartlarına uydum' derken, kadınların çok fazla çalışamadığı yerlerde fabrika kurarak Türkiye'de en çok sosyal proje gerçekleştirenlerden biri oldu. İşte bu nedenle Bektaş, 'Buraya yatırım yaparsam para kazanırım peşinde hiç olmadım' diyor.
KADIN HER ŞEYİ DEĞİŞTİRDİ

Aynur Bektaş ile pazar sohbeti için buluşmamızın sebebi Diyarbakır'ın en sorunlu bölgesi olan Bağlar'da giriştiği yeni fabrika yatırımı. İş dünyasının bir kısmının Güneydoğu'ya gitmek yerine İstanbul'dan çözüm ürettiği şu günlerde, Şırnak'tan, Batman'a, Diyarbakır'dan Van'a Güneydoğu'yu karış karış gezerek 'ne yapabilirim' derdinde olan Aynur Bektaş'ın başta kadın olmak üzere o bölge insanının sosyal ve ekonomik statüsünü değiştirdiği artık raporlara girmiş durumda. Örneğin, Hacıbektaş'ta 600 kişinin çalıştığı fabrikanın ardından, bölgede yapılan toplu konuttaki evlerin yarısını Bektaş'ın işçileri almış. Tabii işsizlik gerileyince o bölgede üç devriye gezerken, yatırım sonrası teke inmiş. Yani suç oranı da azalmış.
Çalışanlarınız kaçı kadın? 4 bine yakın çalışanımız var ve bunların yüzde 70'i kadın. 2500'ün üzerinde kadın yani. Zaten idari yakanın yüzde 85'i kadın.
Tercihinizi kadın çalışandan yana koymanızın nedeni nedir? Kadın koyduğunuz zaman kavga etmiyor, bilmiyor, sevmiyor kadın. O nedenle rahat ediyorum. Güneydoğu'ya yatırımda millet korkuyor ya hani gidersek yanar mıyız, batar mıyız diye. Kadın alsınlar valla hiçbir şey olmuyor. Tavsiye ediyorum. Önceliği kadına verirlerse, kadın her şeyden önce bir anne olduğu için her olaya daha duygusal yanaşıyor ve bu duygusal zekâ bizi çok çalışkan, başarılı yapıyor. Tabii bir de doğru dürüst fabrika ile gidilmesi gerekir.
Doğuya doğru dürüst fabrika ile gidilsen diyorsunuz, ne anlamalıyız bundan? Biz Batman'da fabrika kurarken, 7 bin 500 kişi başvurdu. Bunların 1500'ü tekstilde yetişmiş işçiydi. Yani yetişmiş elaman konusu da önemli. İş yoktu, terörle anılan bir yerdi. Dedik ki kadınlara öncelik veriyoruz. 'Karımı çalıştırmam' diyen insanlar evde çocuk baktı. Sonra o kadınları takip ettim, kocasını işe aldırdı. Oysa ben erkeği işe alsaydım asla eşini işe aldırmayacaktı. İnanılmaz olan bu.
Siz Güneydoğu'da yatırım yaparken hiç mi zorlukla karşılaşmadınız? Hem de hiç karşılaşmadım. Ben siyasi olarak gitmiyorum. Rant olarak gitmiyorum. Ucuza işçi çalıştırmak için gitmiyorum. Din, dil, ırk, etnik köken gözetmiyorum. Böyle olunca da ve kadınlara da ağırlık verince de insanlar sahipleniyor. Çok ilginç bir şey oldu geçenlerde. Dediler ki Batman'daki fabrikada 15 işçimizin zehirlendiğini söylediler. Nasıl korktum anlatamam. Aradım ve öğrendim ki, bizim binada bir yangın çıkmış, olabilir. Benim bütün işçiler fabrika yanmasın diye ellerine kovaları alıp, yangını söndürmeye koşmuş. İtfaiyeyi beklemeden, yangın bize gelmesin diye. Oysa sigortamız var, aslında yöneticilerinin göndermemesi lazımdı. Ama dinlememişler ve sonra kızdım tabii. Aslında gerçekten onları işten çıkartmam lazım, çünkü benim önceliğim işçinin ilk başta kendini koruması. Kendini tehlikeye atmalarından hoşlanmadım. Ama şunu söylemek istiyorum, bu işçiler fabrikayı kaybetmek istemiyor, orası onların ekmek teknesi. İşine ve işyerine güvenen işçi size kötülük yapmaz ve korur. Orası onun, benim değil. Ben bunu anlatmaya çalışıyorum.
Diyarbakır'da fabrika kuruyoruz
Diyarbakır'da fabrika kaç kişiye iş sağlayacak? TOBB'dan temsilcimiz Nezahat Barutçuoğlu ile birlikte yerel yöneticilere ve diğer sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine bu fikrimi söyledim. Telefonda konuşurken, eşim de karşımda oturuyordu. 'Orada bir fabrika yapsak…' derken kocamla göz göze geldik. Onun gözlerine takıldım ve eşim bana başıyla 'yapabilirsin' diye işaret etti. Bu benim için o kadar önemli bir destek ki. Ve ben fabrika için harekete geçmiş oldum. Ekibim Diyarbakır'ın sorunlu bölgesi Bağlar'a gitti ve yerel yönetimin bize gösterdiği binalar arasında en büyüğünü almak istedik. Mümkünse 20 bin metrekare olsun istiyoruz ki yaptığımız bir işe benzesin. 20 binlik bir yer bulursak 2 bin kişi çalıştırabiliriz. Şu anda en az 5 bin metrekarelik bir yer bulundu ama daha büyüğü için cevap bekliyoruz. Bakın Diyarbakır Organize Sanayi'de çalışan işçi sayısı 3 bin 800. 1 milyon nüfuslu bir şehir burası. 1000-1500 işçinin çalışacağı bir fabrikanın etkisini düşenebiliyor musunuz?

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.