İkinci 'ümük' tartışması

Uluslararası Para Fonu (IMF) ile Başbakan Tayyip Erdoğan arasında Ekim 2008'deki 'ümük sıkma'dan sonra şimdi de Mali Kural tartışması çıktı. Başbakan Erdoğan, Mali Kural'ın yasalarla dayatılmaması gerektiğini ve IMF'den sıyrılan Türkiye'nin kendi içinde bir IMF oluşturmasının anlamı olmadığını söyledi. Ancak IMF'den "Mali Kural Yasası daha fazla gecikme olmadan çıkarılmalı" uyarısı geldi. Başbakan Erdoğan, Ekim 2008'deki stand-by görüşmeleri sırasında IMF'ye rest çekmiş "Ümüğümüzü sıktırmayız şartlarımızı kabul ederlerse olur" diyerek köprüleri atmıştı. Ardından da IMF ile yeni bir anlaşma yapılmayacağı açıklanmıştı.
'BÜYÜMEYİ ENGELLER'
Önceki gün NTV canlı yayınına katılan Başbakan Erdoğan Türkiye'nin uzun vadeli mali perspektifini belirleyecek Mali Kural'daki gecikme nedeniyle ilgili sorular üzerine "Burada oranlar noktasında bir sıkıntı var. Çünkü biz IMF'den zaten sıyrıldık şimdi IMF'den sıyrılmışken bizim kendi içimizde IMF oluşturmamızın bir anlamı yok" dedi. Türkiye'nin sıçrama yapacağı bir dönemde bu tür yasalarla bağlanmaması gerektiğini savunan Başbakan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Mali kural yasalarla niye dayatılsın? Erteleyelim ama bunu daha sonra gündemimize alalım. Tam böyle sıçramayı yapacağımız bir dönemde bizi bunlarla bağlamayalım. Türkiye'nin yatırımlarla ayağa kalkması lazım. Bizim yapmamız gereken ülkede yatırımları süratle yapmak. Eğer biz yatırımlarda kısmaya kısıtlamaya gidersek ülkemizin kalkınma sürecini hızlandıramayız. Büyümeyi hızlandıramayız."
'FIRSAT PENCERESİ KAPANIR'
IMF ise Mali Kural'daki gecikmenin oluşan fırsat penceresini kapatacağı uyarısında bulundu. IMF heyetinin mayıs ayında Türkiye'deki temasları sonucunda hazırlanan 4. madde raporunda, belirsiz bir tarihe ertelenen Mali Kural'ın orta vadeli programdan çok daha önemli olduğu ve uzun vadeli bir perspektifi ortaya koyduğu vurgulandı. Raporda Mali Kural'ın gecikmesi durumunda hükümetin mali disipline bağlılığına yönelik güvenin azalacağı belirtildi.
Adeta prangalarla yürüdük
"Vergi ve sigorta borçlarının yapılandırılmasının seçim ekonomisi yorumlarına neden olduğu'' değerlendirmelerinin hatırlatılması üzerine Başbakan Erdoğan, bu konudaki talebin Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu'ndan (TESK) geldiğini ve bu konuda bir çalışma yürütüleceğini söyledi. ''Jüristokrasi'' konusundaki tartışmalara da değinen Başbakan Erdoğan, bu yöndeki görüşlerini meydanlarda verdiği örneklerle ispatladığını söyledi. Alsancak Limanı ile 1990'larda Türk Telekom'u özelleştirme çalışmalarının Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarıyla engellendiğini belirten Erdoğan, "Adeta prangalarla yürüyorsunuz ve bunları kıramıyorsunuz, aşamıyorsunuz'' dedi.

'Son sözü başbakan söyler'
Başbakan Erdoğan Mali Kural konusunda bakanlar arasında görüş ayrılığı olduğunu da doğruladı. Erdoğan, "Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'la diğer bakanlar arasında sizin aranızda bir görüş ayrılığı oldu mu?" sorusuna "Görüş ayrılığı olabilir; her zaman olur. Görüş ayrılığı olmaması gibi bir durum yok ama sonunda Başbakan nihai bir şey söyler ve o iş orada noktalanır" diye konuştu. Haziran ayında yasalaşması beklenen Mali Kural, yeni yasama yılına bırakılmış, Sanayi Bakanı Nihat Ergün, yasanın kabinedeki yatırımcı bakanların mali kuralın formülünün esnekliği konusundaki tereddütleri nedeniyle ertelendiğini açıklamıştı.