İlaç sektörünün Google'ı olmak için yola çıktık

Faik Somer ismini ilaç endüstrisini takip edenler yakından bilecek. 23 yıldır bu sektörün içinde. Fako İlaçları'yla başladığı kariyerinde ilk önemli işi şu an 48 milyar dolar ciroya sahip olan dünyanın sayılı ilaç şirketlerinden Merck Sharp&Dohme'un Türkiye kuruluşunu yapmaktı. 10 yıl bu şirketin genel müdürlüğünü yapan Somer, merkezin dikkatini çekince, Ortadoğu ve Avrupa'nın başkanlığına getirilmiş ve 5 yıl Viyana'da çalışmıştı. Arkasından da kendisine 120 ülkenin sorumluluğu verilmiş ve Münih'te 5 yıl 5 bin kişinin çalıştığı, 3 milyar doları aşkın bir büyüklüğü yönetmişti. Kariyerinin zirvesindeydi aslında. Ama o iş hayatına profesyonel olarak devam etmeyi istemedi. Emekliliğine çok az vardı ve bir yabancı şirketten alacağı iyi bir emeklilik ikramiyesine de 'hayır' diyordu. Çünkü Türkiye'ye dönmek ve ilaç endüstrisinde gördüğü bir boşluğu dolduracak projesini hayata geçirmek istiyordu. Yaptı da. Üstelik daha kurduğu şirket bir yılını doldurmadan önemli bir yabancı sermayeyi de Türkiye'ye çekmeyi başardı.
Hakikaten iyi bir paketi olan emekliliğinize çok az süre kala mı ayrıldınız?
En son 120 ülke bana bağlıydı ve Münih'te çalışıyordum. Evet emekliliğime 1.5 yıl vardı. Ama bunu istemedim.
Niye?
O sırada şirket birleşmesi gündeme geldi. Şöyle düşündüm. Özellikle iki tane dev birleşiyorsa, en büyük vakit kayıp o birleşme sürecinde yaşanıyor. Belli bir karar alarak, emekliliği beklemek yerine, o emeklilik parasından vazgeçip, daha fazlasını kazanacağımı düşünürek ayrıldım…
İyi yapmışım diyor musunuz peki?
Çok iyi yaptığımı düşünüyorum. Zaten kendime bir kurumdan emekliliği hiç yakıştırmamıştım. Bağ Kur'dan emekliyim. (Gülüşmeler) Üç aylığım geliyor. Bir de Merck'ten emekli olmak istemedim.
İlaç endüstrisinde sezdiğiniz boşluk neydi?
Türkiye'de ilaç sektöründe uzun yıllardır yabancı firmalar büyük rol oynuyor, yerli firmalar da çok köklü aile şirketlerinden oluşuyor. Yeni girebilmiş şirket sayısı çok az. Çok eskiden gelen ritüel var. Biz bunu biraz bozalım dedik. Profesyonellikten bir firma kuran ve başarılı olan neredeyse yok aslında. Yerli ve yabancı sanayinin know how'ını birleştirip bir platform oluşturduk. Büyük olmanın getirdiği hantallaşmalar var. Biz daha küçük ölçekte bir bileşim ortaya koyduk.
10 ay önce şirketi kurduğunuzda Abdi İbrahim'in sahibi Nezih Barut'un ve Özcan Tahincioğlu'nun ortaklıkları vardı. Hâlâ devam ediyor mu?
Hayır kısa süre içinde ortaklık yapımız da değişti. Yatırımcı kimlikleriyle şirkette bulunuyorlardı. Benim çok eskiden beri çalıştığım ve sahibi Jerzy Starak'ın yakın dostum olduğu Polonyalı Polpharma diye bir şirket var. Polonya'nın en büyük jenerik ilaç şirketi. Starak, şirketin büyük hissedarlarının hisselerini satın alarak şirkete ortak oldu.