Silah lobisi köşeyi döndü

Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki kaos yine silah lobilerine yaradı. Diktatörlük rejimlerine karşı ayaklanan halkla, koltuğunu kaybetmek istemeyen liderler arasındaki çatışmalar, küresel silah lobisini harekete geçirdi. Global ekonomik krizde derin yara alan ve başını ABD, Fransa, İngiltere'nin çektiği ülkelerin resesyondan çıkmak için her yolu denediği bir ortamda bu savaşlar, silah endüstrisine sahip ülkelerin toparlanmaları için bulunmaz bir fırsat olarak gösteriliyor. Tıpkı 1980-1988 yılları arasında süren İran-Irak savaşı ve ardından Irak'ı hedef alan Körfez Savaşları'nda olduğu gibi oyunun kuralı yine değişmedi. Silah endüstrisi bu sefer de bölgedeki iç çatışmalarda isyancılara ve hükümet yanlılarına silah sağlamak üzere harekete geçti. Müttefik güçler, Libya lideri Muammer Kaddafi'nin koltuğunu bırakmaması halinde Libyalı isyancıları silahlandırmak üzere hukuki bir yol arayışına girdi. ABD Başkanı Barack Obama, Libya'daki isyancıların silahlandırılabileceğini belirtirken, Fransa da isyancıların silahlandırılması konusunda ABD ile masaya oturup konuyu görüşebilecekleri mesajı verdi.

ÖNCE YIKIP SONRA YAPIYORLAR
Bölgedeki savaşların yarattığı ağır maddi hasarların ardından başlatılan 'yeniden inşa dönemi'nde yine aynı ülkeler devreye giriyor. Kısacası silah lobisine sahip ülkeler önce ülkeleri yıkıp sonra yeniden inşa ederek hem ekonomilerini canlı tutuyor, hem de bölgedeki etkinliklerini artırıyor.
Faturalar kesilmeye başlandı
ABD Savunma Bakanlığı, Libya operasyonunun kendilerine 550 milyon dolarlık ek maliyet getirdiğini açıkladı. ABD, Libya'daki komuta merkezlerine ve hava savunma sistemine, tanesi yaklaşık 1.5 milyon dolar olan 192 ila 199 Tomahawk füzesi fırlattı. Libya'da Kaddafi güçlerine karşı ilk müdahalede bulunan Fransa ise operasyonun maliyetinin 25 milyon doları aştığını duyurdu.
Sıra bize geliyor' korkusu silah aldırtıyor
Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki politik ve ekonomik istikrarsızlık, kaosun yaşandığı ülkeler kadar diğer bölge ülkelerini de olumsuz etkiliyor. Öyle ki, domino etkisinin konuşulduğu bir ortamda Suudi Arabistan, Suriye, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri'nin başını çektiği çok sayıda Arap ülkesi de olası bir isyan ya da iç çatışma riskine karşı silah alımını artırıyor. Söz konusu silah alımı Kuzey Afrika ülkelerinde de artıyor. Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz yıl ABD'den 67 milyar dolar tutarında silah alımı için anlaşma imzalayan Suudi Arabistan yönetiminin önümüzdeki 6 ay içinde 60 milyar dolarlık bir silah alımı anlaşması daha yapması bekleniyor. Savaş ekonomisinin sürekli canlı tutulduğu bölgeye silah sağlayan ülkeler arasında Rusya, Çin, ABD ve başını İngiltere ve Fransa'nın çektiği Avrupa ülkeleri yer alıyor.
Körfez Savaşı'nda 79 şirket silah sattı
ABD, 11 Eylül 2001'de New York şehrindeki ikiz kulelere yapılan saldırının ardından Irak'ta İkinci Körfez Savaşı'na başladı. Milyonlarca kişinin hayatını kaybettiği ve sakat kaldığı savaşa ABD'den 24 şirket silah tedariki sağladı. İngiltere, Fransa, Rusya, Çin, Japonya, Hollanda, Belçika, İspanya ve İsveç'ten de 55 şirket silah satışı gerçekleştirdi.