Çarşamba 15.06.2011 00:00
Son Güncelleme: Çarşamba 15.06.2011 13:00

Yatırımcılar borsadan kaçıyor

Haziran ayında yatırımcılar, portföylerindeki hisse senetlerini azalttı.

Haziran ayında portföylerinde hisse senetlerini azaltarak nakit ve tahvile ağırlık veren yatırımcılar, büyüme beklentileri azalsa da nicel genişleme gerekmediği görüşünde.
BofA Merrill Lynch Haziran ayı Fon Yöneticileri Araştırması'na göre Mayıs ayında daha az risk alan yatırımcılar hisse senedi ve emtia risklerini azaltırken nakit ve tahvil yatırımlarını artırıyor.
BofA Merrill Lynch'in 3-9 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirdiği araştırmaya göre; düşen dünya piyasaları ile karşı karşıya kalan varlık yöneticileri hisse senedi varlıklarını önemli ölçüde azaltarak portföylerini ayarlıyor. Hisse senetlerinde Mayıs ayında yüzde 41 olan gösterge üstü yatırımcıların oranı Avrupa'da başta olmak üzere yüzde 27'ye geriledi. Euro bölgesi hisse senetlerinde gösterge altı yatırımcılarının oranı net yüzde 1'den net yüzde 15'e yükseldi. Emtiada gösterge üstü yatırımcıların oranı ise net yüzde 12'den net yüzde 6'ya düştü.
Varlık yöneticilerinin yüzde 18'i şu an nakit pozisyonlarda gösterge üstünde bulunuyor. Bu durum Haziran 2010'dan beri elde edilen en yüksek gösterge üstü nakit seviyesi anlamına geliyor ve Mayıs ayında kaydedilen net yüzde 6'dan yukarı keskin bir çıkış gösteriyor. Araştırma sonuçlarına göre, yatırımcıların Mayıs ayında yüzde 3,9 olan ortalama nakit dengesi yüzde 4,2'ye çıktı. Tüm portföyleri genelinde normalin daha altında risk alan yatırımcıların oranının Mayıs ayında net yüzde 15 olduğu gözlenirken, bu oran yüzde 26'ya yükseldi.
Yatırımcı tahvile yöneldi

2009 ve 2010 yıllarının büyük bir bölümünü rağbet görmeden geçiren tahviller geçtiğimiz iki ayda düzelme gösterdi. Varlık yöneticilerinin net yüzde 35'i tahvilleri gösterge altında değerlendirdi. Bu oran Nisan ayında net yüzde 58, Mayıs ayında ise net yüzde 44 olarak gerçekleşti.
Plasmanlarda gözlenen değişmenin arkasında yatan neden yatırımcıların bu ay yapılan araştırmada en belirgin risk olarak adlandırdıkları Avrupa'daki devlet borçları ile ilgili endişeler. Yatırımcılar ayrıca küresel karlarda güçlü büyüme beklentilerini de düşürdü. Ancak küresel ekonomiye yönelik genel bakışta bir denge oluştu. Ekonomik iyimserlik azalmış olsa da yatırımcılar üçüncü bir nicel genişleme çağrısı yapacak kadar kötümser değil. Panele katılanların neredeyse üçte ikisi QE3 beklemediklerini belirtiyorlar.
BofA Merrill Lynch Küresel Araştırma, Avrupa Hisse Senetleri Stratejileri Başkanı Gary Baker: "Risklerini azaltan yatırımcılar pes etmek yerine hisse senetleri, tahvil ve nakitte nötr bir pozisyon alıyorlar" açıklamasını yaptı. BofA Merrill Lynch Küresel Araştırma, Küresel Hisse Senedi Baş Stratejisti Michael Hartnett ise "Yüksek nakit oranları ve koruyucu rotasyonlara rağmen henüz yatırımcıların risk varlıkları konusunda tavizleri görülmemekte. QE3'ün fiyatlandırılması ümitlerinin başlayabilmesinden önce küresel büyüme konusundaki endişelerin daha da artması gerekecek" dedi.
Yükselen piyasaların iyimserliği Çin'in kötümserliğine meydan okuyor

Yatırımcılar gelişmekte olan piyasalara yönelik açık ve tutarlı bir görüş almakta zorlanıyor. Gelişmekte olan piyasaların hisse senetlerine karşı iyimserlik genel olarak yükselişte olsa da Çin ekonomisinin yönetimi konusundaki endişeler de büyümeye devam ediyor.
Gelişmekte olan piyasaların hisse senetlerine yönelik plasmanlar Haziran ayında düştü ve bölgede Mayıs ayında yüzde 29 olan hisse senetlerinde gösterge üstü pozisyon oranı yüzde 23'e indi. Bununla birlikte ileriye bakıldığında yükselmekte olan piyasalar bir kez daha yatırımcıların tercih ettiği hedef haline gelebilir.
Araştırmaya göre, yatırımcıların net yüzde 22'sinin en fazla ilgiyi yükselen piyasaların gösterge üstü hisse senetlerine gösterme eğiliminde olduğu ortaya çıktı. Bu oran, ABD'nin bir ay öncesinde bir numarada yer aldığı zamana göre net yüzde 16 daha yukarıdadır. Mayıs ayındaki net yüzde 19'dan artışla, yatırımcıların net yüzde 29'u yükselen piyasaların şirket karlarındaki beklentilerin diğer tüm bölgelerden daha uygun olduğu görüşüne sahip.
Bu iyimserlik yüklesen piyasaların büyüme motoru olan Çin'e karşı artmaya devam eden kötümserlik belirtileri ile bir kontrast oluşturmaktadır. Yükselmekte olan piyasalar ile Asya-Pasifik ve Japonya piyasalarında yer alan bölgesel fon yöneticilerinin net yüzde 40'ı Çin ekonomisinin önümüzdeki 12 ayda zayıflayacağını düşünüyor. Bu durum son iki yıldan daha uzun bir süre içinde Çin'e karşı en olumsuz beklentiyi ifade ediyor ve son iki aydan bu yana yüzde 12 puan artışı anlamına geliyor. Bölgesel yatırımcılar Çin hisse senetleri risklerini azalttılar. Yükselmekte olan piyasalardaki yatırımcılar bir ay önceki net yüzde 42'den düşüş göstererek Çin'de net yüzde 33 oranında gösterge üstü konumdalar.
Japonya'ya yönelik ekonomik beklentilerde keskin dönüş

Japonya'da beklentiler toparlanıyor. Birçok yerel yatırımcı iki ay gibi bir süre içinde Japon ekonomisinde aşağı yönlü (bearish) pozisyondan sert bir şekilde boğa piyasasına (bullish) yöneldiler. Nisan ayındaki panelde katılımcılar, Japonya'nın Kuzey Doğusu'nda meydana gelen depremin hemen sonrasında daha zayıf ve daha güçlü bir ekonomi beklentisi içinde olanlar şeklinde ikiye ayrılmıştı. Bu ay ise Japonya'daki katılımcıların net yüzde 89'u gibi büyük bir çoğunluğu daha güçlü bir ekonomi beklentisi içinde olduklarını ifade ettiler.
Kazançlardaki iyimserlik de aynı şekilde geri dönüş gösterdi. Nisan ayında, yerel katılımcıların yüzde 33'ü gelecek yıl içinde Japonya'da hisse başı kazançların artacağı beklentisinde olduklarını belirttiler. Haziran ayında katılımcıların net yüzde 54'ü kazançlarda artış olacağı görüşündeydi. Diğer bölgelerdeki meslektaşlarından farklı olarak Japon yatırımcılar nakit pozisyonlarını azaltmaktadır.
Bununla birlikte küresel yatırımcılar Japonya'yı tekrar kucaklamakta aceleci davranmıyorlar. Varlık yöneticilerinin net yüzde 22'si Japon hisse senetlerininde gösterge altı pozisyonda kaldılar. Bu oran Mayıs ayından bu yana net yüzde 17 artış ifade ediyor.
Sektörün ihtiyatlı tutumu

Haziran ayında gerçekleştirilen araştırmanın riskten kaçış psikolojisine uygun olarak, yatırımcılar Sanayi Ürünleri, İhtiyari Kişisel Harcamalar ve Malzemeler gibi dönemsel sektörlere yönelik plasmanlarını düşürdüler. Deprem, fırtına ve kasırga gibi bir dizi yıkıcı hadisenin ertesinde yapılan sigorta taleplerinin sonucu olarak plasmanlarda en büyük düşüş Sigorta sektöründe meydana geldi. Plasmanlarda görülen tek artış geleneksel konjonktür karşıtı İlaç ve Altyapı Hizmetleri sektörlerinde yaşandı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.