Pazar 10.07.2011

Sanatta spekülatör var

1975'te koleksiyona başlayan Sema Çağa sanatın günümüzde yatırım aracı ve ego tatminine dönüştüğünü söyledi ve ekledi: "Piyasada starlar yaratan sanat spekülatörleri var"

Sema-Barbaros Çağa çifti Türkiye'de 'koleksiyoner' denilince yıllardır ilk akla gelen isimler arasında geliyor. 1975 yılında başlıyor onların resim alma maceraları. Yine aynı yıllarda galeri açan Yahşi Baraz aracılığı ile yakınlaşıyorlar resim sanatına. Bugün ellerinden bazı resimleri çıkarsalar da hala 'başyapıt' olarak nitelendirebileceğimiz yüzün üzerinde resimleri var. Geçtiğimiz yıl eserlerinin yüzde 30'unu ellerinden çıkarmışlar. "Fiyatlar balon gibi şişti ve herkes aynı ressamları almaya başladı. Bu durumda resimleri tutmanın anlamı olmazdı" diye açıklıyor Sema Çağa koleksiyonlarının bir kısmını müzayedelere koyma nedenlerini. Sema Çağa ile Kemerburgaz'daki evinde buluşuyorum. Son derece kibar ve güler yüzlü bir hanımefendi oturuyor karşımda. Resme tutkuyla bağlı. Kimsenin dönüp bakmadığı zamanlarda Sema Hanım eşiyle birlikte resimlerin peşinden koşmuş. O dönemde Ali Çelebi, Cevat Dereli gibi ressamların resim satmadıklarını anlatıyor. "Sık sık eşimle birlikte evlerine gider, onlardan resim almak için çabalardık" diye anlatıyor o yılları. Hatta Zeki Kocamemi'nin Erenköy karakolu tablosu için 18 yıl beklediklerini dile getiriyor. Günümüzde koleksiyon yapmak artık yaygın bir durum. Bir nevi trend oldu diyebiliriz. Ama Sema Çağa 70'li yıllarda resim alanlara 'deli' gözüyle baktıklarını söylüyor. Bu arada Sema Hanım'ın da eşi Barbaros Bey'in de hukukçu olduklarını belirteyim. "Dünyanın dört bir yanında sanatçılar çok iyi işler yapıyor ama işin bir de vahim tarafı var" diye anlatmaya başlıyor sanat camiasında dönen dolapları. "Starlar çevresinde kabuklaşmış bir sanat mafyası var. Maalesef bazı isimleri manipüle eden sahtekarlar var. Çevremde dönen üçkağıtları gören bir gözüm var" diyor.
1 MİLYON DOLARLIK BALONLAR VAR
Sema Çağa, resme harcanan paraya karşı değil elbette. Sanatın çok değerli olduğunun savunucusu. "Ama bir ressamın dışkısına 40 bin dolar da verilmez ki" diye hayıflanıyor. "Her tarafta bir milyon dolarlık balonlar uçuşuyor. Artık büyük zenginler var. Futbolcular, pop starlar ve yeni zenginler... İnanılmaz paralar kazanıyorlar. Yatını almış, katını almış, almadığı bir sanat eseri kalmış. O boşluğu da bir kova dışkı ile kapatıyor. Büyük bir edepsizlik var. Gerçek sanatla bu tarz şişme balonlar ayırt edilmeli" diyor Çağa.
DOĞANÇAY KâR GETİRDİ
Sema Çağa, "Mavi Senfoni 2.2 milyon liraya satılınca herkes Burhan Doğançay almaya başladı. Ben de o dönem elimdeki Doğançay eserlerinden bazılarını sattım ve inanılmaz kâr ettim. Onda biri fiyatına almıştım" dedi ancak fiyatların hâlâ düşük olduğunu ekledi.
ORMANDAKİ PRENSES SALONUN DEMİRBAŞI
Sema-Barbaros Çağa koleksiyonunda Zeki Kocamemi, Fahrelnissa Zeid, Selma Gürbüz, Kemal Önsoy, Canan Tolon, Ömer Uluç, Sabri Berkel gibi geniş yelpazede sanatçıların eserleri yer alıyor. Sema Hanım ara ara evdeki resimlerin yerini değiştirdiğini anlatıyor. Ömer Uluç'un Sema Çağa'yı çizdiği 'ormandaki prenses' tablosu ise salonun demirbaşı olmuş adeta.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.