Giriş Tarihi: 25.07.2011

Doğan'ı Mercedes diye sattılar

Türk malı otoya destek yüzde 60. Ama yerli oto yapacaksak önce satın alacak tüketiciyi dinlemeliyiz. Geçmişte pahalıya satılan otomobillerin kalitesi hâlâ tüketicinin tepkisine neden oluyor

Geçen hafta otomotiv yetkili satıcılarını aynı çatı altında toplayan OYDER'in 'Otomotiv Müşteri Profili' araştırmasının sonuçlarını yazmıştım. Ankete katılanların yüzde 60'ının yerli marka otomobile destek verirken, sadece yüzde 16'sının "yerli oto satın alırım" demesine dikkat çekmiştim. Yerli otomobile evet diyenlerin azlığını eleştirmiştim. Yerli otomobille ilgili yazıma birçok SABAH okuru katkıda bulundu.
* Bir tüketici olarak benim sorumluluğum Türk malına sadece Türk malı olduğu için destek çıkmak değildir; tüketicinin sorumluluğu -eğer böyle bir şey varsa- kaliteli malı talep etmektir ve kullanımından memnun kalırsa takdir etmektir. Ancak benzer kalitede ürünler arasında markanın milletinin faktörü seçimde rol oynayabilir. (Barış Küçükyürük)
* Hangi Türk otomobili dünya ile rekabet edebilir ki? Kaldı ki yüzde 100 yerli bir şey yok. Siz hangi İtalyan veya Fransız otomobilinin yerine Şahin'i tercih edersiniz? Ya da Kartal'ı? Piyasa arz taleple yürür. Kalite fiyat da temel unsurdur. (Osman Gök)
* Türk malı oto fikri hem sıcak hem de soğuk bir fikir. İnsanların Türk malı otodan korkmalarının altında yatan 1990'lı yıllarda Doğan, Şahin gibi otoları yerli Mercedes diye akıl almaz paralara satan yerli üreticiler olmaz mı? "Vakko da yerli bir marka ama ben hiç Vakko almayayım, yerine bir Fransız markası alayım" diyen görmedim. Öncelikle ürün karşı tarafa gerçek anlamda ürün olduğunu alıcıyı "katakulliye" getirmediğini ifade etmeli ve fiyat olarak benzerlerinden abartılı pahalı olmamalı. Yerli imalat tercih edilmiyor. Çünkü yerli imal otolarda segment seçeneği nerdeyse yok. Orta sınıfa hitap eden dünya ile rekabet edebilir oto olursa, ben dahil hiç kimse hayır demez. (Erol Eryürük)
* Kapalı bir ekonomi zamanında üreticiler çürük, dayanıksız, güvensiz malları üretip tüketiciye kakaladılar. Otomobilde de bu oldu. Turgut Özal dış rekabeti açmasaydı, hâlâ Renault TS12, Tofaş 131 gibi Avrupa'nın üretimden kaldırdığı arabaları Türkiye'de üretip tüketiciye kakalamaya devam edeceklerdi. İşte o zaman da Türk tüketicinin şuuruna yerleşmiş yerli üretim mallarının çürük olduğu fikrini, şimdi üreticiler dünyanın en kaliteli malını da üretseler silip atamıyorlar. (Tahsin Çeribaşı)
* Yazınızda katıldığım nokta "Evet, gösteriş meraklısı bir kesim var ve bu kesim Türk malı otomobil kullanmak istemeyecektir". Ancak şunu da unutmamak gerekir ki, Tofaş yıllarca kuş serisi değimiz araçlarla insanımızı tavuk gibi yoldu! Konforsuz ve özelliksiz araçlara "parçası ucuz" mantığıyla insanımız yıllarca ve tonlarca para döktü ve hâlâ dökmekte! Bu yüzden kalite problemi olmayan, fiyatı makul seviyede olan Türk markası bir otomobil bence peynir ekmek gibi satacaktır. Bana inanmıyorsanız Hyundai Accent'in satışlarını bir inceleyin ne dediğimi anlarsınız. (İsmail Akdağ)
Başka söze gerek yok. Yerli oto yapacaksak tüketicinin sesini de dinlemeliyiz...

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.