Giriş Tarihi: 26.7.2011

Erdem Başçı boyun eğer mi?

Süreyya Serdengeçti TL'yi aşırı değerlendirdiğinde, 2006'da göreve gelen Durmuş Yılmaz, ilk sarsıntıda faizleri 4 puan artırdı. Piyasa dövizdeki artışla tehdit ettiği yeni Başkan Başçı'ya da aynısını yapmak istiyor

Gazetelerde "Durmuş doları durduramıyor" manşetleri atılınca henüz göreve gelen Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Haziran 2006'da gecelik faizleri 4 puan birden artırdı. Bir daha da uzun süre düşürmedi. O dönemki faiz yükselişinin ardından, Türkiye'ye hızla gelen sıcak para döviz kurlarını gevşetti, dolar kuru o tarihten sonra 1.77 TL'den 1.15 TL'ye kadar geriledi. Ama yüksek faiz ve düşük kur nedeniyle dış ticaret dengesi öylesine bozuldu ki, Türkiye'e bir süre sonra önemli bir cari açık sorunuyla küresel krize yakalandı. Piyasalar altüst oldu, işsizlik zıpladı. Türkiye o dönemde kurları tuttu ama faiz artırmanın bedelini uzun bir süre reel ekonomi tarafında ödedi. Aslında ortada bir suç varsa doğrudan Durmuş Yılmaz'ın değil kendisinden önceki başkan Süreyya Serdengeçti'nindi. Serdengeçti, 2002-2006 arasında tüm eleştirilere kulak tıkayarak döviz kurunu yüksek faizle baskı altında tuttu, bu yolla enflasyonu kontrol altında tuttu. Gerekçe olarak enflasyonla mücadeleyi gösterdi. Ancak onun döneminde TL uzun bir süre boyunca aşırı değerli olarak seyretti. Durmuş Yılmaz'ın başkanlığa atanmasının hemen ardından ABD Merkez Bankası'nın faiz artışı sinyali vermesiyle Türkiye'de kıyamet koptu. Eski Başkan Durmuş Yılmaz faiz oranlarını başkanlığı boyunca hep yüksekte tutarken TL yine aşırı değerlendi, cari açık şişti. Finans kesimi ve medyanın bir bölümü Durmuş Yılmaz'ın bu politikasını alkışladı, kendisine "Yılın Merkez Bankası Başkanı" ödülünü verip methiyeler düzdü. Üstelik reel ekonomiyi durdurması, işsizliği ve cari açığı şişirmesine hiç bakmadan. 2006 Haziran'ında yaşananlar yine tekrarlanıyor. İsimler değişik ama senaryo aynı: Yeni bir Merkez Bankası Başkanı, yüksek cari açık, dünya piyasalarında gerilim var... Seçimin hemen ardından yurtdışı basından ve finans kesiminden bir fırtına şeklinde gelen "Türkiye faiz artırsın" baskısı bugünlerde aynı kesimin yerli versiyonunun da katkısıyla destekleniyor. Ayrıca yeni Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı bırakın faiz artırmayı, gerekirse düşüreceğini açıklayınca medyanın ve finans kesiminin karalamasıyla karşı karşıya kaldı. Gazeteler Merkez Bankası Başkanı için "Durduk yerde doları uçurdu" manşeti atmaya başladı. Hatta medya öyle bir yayın yaptı ki, "kriz" kelimesini sokaktaki insanların diline kadar düşürdü (Burada AK Parti yetkililerinin açıklamalarını da unutmamak lâzım).
Şartlar bu kez farklı
Erdem Başçı Türkiye'yi faiz sarmalından çıkartabilecek 'faiz artırma-ma' tutumunu sürdürürse aynı kesim tarafından kendisine yapılan eleştiriler kuşkusuz daha da artacaktır. Ayrıca kurdaki spekülasyon bir süre daha devam ettirilmeye çalışılabilir. "Başkan bu testi geçebilecek mi?" Bence geçmemesi için neden yok. Medya ve finans kesiminin tüm tehditlerine ve kriz söylemlerine karşı ekonomi yönetiminin elinde bu kez son derece önemli bir güç var. Ne Türkiye ne de dünya ekonomisi 2006'daki gibi değil. Türkiye'ye faiz baskısı yapan lobinin de eli bu kez o kadar güçlü görünmüyor. Neden böyle düşündüğümü verileriyle yazacağım.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.