Çekirdekten düğme yaptı

Yeryüzünde yalnızca Ekvador'un küçük bir kıyı şeridinde yetişen ve palmiye ağacının çekirdeğin olan korozodan organik düğme imal eden Form Düğme, 40 ülkeye ihracata başladı. Geçen yıl İtalya'nın 100 yıllık düğme markasını da satın alan Form Düğme, önemli bir hikayesi olan bu doğal ürünü, dünyanın önde gelen tekstil devleri için eşsiz düğme koleksiyonları haline getiriyor. Palmiye ağacının çekirdeğinden elde edilen ve hiçbir kimyasal içermeyen korozo düğmeler, insan sağlığına zarar vermiyor ve son derece çevre dostu olmasıyla dikkat çekiyor. Korozo düğmeler, diğer atık maddelerin aksine çok kısa bir süre içerisinde doğada geri dönüşüyor. Firma bu buluşu sayesinde ihracatını 5'e katlayıp, en ünlü markaların tercihi oldu. Form Düğme'nin ortaklarından Mustafa Oktay, Merter'de küçük bir satış ofisinde, üreticilerden aldıkları düğmeleri pazara servis ederek sektöre girdiklerini belirtiyor. Sektördeki eksikleri analiz ederek üretime geçiş yaptıklarını, anlatan Oktay, "O zamanki mevcut kapasite itibariyle artan talebe yetişmekte güçlük çekmeye başlamıştık. Cesur bir hamle daha yaparak, İtalya'nın en büyük düğme üreticisini satın almaya karar verdik. Bu atılım bizim için milat niteliğindeydi" şeklinde konuşuyor. Özellikle üst düzey markalara düğme ve aksesuar satışı yapan firmanın en önemli özelliğiyse yenlikçilik. Palmiye ağacı çekirdeğinden yapılan düğmelerle öne çıkan firma, bunun yanı sıra Korozo, sedef, kokonat, deri ve boynuz düğmeler gibi doğal malzemelerden üretilen ürünlerde alanında ilkleri üretiyor.
ÇEKİRDEK EKVADOR'DAN
Türkiye'ye Ekvador'dan giren korozo çekirdeğinin neredeyse tamamı Form Düğme tarafından işleniyor. Yetiştiği bölgenin yegane geçim kaynağı olan korozo, Birleşmiş Milletler'in (BM) ticaretini desteklediği ender ürünlerden biri olarak göze çarpıyor. Korozo sayesinde gelir elde eden bölge halkı, iş ve kazanç uğruna başka bir bölgeye göç etme gereksinimi duymuyor. Böylece ülke popülasyonu da dengede kalıyor. Ayrıca bölge halkı, geçim kaynağı olan palmiye ağaçlarının kesilmesinin önüne geçerek, doğanın düzenli işleyişine de katkıda bulunuyor.