Bloomberg neden ağlıyor?

Adetim değildir... Öğrenmemekte ısrar edenle konuşmam, anlatmam, yaklaşmam, cevap vermem... Ama bu Bloomberg Ajansı'ndaki çocuklar, geçen gün kendileri hakkında yazdığımız yazıya öyle naif bir cevap yollamış ki, insan kendini kışkırtıcı bir öğretme isteğinin içinde buluyor (Bloomberg hakkında ne yazdığımız bu linkte var: http://m.sabah.com.tr/Ekonomi/2011/11/17/bloomberg-manipulasyon-yapiyor ). Özetle Bloomberg'i yalan, yanlış haberler yoluyla Türk piyasalarında manipülasyon ve Türkiye hakkında uluslararası alanda yanlı haber yapmakla itham ediyoruz. Ve sonuna kadar bu iddialarımızın arkasındayız. Bu yazıdan sonra gazetemin Ombudsman'ı Sayın Yavuz Baydar'a Bloomberg'den bir yazı yollanmış. Yavuz Bey işini her noktasına kadar titizlikle yapar. Yazıyı bana gönderdi cevaplarımı istedi ve kendisine cumartesi günü yolladım. Ancak Yavuz Bey konumu gereği polemiklere taraf olmaz. Bu yüzden Bloomberg'deki çocukların bir cimcime bilgiçliğiyle sorduğu soruları ben yanıtlıyorum. Yazıya bir sürü bilgi belge vs. de koydum okunsun, öğrenilsin diye. Bunları 'sabah.com.tr' adresindeki linklerden görebilirsiniz.
MAAŞINIZ TL Mİ DOLAR MI?
Bu kadar soruya karşılık bana da bir sual hakkı doğuyor. Merak ediyorum bu Bloomberg'deki çalışanlar maaşlarını TL bazında mı alıyor yoksa dolar mı? Hani mesela o yazılarda adını geçirdiğim Benjamin Harvey adlı çocuk, ay sonunda vezneden döviz-dövize endeksli bir maaş mı çekiyor yoksa doğrudan TL mi? Ya da Bloomberg'in Türkiye masasında dövizle çalışan başka kimseler var mı? Hani o yalan yanlış haberlerden sonra piyasalar karışıp, dolar yükselince maaş da artıyor mu? Son söz olarak şunu da söylemeliyim. Her zaman bu kadar anlayışlı olmam. Bir daha yazmam için beni zorlarsanız bu kez kalbinizi kırarım. Uzun süre alt benliğinizde taşırsınız.
Siz anti-islamic misiniz?
Bloomberg'de yalan, yanlış, taraflı haberler yapan çocuğun bir de yancıları çıktı. Rakip grupların eğlencelik gazetelerinde... Şekerler, öyle bilip bilmeden hislerini yazarak sayfaları doldurup, bir de üstüne maaş alıyorlar. Bloomberg'in patronu Michael Bloomberg'in Yahudi olduğunu yazdık diye bizi antisemitist (Yahudi karşıtı) ve ırkçı olmakla suçlamışlar vs. Her şeyden önce şunu söylemeliyim; beni küresel çapta oynanan "Yahudi mi dedin, o zaman antisemitistsin" oyununa sokamazsınız. Benim yazımda Yahudilere ve Yahudiliğe karşı hiçbir negatif itham yok. Delilim yazdıklarımdır. Ancak Bloomberg'in 16 Kasım tarihinde, yani bizim yazımızdan bir gün önce Türkiye'den dünyaya geçtiği haberde, Başbakan Erdoğan "İslami kökenleri nedeniyle ekonomik gerekçelere aldırış etmeden sıfır reel faizde ısrar eden" bir gerici olarak gösteriliyor. Bakan Zafer Çağlayan, Milletvekili Muharrem Karslı, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ve biz yani SABAH gazetesi de Erdoğan'a itaat eden ve yüksek faiz isteyenleri düşman gösteren kişiler olarak tanıtılıyoruz. Peki bunu yazan arkadaşın bir delili var mı? Yoksa Müslüman sözünü duyunca aklından otomatik olarak moderniteye karşı gerici imajı mı geçiyor.

Hande Ataizi konusu
Büyük bir gazetenin ekonomi sayfalarında (magazin değil) bir kişinin özel hayatı ile ilgili olarak haber çıkması doğru mudur?
Haberimiz ekonomiyle bağlantılı manipülasyon, yani modern yolsuzlukla ilgili bir editör yazısıdır. Buradaki manipülasyon, "Bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığına" girer. SPK basın yoluyla yapılan bu tip davranışları "Piyasa bozucu eylemler" altında toplayıp yaptırım getirmeye hazırlanıyor. Konuyla ilgili ayrıntılar Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı'ndan alınabilir. Bu konuda bilgiyi "Ek 1 Sermaye Piyasası Kurulu yazısı"nda da görebilirsiniz. Yolsuzluk haberlerinde kişinin özel hayatına da yer verilir. Örneğin Bloomberg Haber Ajansı 2008-2009 krizinde dolandırıcılık yapmakla suçlanan Bernard Madoff'un karısından çocuğuna tüm ailesinin özel yaşamını ortaya dökmüş, ajansa bağlı Bloomberg TV, Madoff'un suçu ispatlanmadan mahkemeye götürülüşünü canlı yayında tüm izleyicilerine ibretlik şekilde seyrettirmiştir. Benzer şekilde Enron yöneticilerinin metreslerinden sekreterleriyle girdikleri ilişkilere kadar tüm ayrıntılar fotoğraflarıyla birlikte haftalarca ABD ve dünya basınını süslemiştir. Diğer taraftan Hande Ataizi Türkiye'de topluma malolmuş ünlü bir şahsiyet. Biz yazmadan Türk basınında ikilinin ilişkisini içeren 50'den fazla haber yayınlanmış. Yazımızda Sayın Ataizi'nin şahsına ve Harvey'le olan ilişkilerine yönelik hiçbir olumsuz ifade de yok. Ayrıca Benjamin Harvey adlı çocuk, Bloomberg'de yayınlanan yazısında Sabah 'tan bahsederken gazetenin yönetim kurulu üyelerinin akrabalık ilişkilerine kadar ulaşan şeceresini çıkarmıştır. Bizim yaptığımız yanlış da onun yaptığı doğru mudur?
Bernanke de mi şeriatçı?
Büyük bir gazetenin ekonomi sayfalarında 32 yaşında birine 'çocuk' demek doğru mudur? Sizce bu şekilde bir tarz entelektüel bilgi ve rakamlara (gerçeklere) dayanmamalı mı?
Türkçe'de 'çocuk' kelimesi aynı zamanda yeterli erişkinliğe ve donanıma ulaşamamış kişiler için de kullanılır. Benjamin Harvey için çocuk tabiri de bu anlamda kullanıldı. Yazılarımda, Benjamin Harvey'in yazılarıyla ilgili yaptığım eleştiriler, kendisinin yeterli bilgi düzeyine ulaşmadığını göstermektedir. Örneğin Türkiye'de faizlerin düşmesi Avrupa ve dünya piyasalarındaki durgunluğa paralel bir gelişmedir. Merkez Bankası faizleri söz konusu durgunluk nedeniyle düşük tuttuğunu resmi olarak açıklamıştır. Benjamin Harvey adlı Bloomberg muhabiri buna karşın Türkiye'de faizlerin düşürülmesini Başbakan Erdoğan'ın başında olduğu bir komploya bağlamak istiyor. Oysaki geçtiğimiz ay içinde Avrupa Merkez Bankası'ndan Brezilya'ya kadar birçok para otoritesi, tıpkı TCMB'nin yaptığı gibi durgunluk karşısında faiz indirimlerine gitti. Söz konusu ülkeler hakkında "İslami emeller" ya da "Düşman yaratılıyor" vs. gibi herhangi bir yorumda bulunan olmadı. Ayrıca dünyadaki en düşük reel faizlerden biri ABD'de. (eksi getiri veriyor). Harvey'in mantığıyla ABD Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke'ye El-Kaide üyesi mi demek gerekir? Oysa Ben Bernanke Yahudi kökenli ve son derece saygın bir ekonomisttir. Diğer taraftan Benjamin Harvey adlı muhabir bana 28 Ekim tarihinde bir takım sorular yollamış, sorular tarafımdan yanıtlanarak aynı gün geri yollanmıştır. Bu olaydan 21 gün sonra Benjamin Harvey tarafından Sabah Gazetesi ve politikacıların da aralarında bulunduğu bazı isimler hakkında suçlayıcı bir haber üretilerek Bloomberg ajansı aracılığıyla dünyaya geçilmiştir. Söz konusu haber için benden alınan görüş haberin içinde hiç yer almamıştır. Haberin yayınlanmasının ardından Harvey "İsterseniz sizin görüşünüzü de habere ekleyelim, editörlere sunalım vs" gibi normal bir gazeteci davranışı içermeyen bir maille bana ulaşmıştır. Ekte gördüğünüz mailde Harvey'in sorularına verdiğim yanıtlar birikimim konusunda bir takım bilgiler verebilir. (Ek-2)
Niye bu kadar çok yanlış yapıyorsunuz?
Benim Columbia Üniversitesi'nden masterım var. Harvard'da Nieman Foundation'dan 2006'da ödül aldım. Sabah benim psikoloji eğitimim olduğunu yazmış. Ekonomi ile ilgili olmamam ucuz ve yanlış bir davranış beni kötü göstermek için. Bloomberg'te herkes detaylı bir testten geçer. 9 ay sürer anlamayanlar geçemez...
Aferin. Zaten Bloomberg Haber Ajansı'nın uluslararası alanda saygın ve önemli bir veri kuruluşu olduğunun farkındayım. Sabit getirili enstrüman işlemleri ve bunlara ait veriler konusunda dünyanın en iyisi olarak kabul edilir. Ki benim de fikrim bu yöndedir. Ancak ajansın Türkiye haber masasında bir sorun var. Yazdığım yazılardaki örnekler bunları ispat ediyor. Haberler en basitinden "Kaz"ı, "Koz" anlayan bir editoryal seviyenin ürünü. Ayrıca "Bloomberg manipülasyon yapıyor" haberimize gelen tepkiler bunu ispatlıyor. Para piyasalarında çalışan profesyonel olduğunu iddia eden ve tarzından doğru söylediği anlaşılan bir okuyucumuzun yorumu (Ek-3) ve piyasalardan gelen benzer şikayetler konuyu yeterince açıklıyor. Ayrıca Ek-4'te göreceğiniz yabancı ortaklı bir büyük Türk bankasının Bloomberg'deki haberle ilgili raporu biraz daha fikir sahibi olunmasını sağlayabilir.
Ek-1 için tıklayın
Ek-2 için tıklayın
Ek-3 için tıklayın
Ek-4 için tıklayın