Giriş Tarihi: 28.03.2012 11:01 Son Güncelleme: 28.03.2012 14:38

Herkese otogazı tavsiye ederim

EPDK LPG Daire Başkanı Cemalettin Tüney, LPG'li araçlara yönelik önyargıdan şikayetçi oldu.

Mehmet Nayır - Global Enerji

2000'li yıllarda gelen kriz üzerinde Türk insanı LPG'yi yeniden keşfetti. O günlerde yeni yeni filizlenen otogaz sektörü bugün alternatifi olduğu benzinin toplam tüketim miktarını geçmiş durumda. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Dairesi Başkanı Cemalettin Tüney, otogazda dünya ölçeğinde ikinciliğe ulaşan Türkiye LPG piyasasına Avrupa'nın bile imrendiğini anlattı. EPDK'nın sektöre kalite ve şeffaflık getirdiğini anlatan Tüney, "Sektörün çözüm bekleyen sorunları var. Örneğin alışveriş merkezleri yaygınlaşması ile LPG'li araçların kapalı garajlara alınmaması bunun örneği. Bu sektörün önünde duvar haline geldi" dedi ve ekledi: "Ancak ben bugün LPG'ye ilişkin olumsuz algının aşıldığına inanıyorum. İnsanlara rahatlıkla araçlarında LPG'ye geçmelerini tavsiye edebilirim."
Türkiye LPG sektörü sizin gözünüzle nereden nereye geldi, şu an hangi aşamada?
LPG Türkiye'de 60 yıllık bir sektör. Türkiye'nin her noktasına erişen tedarik zinciri olan yapıda 2000'li yıllarla otogaz kullanımın artması ile LPG'nin ülkemizdeki serüveni yeni boyut kazandı. Sektörde geçmişte "Deneme-yanılma" yönetimi ile de olsa güvenlik kriterleri geliştirmiş, emniyet unsuru sektörün ihmal edilemez değeri haline gelmiştir. LPG sektörü, EPDK'nın yönettiği sektörler arasında en rekabetçi şekle bürünmüştür. Evsel kullanımda doğalgazın yaygınlaşmasına paralel tüplü ve dökme LPG tüketimi azalırken otomotiv yakıtı olarak LPG'nin kullanılmaya başlanması ile sektör kendi içinde değişime uğradı. Sektör oyuncuları bu değişime başarıyla adapte olurken süreci de aynı başarıyla yönetmişlerdir.
Otogaz olarak kullanımda vergisel açıdan cazibesi yaygınlığını arttırsa da LPG'nin kolay taşınabilir, ikame edilebilir, lojistik altyapısı ve temin edilebilirlik özellikleri nedeniyle tüketiciler açısından kullanım alışkanlığı yaratmıştır. Bu anlamda LPG piyasası düzenlemeye konu edildikten sonra pazarda şeffaflık sağlanmış, güvenliğin önemi vurgulanmış, sorumluluklar açıkça sayılmış ve kuralların ihlali haline ağır yaptırımlar belirlenmiş. Artık kamu kendi sorumluluklarını daha rahat görür hale gelmiştir. Tabii bir de piyasanın EPDK tarafından izlenmesi sektörde şeffaflığı sağladı. Bu bile kendiliğinden sektörün kayıt altına alınması ve kayıt dışı faaliyetlerin rekabeti bozucu etkilerinin azalmasını sağladı.
LPG deyince geçmiş tecrübe ile güvenlik unsuru öne çıkıyor. Deneme-yanılmadan bahsettiniz sizde…
Başlangıçta LPG'ye ilişkin standartlar alınırken kurallar yazılı olarak ciddi şekilde belirlenmiş. Ancak kuralların yazılı olması insanların bunu çok iyi uyguladığı anlamına gelmiyor. Sektörün bu koşullarından istifade etmeye çalışan işin hakkını vermeyen firmaların tutumları maalesef olumsuzlukları getirdi.
Özellikle yakıtın cazibesi ve ekonomikliği aşırı talebi doğurdu. Başlangıçta bu talebe paralel güvenliği sağlayacak düzenlemeler ve denetlemeler paralel gelişmediği için bu sorunlar oldu. İlk başlarda merdiven altlarında kalitesiz dönüşümler, gecekondu tabir edilen ruhsatı bile olmayan dolum istasyonlarında Otogaz ikmalleri olumsuz örneklerdir. Bugün dönüşümcüler belli kalitede. Dolum tesisleri ve Otogaz istasyonları vasıflı halde ve denetim altında. Piyasa oyuncuları da herhangi bir ihmal ve ihlalin yaptırımlarını biliyor. Piyasa ayrıca oto kontrolünü de yapıyor.
Günümüz düzenlemelerin benzerleri ve sorumlu kurumlar daha önce vardı ama kurumlar arası koordinasyon yaptırımların caydırıcılığı yoktu veya uygulanması yeterince sıkı değildi. 2005 yılı LPG piyasası için dönüm noktasıdır. Güvenlik, rekabet, ürün kalitesi ve piyasa yapısı açısında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu bunun teminatı oldu. Çünkü uyulması ihtiyari olan standartlar mecburi hale getirildi. Piyasa oyuncuları daha önceki alışkanlıkları bıraktı. Kullanıcılara kaliteli ürün sunulmasının ve hizmetlerin teknik düzenlemelere ve standartlara uygun olarak verilmesinin güvence altına alındığı, ihlallerinin ise ağır yaptırımlara bağlandığı bir düzene geçildi.
EPDK öncesi ve sonrası piyasadaki fark sizce nedir? EPDK, LPG sektörüne ne kattı?
EPDK öncesinde bildiğimiz standartlar vardı ama ihtiyariydi. Şimdi onların hepsi zorunlu hale getirildi ve sektör kayıt altına alındı. Özellikle vergi kaybına sebep olan segmentler arası satış fazlaydı. Standarda uygun olmayan vasıfsız yerde satış vardı. Kendi halinde kaos durumu vardı. Bir anomali hali vardı. İzleme ile sağlanan şeffaflık ile sektör piyasaya özgü kendi yaptırımlarını uygulayarak kötü oyuncuları çizgiye çekti. EPDK sonrası kuralları belirli, sorumluluğun belli olduğu düzene geçildi.
Canlı bir örnek. EPDK öncesi Türkiye'de LPG numunesi alabilecek bunu analiz edecek imkan ve koşullar yoktu. EPDK geldikten sonra 2010 yılı itibariyle bu başladı. Haftanın yedi günü her yerden örnek numune alıp bunu analiz edebilecek durumdayız. Tüketiciye verilen ürünün kalitesi hakkında denetim yapıyoruz. Bundan önce kalitesini test edemediğimiz bir ürün vardı. Şimdi denetlediğimiz test ettiğimiz ürün var. EPDK öncesi otogaz istasyonların da tüp dolumu yapılıyordu. Bu ciddi tehditti. Bir kaçakta ne olurdu. Şimdi yapılmıyor mu. Yapılır ama cezası belli kimse alenen yapamaz. Ki EPDK denetimlerinin en çok yoğunlaştığı konulardan birisi de kaçak tüp dolumudur. Kullanıcı için bir risk, dürüst oyuncular için haksız rekabet olan bu durum EPDK''nın ısrarlı denetimleri ve cezaları sayesinde asgaride tutulmaktadır. Güvenlik, kalite ve kayıt altına alma EPDK'nın sektöre getirdiği 3 önemli şeydir.
Son olarak nihai tüketici olarak sorayım. Siz EPDK LPG Dairesi Başkanısınız. Benim vatandaş olarak benzinli aracım var. Otogaza geçmemi tavsiye eder misiniz?
LPG araç dönüştürmede artık güvenlik sorunu yok. Güvenlik riski en alt limitlerde. Bugüne kadar en büyük sorun dönüştürücü kalitesiydi. Şimdi profesyoneller var. Hatırlarsanız eskiden taksiye bindiğimizde veya arkasında kaldığımız LPG'li araçlardan yayılan gaz kokusu duyardık. Artık buna rastlamıyoruz. Gelinen seviye sektörümüz için kıvanç vericidir.
Sektörün geçmişteki kötü örneklerden kaynaklanan sorunları bugün ayağına dolaşmakta, sektörün gelişmesindeki en önemli engel haline geldi. Örneğin alışveriş merkezleri yaygınlaşması ile LPG'li araçların kapalı garajlara alınmaması bunun örneği. Bu sektörün önünde duvar haline geldi.
Otogaz segmentindeki kalitesiz uygulamaların, denetimsiz piyasanın yol açtığı istenmeyen olaylarla gelen kötü izlenim ile bunlara karşı kamunun getirdiği önleyici tedbirler bugün sektörün ayağına dolanıyor.
AVM'lerde ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmemek için bende uzun yıllar arabamı LPG'ye dönüştürmekten imtina etmiştim. Şu haliyle arabasını otogaza dönüştürmek isteyen bir vatandaşımız güvenlikten ziyade sadece ekonomik hesaplarını dikkate alabilir. Ben artık LPG'li araçları tavsiye ederim. Hem ekonomik hem de güvenli olması nedeniyle LPG'li araçlar tercih edilmektedir.
LPG sektöründe Avrupa uygulamaları nasıl? Türkiye ile Avrupa'yı kıyaslar mısınız?
Türkiye'de LPG sektörü Avrupa'ya örnek olacak kalitede. Türkiye otogazda Güney Kore'den sonra dünya ikincisi. İstasyon sayısında dünya birincisi. Araç sayısı açısından Avrupa'da lider. Türk halkının kullanım alışkanlığı açısından yeni bir ürüne alışması zor ama Türk halkı otogazı sevdi.
LPG en çevreci yakıt. Emin ellerde ikmal edildiği sürece herhangi bir riski yok ve en önemlisi akaryakıta göre ucuz. Bunların hepsi bizi LPG sektörü büyüklüğünde dünyada ikinciliğe taşıdı. Şu an Avrupa yaptığımız düzenlemelerden dolayı bizi örnek alıyor.
LPG'nin piyasasının düzenleyici kurum sorumluluğuna verilmesinin ilk örneği Türkiye'dir. Bizi Polonya takip etti. Bugün LPG sektörünü bir otorite ile yürüten ülkelerde bile tam Türkiye'deki gibi kapsayıcılık yoktur. Emniyet, kalite, tüketici güvenliği noktasında Avrupa'daki bazı ülkeler Türkiye'nin getirdiği etkin düzenlemeleri beğenerek izliyorlar. Yurtdışında Türk LPG Piyasasını anlattığımızda İspanyol, Portekizli ve Fransız sektör temsilcileri, eğitim, güvenlik, standartlara uygun faaliyet, kalitesiz dönüşüm ve kurumlar arası koordinasyon gibi sorunları olduğunu, ancak çözüm noktasında EPDK örneğinin kendilerine ilham verdiğini söylediler.
Akaryakıtta rekabeti çok tartışıyoruz. Siz sektörde rekabeti nasıl görüyorsunuz?
Akaryakıt sektörünün ilk 5 büyük firmasının toplam pazar payı ile, LPG sektöründeki ilk 5 büyük firmanın toplam pazar payları arasında fark olduğunu görürsünüz. Otogazı bir ulaşım yakıtı olarak değerlendirdiğinizde sektörün bu segmentinde daha iyi rekabet var. LPG'nin fiyat avantajını biraz da buna borçluyuz. LPG, en pahallı akaryakıt olan benzinin otomobilde iyi alternatifi.
Ancak son dönemde lüks araçlarda da LPG'yi görüyoruz...
Ekonomik zorluklar nedeniyle LPG kullanıcıları geçmişte düşük gelirli, araçlar düşük modelliydi. Şimdi sıfır araç üst segmentte bile LPG'li araç var. Birçok otomobil üreticisi fabrika çıkışlı LPG'li araç üretiyor. Bu durum pozitif algı değişiminin bir göstergesi. Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında Türk hane halkı harcamalarında ulaşım ve akaryakıtın payı fazla olunca daha ucuz bir seçenek olan LPG'nin ulaşımda kullanımı öne çıktı. Otogaz bugün dar gelirli vatandaşlarımızın sahibi olduğu aracını kendi ve ailesinin ihtiyaçları için kullanabilmesini, seyahat edebilmesini sağlayan onu mutlu eden bir unsur. Araç satın alırken tercihlerde önemli etken. LPG'nin güvenli ve kaliteli yaygın hizmet ağı ile piyasaya arz edilmesi, dönüşüm kalitesinin artması üst gelir gruplarının da Otogazı tercih etmesindeki en büyük etken.
Dağıtımda, otogaz LPG, akaryakıt sektörünün tersine rekabetçi bir piyasa. Tedarik açısından rekabet seviyesi dağıtımdaki kadar değilse bile akaryakıt piyasasındaki olumsuz seviye burada da yok. Bazı firmaların LPG ikmal tesisi yatırımlarının devreye girmesi ile önümüzdeki dönemde rekabet seviyesinin tüketici lehine iyileşeceğini öngörüyoruz.
LPG, rafinerilerde ham petrolden ve doğalgaz yataklarından elde edilen, her iki enerji kaynağı var oldukca var olacak bir yakıttır. Mevcut lojistik alt yapısı, dağıtım ağı ve yeterli tecrübeli çalışanlarının yanı sıra, teknik olarak ikmali kolay, kullanım esnekliği nedeniyle vazgeçilmesi zor bir üründür. Sektörün varlığını sürdürmesi, desteklenmesi ülkemizin enerji çeşitliliği açısında önemlidir. Mevcut enerji yelpazemizdeki payı arttırılmalı.
Türkiye enerji kaynakları açısından yurtdışına bağlı. Bağımlılığımızı ürün ve kaynak çeşitlendirmesi ile hafifletebiliriz. Ulaşım için benzin, dizel, biyoyakıt, LPG, CNG ve elektrik gündeme gelecek. Enerji kaynaklarında çeşitliliği arttırmak önemli.
Isınmada doğalgaz kömür var ama LPG'de burada da olmaya devam etmeli. Doğalgazın yaygınlaşması hükümet politikasıydı. Ancak LPG'nin de terk edilmemesi gerekir. Dünyada en son petrol damıtılana kadar, en son doğalgaz çıkarılana kadar LPG üretilecek. LPG'yi ana ürün olarak düşünmüyoruz ama iyi ve kaliteli ikamedir.
Sektöre ilgi gösteren yeni yatırımcılar var mı? Sektörde konsodilasyon ile alım satım hızlandı. Bir çok şirket tüpten ayrılarak otogaza yöneliyor. Bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye LPG piyasası hakkında görüş almak için bir çok yabancı şirket kapımızı çalıyor. Türkiye rakamları ilgi ile izleniyor. Toplam tüketim marjinal artış gösteriyor. Ama sektör içindeki dönüşüm ile otogazın payı yüzde 70'lere ulaşmıştır. Mevcut pazar pastasından pay almayı göze alan şirketler için büyük pazara giriş sözkonusu olabilir. Şahsi görüşüm LPG Otogaz sektörünün büyümesi Türkiye'deki benzinli araç sayısına bağlı. Buradaki artış LPG'nin de pazarını arttıracak. Bir de LPG'nin kimya sektöründe kullanılması konusu var ancak bu EPDK'nın görevinin dışında.
Konsodilasyon diye tabir ettiğiniz alım satımlar EPDK tarafından izin verilen işlemler. Firmalar daralan tüplü segmentte birim maliyetlerle mücadele edemediklerini söyledi. Birleşme operasyonları tüplü segmentte yaşanmaktadır ki buda gayet doğaldır.. Ancak bir dağıtıcı için tüplü faaliyette bulunması kanuni bir zorunluluktur. Şirketler bu yüzden tüplü faaliyeti tamamen durdurmuyorlar.
Rekabet bizim en büyük kriterimiz ancak daralan piyasa realitelerinden uzak kalamazdık. Piyasada zaten yeteri sayıda firma var. Bunların sayılarının rekabet koşullarının sağlanması için yeterli olduğunu düşünüyoruz. Kurulumuz burada ölçek ekonomisini dikkate alarak tüketiciye ulaşan tüplü LPG'de şirketlere marj genişliği ile daha fazla rekabet beklentisi ile izin verdi.
Akaryakıtta çok tartışılan kar marjlarının LPG'de daha yüksek olduğunu görüyoruz. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz ?
Her iki sektörün serbest olduğunu, fiyatların serbest piyasa koşullarında ülkemize en yakın piyasalardaki fiyatlara göre oluşması gerektiği hususunu unutmamalıyız. LPG özel sektör eliyle büyüdü. Gelişiminde piyasa dinamikleri söz sahibi olmuştur. Akaryakıt piyasasında bir zamanlar kamu da önemli bir oyuncu idi. Bu durumun piyasanın oluşumunda önemli etkisi vardır. Devletin fiyatlara müdahalesi, otomatik fiyat mekanizması vardı. LPG'de ise fiyatlara devlet eliyle müdahale geleneği bulunmuyordu. Tüketiciler açısından fiyatların kamu eliyle müdahale beklentisi, akaryakıta gelen her zamdan sonra medya'da yer alır. Ancak bu durum LPG piyasasında yok. LPG'de kar oranı akaryakıtın üzerinde. Bu karlılık dağıtım şirketlerine cazip geliyor. O yüzden LPG Sektöründe 70 dağıtıcı şirket var. Tüpte de benzer kar marjı var. Ancak EPDK tarafından piyasanın izlemeye başlandığı tarihten bu yana kar marjında artış yok. Rafineri + navlun sonrası dağıtıcı bayii marjının değişmediği görülüyor. Dağıtıcı bayi bu marjı paylaşıyor.
Kar marjı fahiş midir? Şu an gözüken yüzde 25-30 kar marjı. Kar marjlarının neye göre fahiş neye göre değil görüş bildirecek durumda değilim ama geçmişten gelen dinamikler hep bu marj üzerinde gitti.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.