Pazartesi 16.04.2012 00:00
Son Güncelleme: Pazartesi 16.04.2012 12:51

Bütçe açığı belli oldu

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2012 yılı 1. çeyreği itibarıyla bütçe gelirlerinin, geçen senenin aynı dönemine oranla yüzde 12,6 artışla 77,4 milyar liraya çıktığını bildirdi.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2012 yılı 1. çeyreği itibarıyla bütçe gelirlerinin, geçen senenin aynı dönemine oranla yüzde 12,6 artışla 77,4 milyar liraya çıktığını, bütçe giderlerinin ise bütçe giderlerinin yüzde 15,1 artarak 83,8 milyar lira olarak gerçekleştiğini bildirdi.
Şimşek, Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, 2012 yılı Ocak-Mart dönemindeki bütçe gerçekleşmelerini açıkladı.
İlk üç ay itibarıyla bütçe gelirlerinin, geçen senenin aynı dönemine oranla yüzde 12,6 artışla 77,4 milyar liraya çıktığını belirten Şimşek, aynı dönemde bütçe giderlerinin ise yüzde 15,1 artarak 83,8 milyar lira olarak gerçekleştiğini bildirdi. Bütçe açığının Mart ayında 5,5 milyar lira, Ocak-Mart döneminde 6,5 milyar lira olduğunu belirten Şimşek, ilk çeyrekte faiz dışı dengenin de 10,9 milyar lira fazla verdiğini kaydetti.
''Türkiye ekonomisi şu anda çok daha sağlıklı, çok daha sürdürülebilir, çok daha dengeli bir şekilde büyüyor''

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yılın ikinci çeyreğinde mevsimsel etkilerden kaynaklı olarak petrol fiyatlarının daha fazla yükselmeyeceğini, belki bir miktar gevşeyeceğini belirterek, ''Yılın üçüncü çeyreğinden itibaren tekrar artış eğilimi söz konusu olabilir, eğer küresel ekonomideki bu iyimserlik devam ederse'' dedi.
Bakan Şimşek, bakanlık toplantı salonunda, 2012 yılının ilk çeyreğine ilişkin bütçe gerçekleşmelerini açıkladığı basın toplantısında, Avrupa Merkez Bankası'nın Avrupa'daki bankalara aralık ayında verdiği para ile birlikte yaklaşık 1 trilyon avroluk kaynak sağlandığını ifade ederek, bu kaynağın yangını en azından kontrol altına almaya yettiğini, bunun ötesinde de Avrupa'daki siyasilere zaman kazandırdığını, bu açıdan ''şu anda nisbi bir iyimserlik var'' demenin doğru olacağını söyledi.
Son günlerde özellikle İspanya'ya ilişkin borç sorunu yaşayan ülkelere ilişkin kaygıların arttığına dikkati çeken Şimşek, kaygıların geçen senenin ikinci yarısındaki kadar yüksek dozda olmadığını bildirdi.
İkinci olarak Amerika'dan gelen verilerin olumlu olduğunu, özellikle istihdama, konut piyasasına, kredi genişlemesine ilişkin verilerin bu iyimserliği beslediğini belirten Şimşek, ''Birkaç tane risk var küresel ekonomi açıdan, bu risklerin başında petrol fiyatlarındaki hızlı artış geliyor. Petrol fiyatlarında hızlı artış sadece Türkiye'yi etkilemiyor. Petrol üreticileri dışındaki hemen hemen bütün ülkeleri olumsuz etkiliyor. Geçenlerde şöyle bir baktık, petrol fiyatlarında 1 dolarlık artış, Amerika'da hane halkının harcanabilir gelirini 10 milyar dolar yanlış hatırlamıyorsam azaltıyor. Çok ciddi etkilere sahip'' dedi.
Yılın ikinci çeyreğinde mevsimsel etkilerden kaynaklı olarak petrol fiyatlarının daha fazla yükselmeyeceğini, belki bir miktar gevşeyeceğini ifade eden Şimşek, ''Yılın üçüncü çeyreğinden itibaren tekrar artış eğilimi söz konusu olabilir, eğer küresel ekonomideki bu iyimserlik devam ederse'' diye konuştu.
Son bir iki haftadır özellikle İspanya'ya ve Avro Bölgesinin bazı üyelerine yönelik kaygıların arttığını bildiren Şimşek, ''Çünkü ekonomide daralma devam ediyor ve hedeflere ulaşıp ulaşılamayacağı konusunda ciddi kaygılar söz konusu. Bu çerçevede baktığınız zaman tabii ki tekrar bu ülkelerin borç dinamiklerine ilişkin beklentilerin kötüleşmesi dünya ekonomisi için risk oluşturabilir'' dedi.
Piyasalarda Çin'de sert iniş riski kaygısının olduğunu anlatan Şimşek, son açıklanan büyüme rakamlarının Çin'de beklenenin biraz altında olduğunu, bir önceki çeyreğe göre de düşüş arz ettiğini, bu yönde de Çin'de bir sert düşüş riskini düşük olarak gördüklerini, genel çerçevede bakılınca bunların temel riskler olduğunu söyledi.
''Türkiye ekonomisi, kriz öncesi seviyesinin üstüne çıktı''
Türkiye ekonomisine bakılınca büyüme performansın, küresel kriz sonrası dönemde çok güçlü bir şekilde 2010-2011 yılında devam ettiğini, 2010 yılındaki yüzde 9,2'lik artıştan sonra geçen sene Türkiye ekonomisinin, reel yüzde 8,5 büyüdüğünü kaydetti.
Şimşek, şöyle devam etti:
''Bu şu anlama geliyor, Türkiye ekonomisi, kriz öncesi seviyesinin epey üstüne çıktı. Kriz öncesi seviye sabit fiyatlarla 100 ise şu anda Türkiye ekonomisi, 2011 sonu itibariyle 110'un üzerine 111,1'e kadar çıkmış durumda. Bu da aslında Türkiye'nin temellerinin sağlam olduğunu, küresel kriz sonrasında çok güçlü bir çıkış yaptığını göstermektedir. Fakat bence büyümeyle ilgili en önemli analizin şu olması gerekir, diye düşünüyorum, 2011 yılının ilk yarısına baktığınız zaman iç talebin yüzde 15,1 büyüdüğünü görüyorsunuz yani büyüme tamamen iç talep kaynaklı. Net ihracatın etkisi ise puan olarak -5,2. Yani geçen senenin ilk yarısında net ihracat büyümeyi, 5,2 puan aşağı çekti. İç talep yüzde 15'in üzerinde büyüdüğü için Türkiye ekonomisi, geçen sene ilk yarısında yaklaşık 10 civarında büyüdü. Bu çok sağlıksız bir yapıydı. Bundan dolayıda ciddi tedbirler aldık. Bu tedbirler sayesinde, yılın ikinci yarısında Türkiye ekonomisinin, büyümenin kompozisyonu çok daha sağlıklı hale geldi. Nasıl? İç talep, yılın ikinci yarısında yüzde 4,8'e geriledi, yüzde 15,1'den. İhracatın etkisi ise yılın ikinci yarısında pozitife döndü ve yüzde 1,9'luk bir katı söz konusu. Bu çerçevede baktığınız zaman Türkiye ekonomisi şu anda çok daha sağlıklı, çok daha sürdürülebilir, çok daha dengeli bir şekilde büyüyor.''
''Mart ayına baktığınız zaman bütçe açığının 5,5 milyar lira olduğunu görüyorsunuz''

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Mart ayında bütçe açığının 5,5 milyar lira, Ocak-Mart döneminde ise açığın 6,4 milyar lira olarak gerçekleştiğini bildirdi.
Şimşek, Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında 2012 yılı Ocak-Mart dönemindeki bütçe gerçekleşmelerini açıkladı.
Yılın ilk çeyreğinde iç talepteki yavaşlamayla birlikte büyümedeki yavaşlamanın devam ettiğini ifade eden Şimşek, ''İlk çeyreği baz alamamak lazım, çünkü sonraki çeyreklere ilişkin öncü göstergeler son derece olumlu'' dedi. Yılın ilk çeyreğinde ekonomide ciddi bir yavaşlamanın söz konusu olduğunu, ancak sonraki çeyreklere ilişkin öncü göstergelerin aslında 2012 yılında yumuşak inişin başarılabileceğini, yüzde 4'lük bir büyümenin gerçekleşebileceğini çok açık ve net bir şekilde gösterdiğini söyledi. O anlamda büyümeye ilişkin bir kaygıları olmadığını vurgulayan Şimşek, şunları kaydetti:
''Türkiye yumuşak iniş sürecinde. Bunun iki boyutu var. Bir büyümenin daha makul düzeylere çekilmesi, sürdürülebilir, dengeli bir noktaya getirilebilmesi, diğer bir boyutu cari açığın aynı zamanda daralması. 12 aylık rakamlara baktığımız zaman cari açık geçen senenin ekim ayında 78,6 milyar dolarla zirveyi bulmuştu. Son açıklanan verilerde Şubat ayında cari açığın yıllık bazda 75,3 milyar dolara indiğini görüyorsunuz. Tabii petrol fiyatları yükselmese bu kadar bu iniş, bu daralma cari açıkta çok daha yüksek dozda olacaktı. Fakat maalesef hep işte 'Türkiye şansı' deniliyordu, ama petrol fiyatlarındaki bu artış hakikaten ciddi bir şekilde cari çağı etkiliyor. Şubat ayına enerji hariç baktığımız zaman Türkiye cari denge de fazla veriyor, bunu da göz önüne almak lazım. Dolayısıyla önümüzdeki aylarda cari açıktaki daralmanın devam etmesini bekliyoruz.''
''Finansman kalitesinde iyileşme var''
Finansman kalitesinde de bir iyileşmenin söz konusu olduğunu ifade eden Şimşek, finansman kalitesinde önemli olanın doğrudan yatırımların payının yükselmesi, bir de borç yaratmayan fon girişlerinin etkisi olduğunu belirtti. Aslında açıkladıkları cari açık rakamlarının olması gerekeninin oldukça üstünde olduğunu belirten Bakan Şimşek, çünkü net hata noksan rakamlarının sistematik bir şekilde pozitif ve yüksek olduğunu kaydetti.
Yılın ikinci yarısında ekonomik aktivitenin bir miktar güçlenmesini etkileyecek bir kaç faktör bulunduğunu belirten Şimşek, şöyle konuştu:
''Bunlardan bir tanesi yeni teşvik sistemi. Yeni teşvik sistemi büyük bir heyecan yarattı. Hafta sonu Batmandaydım, sanayicilerle, iş adamlarıyla bir araya geldik. Muazzam bir heyecan var. Bu yansıyacak. İkinci olarak 2B arazilerinin satılması inşaat sektöründe, konut sektöründe hakikaten yeniden bir canlanmaya sebep olabilir. Mütekabiliyetin kaldırılması yine dış kaynaklı talep yaratabilir, bu sektörü ilişkin bu da olumlu etkiyebilir. Ayrıca özelleştirme programını da güçlü bir şekilde devam ettireceğiz. Dolayısıyla büyüme yılın ikinci yarısında güçlü bir şekilde ivme kazanacaktır.
2011 yılı hakikaten bir seçim yılı olmasına rağmen çok güçlü, çok iyi bir performansla kapatılmış bir yıldır. 2011 yılında bütçe açığı 2010 yılına göre, hem nominal olarak hem de yurt içi gayri safi milli hasılaya oran olarak ciddi bir şekilde azalmıştır. 2010 yılında bütçe açığı 40 milyar liraydı. 2011 yılını biz 17 milyar liralık bir açıkla kapattık. GSYİH'e oranla yüzde 1,3 olarak açığımız gerçekleşti. Halbuki bütçede hedeflenen açık milli gelirin yüzde 2,8'iydi Sonra Orta Vadeli Programda biz onu güncelledik, 1,7'ye revize ettik. Onun da altında kaldı. Yüzde 1,3 'lük açık hakikaten dünyada gıptayla bakılan bir rakam. Özellikle dünyada kamu borç sorunu ve kamu açıklarının gündemde olduğu bir dönemde çok ciddi bir başarı. Aslında genel devlet bütçe açığına baktığımız zaman henüz resmi rakamlar açıklanmadı, ama yüzde 1'in çok altında, yüzde 0,6 ya yakın bir açıkla kapattık. Memleketin uzun vadeli geleceğine, altyapıya, eğitime ilave kaynak ayırmasaydık geçen sene genel devlette biz bütçe fazlası vermiş olacaktık.''
''İlk çeyrek rakamları önemli değil, önemli olan 2012 tam yıl performansı''
AB tanımlı borcun milli gelire oranının (brüt borç oranı) yüzde 39,4'e indiğini, net borç oranının da benzer şekilde yüzde 22 civarına indiğini belirten Şimşek, ''Türkiye hakikaten hem açıklarını hem borçlarını azalttı. Son 9-10 yıldır Ak Parti hükümetlerinin uyguladığı bütçe disiplini memleketimize çok şey kazandırdı. Bu konuda kararlıyız, bu sene de bu çerçevede bütçe uygulamalarını götüreceğiz. Bu başarı tesadüf değildir'' dedi.
Aylık rakamların büyük dalgalanmalar gösterdiğini, çeyrek rakamlarını da çok önemsemediğini ifade eden Bakan Şimşek, kendileri için önemli olanın 2012 yılının tam yıl performansı olduğunu söyledi. Hedeflerinin yıllık olduğunu vurgulayan Şimşek, şunları kaydetti:
''Bunu gerçekleştirmek için ne gerekiyorsa yapacağız. Mart ayına baktığınız zaman bütçe açığını 5,5 milyar lira olduğunu görüyorsunuz. Ocak-Mart döneminde ise bu açık 6,4 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. İlk çeyrekteki açık bütün yıl için öngördüğümüz bütçe açığının yani 21,1 milyar liranın yaklaşık yüzde 30,5'ine denk geliyor. Bu geçen seneye oranla bir yükseliş arz ediyor. Geçen sene ilk çeyrekte bütçe açığı yıl sonu hedefin yüzde 23,7'siydi. Dolayısıyla bu sene yüzde 30 civarında olması şunu gösteriyor; ilk çeyrekte bütçe açığında performansımız bir önceki seneye göre iyi değil. Peki sebebi ne? Esas itibarıyla faiz giderlerinin ilk çeyrekte hakikaten yüksek olması. Neden? Çünkü borcu vade yapısıyla ilişkili. Bu sene öngördüğümüz faiz giderleri oldukça temkinlidir, oldukça muhafazakardır. Muhtemelen faiz giderleri bu sene öngördüğümüzün altında olacak, ama ilk çeyrekte borcun vade yapısına bağlı olarak tabi ki yüksek faiz giderleri söz konusudur.
''Yıl sonu hedefleriyle paralel bir şekilde gidiyoruz''

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bütçe gelirlerinin gerçekleşme oranının yılın ilk çeyreğinde, yani yıl sonu hedeflerine oranla yüzde 23,5 olduğunu belirterek, ''Geçen yılın aynı döneminde bu rakam, yüzde 23,2. Yani gelir tarafında en ufak bir sıkıntı yok, hatta geçen seneki performansın üzerindeyiz'' dedi.
Bakan Şimşek, bakanlık toplantı salonunda, 2012 yılının ilk çeyreğine ilişkin bütçe gerçekleşmelerini açıkladığı basın toplantısında, yılın ilk çeyreğinde faiz dışı dengeye bakıldığında, yaklaşık 10,9 milyar liralık faiz dışı fazla verildiğini, yıl sonu hedefinin yüzde 37,4'üne denk geldiğini söyledi.
Bu yılın ilk çeyreğiyle geçen senenin ilk çeyreği karşılaştırıldığında, performansın kötü olmadığını, geçen senenin aynı döneminde elde edilen faiz dışı fazlanın o yılın yıl sonu hedefine oranla yüzde 39,7'sini oluşturduğunu ifade eden Şimşek, ''İlk üç aya baktığımız zaman giderler, 2012 yılının ilk üç ayında yüzde 15,1 artmış ve 83,8 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. Toplam harcamalar içinde faiz hariç bütçe giderleri, yüzde 13 oranında artmış ve faiz giderleri ise yüzde 24'lük bir artışla 17,3 milyar lira olmuştur'' dedi.
2012 yılı Ocak-Mart döneminde bütçe gelirlerinin, geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 12,6 oranında artarak, 77,4 milyar lira olduğunu belirten Şimşek, şunları söyledi:
''Bütçe gelirlerinin gerçekleşme oranı yılın ilk çeyreğinde, yani yıl sonu hedeflerine oranla yüzde 23,5 olmuştur. Geçen yılın aynı döneminde bu rakam, yüzde 23,2. Yani gelir tarafında en ufak bir sıkıntı yok, hatta geçen seneki performansın üzerindeyiz. Dolayısıyla bazı yorumlar görüyorum, 'ekonomi yavaşladı, ondan dolayı' tabii ki ekonomi yavaşlaması bizim gelir performansımızı etkiler. Yani ekonomik faaliyet düzeyine bağlı tabii ki birçok vergi gelirimiz var. Ama buna rağmen biz bütçeyi hep muhafazakar hazırladığımız için gelir performansımız da yılın ilk çeyreğinde bir sıkıntı yok. Burada giderlerde bir miktar artış var. Bu giderlerin önemli bir kısmını faiz giderleriyle açıklayabiliriz. Geri kalan kısımlarını da kısmen transfer harcamaları, kısmen borç verme yani KİT'lerin sermaye yapısını destekleme anlamında, kısmen de personelle ilişkilidir. Yani personel harcamalarında çok ciddi bir artış söz konusudur ki henüz bu memur maaşı, normal artışı da içermiyor.''
''Bütçe açığı hedeflerini tutturmak için güçlü bir iradeye sahibiz''
Vergi gelirlerine bakıldığında, Ocak-Mart ayı döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre vergi gelirlerinin yüzde 12,2 oranında artarak 64,5 milyar lira olarak gerçekleştiğini anlatan Şimşek, ekonominin yumuşak iniş sürecinde olduğunu, vergi gelirlerindeki artışın giderlere göre nispeten düşük kaldığını, ancak yıl sonu hedefleriyle paralel bir şekilde gittiğini söyledi.
2012 yılının ilk üç aylık döneminde vergi gelirlerinin faiz dışı harcamaları karşılama oranının yüzde 97 olarak gerçekleştiğini, bunun iyi bir rakam olduğunu ifade eden Şimşek, 2012 yılının geneline bakılması gerektiğini, bütçe açığı hedeflerini tutturmak için güçlü bir iradeye sahip olunduğunu, hedefin tutturulacağını, gerekirse tedbir alınacağını, şu anda herhangi bir tedbir ihtiyacının gözükmediğini dile getirdi.
Ekonomide öncü göstergelere bakıldığında toparlanmanın söz konusu olduğuna dikkati çeken Şimşek, gelir ayağında herhangi bir zafiyetin söz konusu olmadığını, giderlerin de sıkı kontrol altında götürüleceğinin altını çizdi.
Şimşek, ''Bu sene ilave gider taleplerini, harcama taleplerini, şu an itibariyle kabul etmiyoruz. 9 ay içinde de harcamaları, tabii kontrol edilebilecek harcamaları kontrollü olarak götüreceğiz. Gelir tabana yayılarak, vergi gelirlerinin artırılması konusunda gösterdiğimiz çabalara devam edeceğiz. Şunun da altını çizmek istiyorum, özellikle kira beyannamesine ilişkin inisiyatifimiz çok başarılı oldu. Oradan gelecek bir miktar gelir, nisana sarktı. Ama o detaylara girmek istemiyorum. Özetle yılın ilk çeyreğindeki performansımız, bizim hedeflere paralel olarak gidiyor, diyebilirim. Biz, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması için gayretimize, çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bütçe disiplini çok önemli bir faktör, bu çerçevede değerlendireceğiz'' diye konuştu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.