Perşembe 26.04.2012 00:00
Son Güncelleme: Perşembe 26.04.2012 17:42

Türkiye kimseye el açmadı

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ekonomik Kriz Yönetim Konferansı'nda konuştu.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, küresel krize ilişkin olarak, ''Temeller sağlam, kalıcı bir tahribat yaşanmadı. Avrupa'da kalıcı tahribat var, Amerika'da kalıcı tahribat var ama bu ülkede kalıcı bir tahribat yaşanmadı'' dedi.
Şimşek, Okan Üniversitesi Tuzla Kampüsü'nde düzenlenen ''Ekonomik Kriz Yönetim Konferansı''nda, kriz sonrası dönemin önemine işaret ederek, gelişmiş ülkelerde muazzam bir borç sorunu bulunduğunu söyledi.
Uluslararası çalışmalara göre, borcun GSYİH oranı yüzde 90'ı aşarsa, o ülkenin büyüme potansiyelinin düştüğünü aktaran Şimşek, ''Amerika'da borcun GSYİH oranı yüzde 107'lere doğru gidiyor. Peki Avro Bölgesi'nde çok mu farklı? Şu anda herkes Avro Bölgesi'ni konuşuyor. Avro Bölgesi'nde büyük bir kriz var ve bu kriz bir günde çözülecek bir kriz değil. Önümüzdeki 10 yıla, zaten son 4-5 yıla damgasını vurdu, damgasını vuracak. Orada da borcun GSYİH hasılaya oranı yüzde 66'lardan yüzde 90'lara çıktı. Avrupa'nın bir mali kuralı var; borcun GSYİH oranının yüzde 60'ı geçmemesi lazım. Bakıyorsunuz Avro Bölgesi'nde yüzde 90'lar bulmuşuz'' diye konuştu.
Şimşek, krizle başetmek için bankaları kurtarmak için bütçe açıklarının artığını dile getirerek, büyüme yavaşladığı için, gelirlerde azalma olduğunu, bütçe açıklarının beraberinde borç artışını getirdiğini anlattı.
Merkez bankalarının da krizden çıkmak, krizin sonuçlarıyla başedebilmek için para bastığını kaydeden Şimşek, Amerikan Merkez Bankası'nın bilançosunu neredeyse 3 kattan fazla artırdığını, Avrupa Merkez Bankası'nın da bilançosunu neredeyse 3'e katlandığını belirtti.
Şimşek, ''Geçmişte olsa bu, büyük bir enflasyonist süreci beraberinde getirirdi. Şu anda talep olmadığı için, ekonomiler büyümediği için, büyük işsizlik olduğu için bu böyle gidebiliyor'' dedi.
Küresel krizi ülkeler tek başına yönetemeyeceğinin altını çizen Şimşek, G20 zirvelerinin yapıldığını, krizle birlikte liderler zirvesinin başladığını hatırlatarak, ''Bu son küresel krizin, bir bunalıma, bir küresel bunalıma, bir çöküntüye, bir depresyona dönüşmemesinin tek sebebi varsa, bu uluslararası düzeyde, özellikle G20 düzeyinde politika koordinasyonu ve işbirliğidir'' diye konuştu.
Mehmet Şimşek, küresel krizin faturasının oldukça ağır olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
''En fazla hissettiğimiz alan işsizlik. Bu dönemde 26,5 milyon kişi işini kaybetti. Çok ciddi bir rakam. İşin kötü tarafı, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde, diyelim ki 10 yıl içerisinde, dünya bu büyümeyle, küresel kriz sonrası büyümeyle 600 milyon kişiye, 200 milyonu işsiz 400 milyonu yeni işgücüne katılacak kişiye iş bulabilecek mi? Bu da apayrı bir konu. Sorun hakikaten büyük. İşsizlik hakikaten büyük bir tahribat yaratıyor. Krizin faturası ağır oldu derken, işin işsizlik boyutu var, onun kalıcı niteliği devam ediyor.''
Türkiye'nin farklılaştığına dikkati çeken Şimşek, Türkiye'nin bu dönemde mevsimsel etkilerden arındırılmış olarak 2007 sonu ile 2012'nin başına kadar 3,7 milyon kişiye iş bulduğunu söyledi.
Şimşek, OECD ülkelerinde borcun milli gelire oranının, yüzde 100'leri aştığını ve bu durumun dünya büyümesini orta, uzun vadede etkileyecek bir sorun olduğunu vurguladı.
''Türkiye kendi reçetesiyle krizi atlattı''

Türkiye'nin kendi reçetesiyle, kendi kaynaklarıyla krizi atlattığını belirten Şimşek, şöyle dedi:
''Türkiye, dünyada kriz yokken bile bir düzine büyük kriz yaşamış. Bu krizlerin hiçbirini kendisi yönetememiş. IMF ile 17 tane ayrı program yapmıştık. Programlar maalesef hiçbiri sonuçlanamamış, hiçbirisinde kalıcı, başarılı sonuçlar elde edilememiş. Hep geçici olarak, yani duvara toslayacak gibi olmuşuz, duvara toslamışız, gitmişiz onlar bir reçete önermiş, biraz da para vermiş, kısmen biraz uygulamışız sonra siyasi mülahazalarla vazgeçmişiz, bitmiş. Olay hep böyle gelişmiş. Türkiye ilk defa küresel kaynaklı büyük bir krize rağmen kimseye el açmadan, kimseden kaynak almadan, kendi çözümleriyle bunu atlattı. Aslına bakarsanız, o dönemde, 2008-2009 döneminde en fazla eleştirilen kişilerden biri bendim. 'IMF ile nasıl anlaşma olmaz?', 'Nasıl bu kadar oyalanıyorlar?', 'Bu sonumuzu hazırlıyor' yorumları... 'Türkiye, mutlaka böyle bir programla ancak işi götürür' şeklinde algı oluşmuş.''
Şimşek, krizden herkesin etkilendiğini ancak Türkiye'nin temellerinin sağlam olduğunu kaydederek, ''Temeller sağlam, kalıcı bir tahribat yaşanmadı. Kalıcı bir tahribat... Avrupa'da kalıcı tahribat var, Amerika'da kalıcı tahribat var ama bu ülkede, kalıcı bir tahribat yaşanmadı. Vatandaşımıza biz bir fatura çıkarmadık. Ama şu bir gerçek, biz de etkilendik. Etkilenmemek mümkün değil'' diye konuştu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.