Almanya gibi olsak...
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin Almanya gibi ihracat portföyüne sahip olması halinde ihracatın yaklaşık 350 milyar doların üzerinde olacağını bildirdi.
Çağlayan, 6. kez düzenlenen ''Uluslararası Markalaşma Stratejilerinde İnovasyon ve Sosyal Sorumluluk'' konulu Turquality Vizyon Semineri'nde yaptığı konuşmada, özellikle dünyada kriz sonrasında gelinen noktada artık üretimde maliyet ve fiyat avantajı yaratmanın yanı sıra, başka birşeye de ihtiyaç duyulduğunu, dolayısıyla marka konusunun daha fazla gündeme girmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'de bile marka olmanın artık giderek artan bir değer haline geldiğini vurgulayan Çağlayan, ülke nüfusunun yaklaşık 30 milyonunu oluşturan gençlerin alışverişte ürünün markasına dikkat ettiğini belirtti.
''İhracat ürünleri üst üste konulduğunda 90 milyon ton''
Türkiye'nin geçen yıl gerçekleştirdiği 135 milyar dolarlık mal ihracatı içinde ne kadarının markalı ürün olduğuna bakıldığında sonuçların pek memnun etmeyeceğini ifade eden Çağlayan, ihracat içindeki markalı ürünlerin miktarının artırılması gerektiğini vurguladı.
Geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen 135 milyar dolarlık ihracatta ürünler üst üste konulduğunda 90 milyon tonluk ihracatın söz konusu olduğuna dikkati çeken Çağlayan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Biz ihracatın 1 kilogramını kaça yapıyoruz? Gördük ki bizim 1 kilogram ihracatımızın değeri 1,46 dolar... Bugün Almanya'nın 1 kilogram ihracat fiyatı 4,1 dolar, Japonya'nın 3,5 dolar, Kore'nin 3 dolar... Türkiye, Almanya gibi bir ihracat portföyüne sahip olsa, yani markalı ürünler, yüksek teknoloji ihtiva eden ürünlerle ihracat yapsa, biz aynı miktarda 90 milyon ton ihracat yapsak bile bizim ihracatımız yaklaşık 350 milyar doların üzerinde olur. Bunu bir hedef olsun diye söylüyorum. Türkiye'nin yapmış olduğu ihracat rakamında, birim ihracat kilogram fiyatının çok daha yüksek rakamlara çekebilme noktasındaki şansımızı anlatmak istiyorum.''
''Önemli olan tasarımların meyvelerini toplamak''
İhracatçılar için marka olmak ve marka bilinci oluşturmanın son derece önemli bir öncelik olma noktasına geldiğinin altını çizen Çağlayan, 2010 yılında dünyada 724 bin tasarım başvurusu yapıldığını, Türkiye'nin de yaklaşık 34 bin tasarım başvurusuyla dünyada 15. sıraya geldiğini, 2011 yılında bu sayının bir önceki yıla oranla arttığını anlattı.
Ekonomi Bakanı Çağlayan, tasarımların somut meyvelerini toplamanın önemine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
''Bunun için çok daha fazla Ar-Ge ve marka yatırımı yapmamız gerektiğini hepimiz artık biliyoruz. Ar-Ge, bir maliyet değil, şirketin geleceğine yönelik yatırımdır. Marka ise rekabet avantajı katan en önemli maddi olmayan değerdir. Geçmişte para kazandığımızda ilk yaptığımız şey çok lüks otolar, sonra en büyük yazlıklar almaktı. Ar-Ge dediklerinde onun ne olduğunu sorgulamazdık, marka dediklerinde 'Ne yapacağım markayı? Ben para kazanıyorum' derdik. Bugün giderek ciddi bir şekilde acımasızca gelişen rekabet ortamında artık marka olmak zorundayız.''
Çağlayan, dünyada tanınan bazı markaların değerine işaret ederek, ''General Electric ile bugün önemli bir görüşme yapacağız. Dün benimle görüşme yaptılar. Türkiye'yi operasyon üssü yapacaklarını önümüzdeki çok kısa bir süre içinde benimle birlikte açıklayacaklar. Marka değeri 43 milyar dolar... diye konuştu.
EN SON HABERLER
- 1 Çiftçilere 72 milyon 554 bin lira tarımsal destekleme ödemesi yapılacak
- 2 Borsa İstanbul'da kapanış rekoru!
- 3 Merkezi Kayıt Kuruluşu / İlan
- 4 500.000 avro destek aldı! 5 milyon adet üretti
- 5 Bakan Şimşek: Önceliğimiz enflasyonu tekrar tek haneye düşürmek
- 6 Bakan Yumaklı: Birçok alanda üretimi ve üreticiyi destekliyoruz
- 7 Bakan Kacır: Türkiye'ye yatırımların çok hızlanacağını öngörüyoruz
- 8 TİM Başkanı Mustafa Gültepe: Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapmak için çalışıyoruz
- 9 Rekabet Kurumu’na uluslararası ödül!
- 10 Kültür ve Turizm Bakanlığından sinema sektörüne 44,9 milyon TL'lik destek