Salı 29.05.2012 00:00

Pırlantaya gönül verdi, Ariş doğuverdi

D&P Danışmanlık Kurucu Ortağı, Stratejik İletişim ve Kariyer Danışmanı Duygu Eren Ariş pırlantanın sahibi Kerim Güzeliş ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.

Dünyayı ve ülkemizi girişimciler kurdu. Türkiye"de az da olsa ikinci ve üçüncü kuşak devam eden şirketler ve kurumsal girişimciler mevcut. Peter Drucker"ın dediği gibi "eğer bir şirket başarılıysa orada geçmişte birisi doğru karar vermiştir. Birazdan röportajını okuyacağınız girişimci dedesinin kurduğu firmayı verdiği doğru kararlarla marka haline getirmiş ve her geçen gün vizyonunu daha da geliştirmekte. Sizleri Ariş pırlantanın sahibi Kerim Güzeliş"in röportajıyla başbaşa bırakıyorum.

Eğitiminiz ve özgeçmişinizi öğrenebilir miyiz?

İstanbul Üniversitesi o dönemdeki adıyla İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi mezunuyum. 1953 Mardin doğumluyum. Eğitimimi tamamladıktan sonra dedemizin 1900'lerin başında temellerini attığı mücevher geçmişimizi daha da ileriye taşımak adına Ariş Pırlanta'nın kurumsallaşma ve markalaşma çalışmalarını başlattım. Mücevher hem mesleğim hem de en çok sevdiğim hobim… Okumayı, araştırmayı, öğrenmeyi, gezmeyi kısacası hayatı yaşamayı ve insanları çok seviyorum. 'Her insan bir dünyadır' diyorum."

Bu işe başlamadan önce iş hayatında tecrübeniz oldu mu, nerelerde çalıştınız?

6 yaşımda henüz okula bile başlamamışken Mardin'de kuyumculuk mesleğine adım attım. 50'li yılların sonunda ailece geldiğimiz İstanbul'da eğitimimden arta kalan zamanlarda bir yandan da kuyumculuk mesleğinin tüm detaylarını öğrenmeye çalıştım. Bu işe başlama fikri nereden geldi ve nasıl gelişti? Belirttiğim gibi çocukluğumdan itibaren bu işle yoğruldum. Dede mesleği oluşu, babamın işi devam ettiriyor olması ve elbette büyüklerimizin bu işle ilgili olarak bıraktığı temiz geçmiş ve birikim seçimimde etkili oldu.

Ne kadar sermayeyle ve nasıl bu işe başladınız?

1972 yılında kendi adıma işletmemi kurarak, 20.000 TL gibi küçük bir sermayeyle işe başladım.

Ekibinizi nasıl kurdunuz ve şu an kaç kişi çalışıyor?

O tarihte bütün imalathaneler iki üç kişilik idi. O dönemde bu işteki potansiyeli fark ederek işini iyi bilen ve yapan 6 kişi ile başladık. Kısa zamanda 40 kişiye kadar çıkarak o dönem için küçük bir fabrika oluşturmuş olduk. Geçen yıllar içinde büyüdük, geliştik. Bugün Ariş ailesi yaklaşık 110 kişiden oluşuyor.

Markanızın ismi nereden geliyor?

Dedemin yaptığı işler temiz, güzel olarak anıldığından soyadımız Güzeliş olmuş. Biz de markamız için temiz ve güzel işleri çağrıştıran Ariş adını uygun gördük.

İşe başlarken finansman veya rehberlik anlamında destek gördünüz mü?

O dönemde İşletme eğitimi alıyordum, orada edindiğim bilgiler ve hocalarımızın da desteğiyle başladım diyebilirim.

İşinizde sizin için dönüm noktası sayılabilecek bir zaman dilimi veya yardım eden kişi oldu mu?

1977 yılında yaptığım bir yurtdışı seyahatinin benim için dönüm noktası olduğunu söyleyebilirim. O gezi sırasında Avrupa'nın gelişmiş ülkelerinde katma değerli mücevhereyöneliş olduğunu gördüm, pırlantanın ayak seslerini duydum. O tarihlerde altın fiyatlarındaki rekabetten dolayı az kazandırmaktaydı. Bu durumun da etkisiyle 77 yılında pırlantalı mücevher üretme kararı aldım. O günden itibaren pırlantalı mücevhere geçiş yaptık ve 1984 yılında da Ariş adıyla markalaşma, kurumsallaşma yolunda ilerlemeye başladık.

Şu an markanızın yönetimini nasıl yapıyorsunuz?

Rekabet ortamında ayakta kalmanın en önemli yolu markalaşmak. Markalaşma konusunun önemini kavramış bir firma olarak hareket ediyoruz. Tanıtım çalışmalarımızı sosyal sorumluluk projeleri ve inovatif tasarımlarla zenginleştiriyoruz. Bir üründen ziyade, bir hizmet, bir duygu, bir anlam sattığımızın bilincinde olarak markamızı yönetmekteyiz.

Bu noktaya gelmenizin kısaca hikayesi nedir? Başarınızın sırrı sizce nedir?

Yenilikleri takip etmek, yenilik yaratmak ve değişime açık olmak en önemli sırdır bana göre… Farklılaşmanın, aynılardan sıyrılıp öne çıkmanın püf noktası budur. Bunun yanında doğru kişilerle çalışmak, doğru işbirlikleri yapmak, çok çalışmak önemli noktalardır. Tabii ki müşteri memnuniyetini daima ön planda tutmak önemlidir. Ariş'in temel felsefesi olarak altını çizmek isterim ki; her bir tasarımı kendi ailemizden birine mücevher üretircesine, o hassasiyetle üretiriz. Küçücük bir kusur dahi olsa satışa sunamayız. Bu da tüketicide güven sağlamanın, onlarla uzun yıllara dayanan sağlam bir ilişki kurmanın en önemli şartıdır.

Markanızı şu an nasıl kendi sektörünüz içinde, rakiplerinize göre nasıl konumlandırırsınız?

Pek çok konuda ilklerimizle sektörümüzün öncüsü olduğumuzu ve sektörümüzde adeta bir okul olduğumuzu söyleyebilirim. İlk günden bu yana bizim bünyemizde yetişen pek çok çalışanımız daha sonraları sektörde başka firmaların kurulmasında rol oynamış, gelişmelerini sağlamıştır. Sektörde ilk reklam ve tanıtım çalışması, ilk mağaza, ilk fuar katılımı, ilk defile, ilk e-ticaret sitesi gibi adımlarımız sektörümüzün gelişmesine de katkı sağlayan adımlardır. Bizi rakiplerimizden ayıran en önemli unusrlardan biri de inovatif koleksiyonlarımızdır. Parmak İzi, Anne-Çocuk, Yaprak gibi eşi olmayan koleksiyonlarımız uzun yıllara dayanan tecrübemizle harmanlanarak ortaya çıkmış farklı koleksiyonlarımız arasındadır.

Gelecekte nasıl büyümeyi hedefliyorsunuz?

2015'e kadar iç pazarda markalaşma ve bilinirlik yolundaki adımlarımızı tamamlayacağız. 2025 yılına kadar geçecek 10 yıllık süreçte de dünya markası olma yolunda ilerlemeyi hedefliyoruz.

Bir iş gününüz nasıl geçer?

Sabah saatlerinde günlük işlerimle ilgilenir, varsa toplantı ve görüşmelere katılırım. Öğlen saatlerinde ve sonrasında dostlarımla bir araya gelir, fikir alışverişinde bulunurum. Gün içinde belli saatlerde internet ve sosyal medyaya zaman ayırır, trendleri, son gelişmeleri takip ederim. Akşam saatlerini ailemle geçiririm.

Sektörünüz, Türkiye'de sizce nereye gidiyor?

Türk Mücevher Sektörü dünya genelinde yükselen bir değerdir. Krize rağmen her yıl % 10-20 arası büyüme görülüyor. Hizmet kalitesi, ürün kalitesi ve çeşitliliği, pazarlama trendleri büyük ve olumu değişimler geçirdi, geçirmeye de devam ediyor. Dünyadaki aşırı arz farklı ve kişiye özel tasarımları, kalite-fiyat dengesini kaçınılmaz kılıyor. Bunu esas alarak geliştirilen stratejilerle yola devam edilirse ilerlemeye devam edeceğimize inanıyorum.

Kendinizi hangi platformda gösteriyorsunuz? Sosyal medya mı, yazılı basın mı? Sektörünüze özel hafta veya günlerde mi?

Sektörde uzun yıllardır varoluşumuz şahsımı ve markamızı bir referans haline getirmiştir. Belirttiğiniz tüm platformlarda gerek şahsım olarak gerekse markamızla yer almaktayız.

İlgi alanlarınız nelerdir, nelerden beslenir ve ilham alırsınız? Ne okur, ne seyreder ve neyi takip edersiniz?

Herşeyden önce ailemle, dostlarımla, tüm sevdiklerimle her fırsatta zaman geçirmeye çalışıyorum. Beni besleyen öncelikli kaynaklardan biri budur. Sohbet eder, fikir alışverişinde ve bilgi paylaşımında bulunurum. Paylaşım ve birlik duygusu üretici olmanızda önemli bir etkendir. Beraberinde motivasyonu ve yaşama sevincini getirir. Bunun dışında uzun yıllardır ilgilendiğim spiritüel konularla, gizli bilimlerle ve kuantumla ilgili araştırma yapmaktan, yayınlar okumaktan keyif alırım. Ayrıca seyahet etmekten hoşlanırım, zihnimde yeni pencereler açılmasını sağladığını düşünüyorum.

Türkiye ve dünyadaki girişimcilerin farkları ve benzerlikleri sizce nelerdir?

Türk girişimcilerini dünyadaki girişimcilerden ayıran birkaç önemli özellik var; cesareti, zorluklardan yılmayışı, çalışkanlığı, tahlil yeteneği… Bir de Türk insanına has duygusal ve ince zekası. Bu olumlu özellikler eğitimle de desteklendiği takdirde daha başarılı işler ortaya çıkacağından eminim.

Yeni girişimcilere destek veriyor musunuz?

Evet. Kendi iş alanımda yeni imalathane açmış olanlara, güzel üretim ve tasarım yapanlara, hem onların gelişmesi adına hem de Ariş Pırlanta'nın ürün ve hizmetlerine çeşitlilik katmak için destek olmaktayız. Bu aynı zamanda sektörümüzün güçlenmesine katkıda bulunmayı da
sağlıyor.

Size ilham verene beğendiğiniz girişim ve girişimciler kimler?

Sakıp Sabancı'nın olaylara bakış açısı, kendine özgü hitabeti ve olaylara pratik çözümler getirmesi, söylemesi, Koç ailesinin stabilitesi, istikrarlı oluşu, eğitime verdikleri önem, Eczacıbaşı'nın sanata verdiği değer ve sosyal projeleri, Karamehmet'in yeniliğe açık olması (Turkcell örneği), Şahenk'in vizyonu, ileriyi çok iyi görmesi, Boyner'in dinamizmi ve farklı
bakış açısı ilk aklıma gelenler arasında…

Girişimciler başarılı olmak için neleri yapmalı ve neleri yapmamalı?

Kişinin kapasitesi ve eylem gücü vardır. Bununla birlikte istikrarlı, aşırı risk almadan, sabırla,bilgiyi ön plana alarak, daima o konuda en iyi olanlardan danışmanlık alınması, işi bilenkişilerin bünyede bulundurulması önemli noktalardır. Sürekli değişim içinde olan piyasa şartları takip edilmeli. Bilgi çağındayız ve bilgiyi, değişimi takip ederek günü yakalamak önemli.

Türkiyedeki girişimcilik kültürü geçmişte nasıldı, şimdi nereye gidiyor?

Girişimcilik bizim gibi genç nüfusun yoğun olduğu ülkelerde büyük önem taşımaktadır. Ancak bu konuda çok yol aldığımızı söyleyemeyiz. Uluslararası Girişimcilik Endeksi'nde Türkiye'de her 100 yetişkin içerisinden şirket kuran sayısı 4.6 iken, Meksika'da 20'ye yakın, İrlanda'da 12seviyelerinde... Girişimcilere yol gösterecek kurs ve eğitimler, destekler artırılmalı. KOSGEB,TOBB gibi kurumların bu konulardaki çalışmaları artarak devam etmeli. Geçmişe baktığımızda ülkemizde girişimcilik elinde sermayesi olan herkesin yapabileceği bir şey olarak görülüyor ve insanlar ellerinde yol haritası olmaksızın yola çıkıyorlardı. Ancak bugün ülkemizde farklı kollardan girişimcilerin eğitilmesi için çalışmalar devam ediyor. Girişimci eğitimleri ile beklentiler hayalden gerçeğe dönebilir; çünkü elinde yol haritası olanla olmayan arasında çok büyük bir fark var.

Sizin girişimcilik alanında açık olarak gördüğünüz sektörler nereler?

Bilişim, Enerji, Su, Geri Dönüşüm Sağlayıcı yatırımlar. Ayrıca bilişim alanındaki yeniliklerle birlikte perakendecilik değişmeye başladı. Önümüzdeki dönemde bu değişim daha da hızlı olacak. Bu durum dikkate alınmalı.

Her potansiyel işadamı ve girişimcinin sizce, alması gereken eğitim, katılması gereken seminer ve kişisel gelişim programları nelerdir?

Sektörüyle, ürün ve hizmetleriyle ilgili gelişmeleri takip etmesinin yanı sıra, konusuyla ilgili dünyada ve Türkiye'de önemli uzmanların, konuşmalarını, eserlerini takip etmeli. Dernek, Birlik, Vakıf vs varsa üye olmalı.

Girişimcileri yol gösterebilecek ve rehber niteliğinde söylemek istedikleriniz nelerdir?

İyilik, Doğruluk, Çalışmak, Bilgi, Sevgi ve Birlik çok önemli hasletlerdir. Her ne iş yapıyor olursanız olun bunlardan ödün vermeden hareket etmeniz sizi başarılı kılacaktır.

Gelecekle ilgili kendi hayaliniz ve stratejiniz nedir?

Ariş Pırlanta'nın dünya markası olduğunu görmeyi çok istiyorum. Özgün tasarım, kaliteli ürün
ve hizmet unsurlarını daima ön planda tutarak bu hedefimize ilerlemeye devam edeceğiz. Ayrıca belirtmek isterim ki; çevremdeki herkesin yaşamı iyi algılayıp, yaşama sanatını en iyi şekilde başarmalarını hayal ediyor ve bunun yakın çevremden başlayarak tüm dünyaya ayılmasını arzu ediyorum.

Duygu Eren

Stratejik İletişim ve Kariyer Danışmanı

Yazarla iletişim için: duygu@dpdanismanlik.com

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.