Çarşamba 11.07.2012 00:00
Son Güncelleme: Çarşamba 11.07.2012 17:03

İşte Türkiye'nin 2050 nüfusu

Türkiye'nin 2050 yılında nüfus bakımından 187 ülke arasında 19'uncu sırada yer alması öngörülüyor.

Türkiye nüfusunun 2050 yılında 94,6 milyon olması bekleniyor.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Dünya Nüfus Günü'ne özel açıkladığı ''Türkiye'nin Demografik Yapısı ve Geleceği'' istatistiklerine göre, 2011 yılı ortası nüfus tahminlerine göre dünya nüfusu yaklaşık 6 milyar 974 milyon kişi.
Nüfus büyüklüğüne göre ülke sıralamasının ilk sıralarında 1 milyar 348 milyon kişi ile Çin Halk Cumhuriyeti, 1 milyar 242 milyon kişi ile Hindistan ve 313 milyon kişi ile Amerika Birleşik Devletleri yer alıyor.
Dünya nüfusunun yüzde 1,1'ini oluşturan 74 milyon kişi ile Türkiye nüfusu, 187 ülke arasında 18'inci sırada bulunuyor.
2050 yılı nüfus tahminlerine bakıldığında da dünya nüfusunun 9 milyarı aşacağı öngörülüyor.
2050 yılında Hindistan'ın 1 milyar 692 milyon kişi ile en fazla nüfusa sahip ülke olması beklenirken, nüfus büyüklüğü bakımından Hindistan'ı sırasıyla 1 milyar 295 milyon kişi ile Çin Halk Cumhuriyeti ve 403 milyon kişi ile Amerika Birleşik Devletleri'nin izleyeceği tahmin ediliyor.
Nüfusu, 2050 yılında 94 milyon 585 bin kişi olması beklenen Türkiye'nin 187 ülke arasında 19'uncu sırada yer alması öngörülüyor.
2045-2050 döneminde Türkiye'nin nüfus artış hızının yüzde 0,2 olması bekleniyor

Nüfus artış hızı düşmeye devam ederken, 2010-2015 dönemi tahminlerine göre dünya nüfusunun artış hızının yüzde 1,1 olduğu belirtiliyor.
Bu dönemde, nüfus artış hızının en yüksek olduğu ülkeler arasında yüzde 3,5 ile Nijer, yüzde 3,1 ile Afganistan ve yüzde 3 ile Yemen yer alıyor.
Nüfus artış hızının en düşük olduğu ülkeler arasında ise yüzde 0,2 gerileme ile Almanya ve Romanya, yüzde 0,6 gerileme ile Ukrayna, yüzde 0,7 gerileme ile Bulgaristan bulunuyor.
Bu dönemde Türkiye'nin nüfus artış hızı yüzde 1,3 olurken, 187 ülke arasında 92'inci sırada yer alıyor.
2045-2050 döneminde ise dünya nüfusunun artış hızının yüzde 0,4 olması bekleniyor.
Bu dönemde, nüfus artış hızının en yüksek olacağı tahmin edilen ülkeler arasında yüzde 3 ile Zambiya, yüzde 2,7 ile Nijer ve yüzde 2,6 ile Somali bulunuyor.
Nüfus artış hızının en düşük olacağı tahmin edilen ülkeler arasında ise yüzde 0,6 gerileme ile Çin Halk Cumhuriyeti ve Portekiz, yüzde 1 gerileme ile Bosna-Hersek yer alıyor.
Bu dönemde Türkiye'nin nüfus artış hızının yüzde 0,2 ile 187 ülke arasında 109'uncu sırada yer alacağı tahmin ediliyor.
Türkiye'de doğuşta beklenen yaşam süresinin 2045-2050 döneminde, 78,5 yıla yükselmesi bekleniyor
Türkiye'de doğuşta beklenen yaşam süresinin 2045-2050 döneminde, 78,5 yıla yükselmesi bekleniyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Türkiye'nin Demografik Yapısı ve Geleceği, 2010-2050 istatistiklerini açıkladı.
TÜİK'e göre, 2010-2015 dönemi tahminlerine göre, dünyada doğuşta beklenen yaşam süresi ortalama 69 yıl iken, doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu ülkeler arasında 83,7 yılla Japonya, 82,1 yılla Avustralya, 82 yılla İtalya ve 81,7 yılla İsveç bulunuyor.
Doğuşta beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu ülkeler arasında ise 51 yılla Mozambik, 49,3 yılla Afganistan ve 48,9 yılla Kongo Demokratik Cumhuriyeti yer alıyor.
Doğuşta beklenen yaşam süresi 74,6 yıl olan Türkiye, 186 ülke arasında 75. sırada bulunurken, 2045-2050 dönemi tahminlerine göre, dünyada doğuşta beklenen yaşam süresinin ortalama 76 yıl olması bekleniyor. Bu dönemde, doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olacağı varsayılan ülkeler arasında 87,4 yılla Japonya, 86 yılla İsviçre ve Avustralya geliyor. Bu dönemde doğuşta beklenen yaşam süresinin en düşük olacağı tahmin edilen ülkeler arasında ise 63,2 yılla Çad, 62,8 yılla Afganistan ve 58 yılla Lesoto yer alıyor.
Doğuşta beklenen yaşam süresi 78,5 yıl olarak tahmin edilen Türkiye'nin, 186 ülke arasında 99. sırada yer alması bekleniyor.
Kaba ölüm hızı

2010-2015 dönemi tahminlerine göre, dünyada binde 8,2 olarak beklenen kaba ölüm hızının, en yüksek olduğu ülkeler arasında binde 16,2 ile Ukrayna, binde 15,5 ile Çad ve binde 15,2 ile Bulgaristan yer alıyor.
Kaba ölüm hızının en düşük olduğu ülkeler arasında ise binde 2,8 ile Bahreyn, binde 1,5 ile Katar ve binde 1,4 ile Birleşik Arap Emirlikleri bulunuyor.
Kaba ölüm hızı binde 6,3 olan Türkiye, 186 ülke arasında 128'nci sırada yer alırken, 2045-2050 dönemi tahminlerine göre, dünyada kaba ölüm hızının binde 9,9 olması bekleniyor. Bu dönemde, kaba ölüm hızının en yüksek olacağı tahmin edilen ülkeler arasında binde 16,7 ile Bosna-Hersek, binde 16,6 ile Bulgaristan ve binde 16 ile Ukrayna bulunuyor.
Bu dönemde kaba ölüm hızının en düşük olacağı tahmin edilen ülkeler arasında ise binde 4,4 ile Irak, binde 4,1 ile Filistin ve Yemen yer alıyor. Kaba ölüm hızı binde 9,7 olarak tahmin edilen Türkiye'nin, 186 ülke arasında 83. sırada yer alması bekleniyor.
Kaba doğum hızı

2010-2015 dönemi tahminlerine göre, dünyada binde 19,2 olan kaba doğum hızının en yüksek olduğu ülkeler arasında binde 47,7 ile Nijer, binde 46,5 ile Zambiya ve binde 45 ile Mali yer alıyor. Kaba doğum hızının en düşük olduğu ülkeler arasında ise binde 8,7 ile Almanya, binde 8,5 ile Japonya ve binde 8,2 ile Bosna-Hersek bulunuyor. Kaba doğum hızı binde 17 olan Türkiye, 186 ülke arasında 109. sırada yer alıyor.
2045-2050 dönemi tahminlerine göre, dünyada kaba doğum hızının binde 14,2 olması beklenirken, bu dönemde, kaba doğum hızının en yüksek olacağı tahmin edilen ülkeler arasında binde 36,9 ile Zambiya, binde 33,6 ile Somali ve binde 33,2 ile Malavi bulunuyor.
Bu dönemde kaba doğum hızının en düşük olacağı varsayılan ülkeler arasında ise binde 7,9 ile Portekiz, binde 7,4 ile Bosna-Hersek ve binde 6,2 ile Katar bulunuyor. Kaba doğum hızı binde 11,5 olarak tahmin edilen Türkiye'nin, 186 ülke arasında 106. sırada yer alması bekleniyor.
Toplam doğurganlık hızının 1,8 olması bekleniyor

2,1'in altına düşmesi nüfusun kendisini yenileyememesi anlamına geldiği toplam doğurganlık hızının 2010-2015 dönemi tahminlerine göre, dünyada kadın başına düşen ortalama çocuk sayısı 2,5. Toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu ülkeler arasında 6,9 ile Nijer, 6,3 ile Somali ve 6 ile Afganistan yer alıyor.
Toplam doğurganlık hızının en düşük olduğu ülkeler arasında ise 1,4 ile Japonya ve Avusturya, 1,1 ile Bosna-Hersek bulunuyor. Toplam doğurganlık hızı 2,1 olan Türkiye, 186 ülke arasında 114. sırada yer alıyor.
2045-2050 dönemi tahminlerine göre dünyada kadın başına düşen ortalama çocuk sayısının 2,2 olması bekleniyor. Bu dönemde toplam doğurganlık hızının en yüksek olacağı varsayılan ülkeler arasında 4,5 ile Zambiya, 4,4 ile Somali ve 4,2 ile Nijer geliyor.
Toplam doğurganlık hızının en düşük olacağı ülkeler arasında ise 1,7 ile Fas, 1,6 ile İran ve 1,5 ile Umman'ın bulunacağı tahmin ediliyor. Bu dönemde, toplam doğurganlık hızının 1,8 olacağı tahmin edilen Türkiye'nin, 186 ülke arasında 126. sırada yer alması bekleniyor.
Bebek ölüm hızı binde 5,3'e düşecek

2010-2015 dönemi tahminlerine göre, dünyada bebek ölüm hızı binde 41,8 iken, bebek ölüm hızının en yüksek olduğu ülkeler arasında binde 124,5 ile Afganistan, binde 123,9 ile Çad ve binde 100 ile Somali bulunuyor. Bebek ölüm hızının en düşük olduğu ülkeler arasında ise binde 2,6 ile Japonya, binde 2,3 ile Lüksemburg ve binde 1,9 ile Singapur bulunuyor. Bebek ölüm hızı binde 12,2 olan Türkiye, 186 ülke arasında 120. sırada yer alıyor.
2045-2050 dönemi tahminlerine göre, dünyada bebek ölüm hızının binde 23,4 olması bekleniyor. Bu dönemde, bebek ölüm hızının en yüksek olacağı tahmin edilen ülkeler arasında binde 66,6 ile Afganistan, binde 59 ile Çad ve binde 48,1 ile Somali bulunuyor.
Bu dönemde bebek ölüm hızının en düşük olacağı tahmin edilen ülkeler arasında ise binde 2 ile İsrail, binde 1,9 ile İzlanda ve Singapur yer alıyor. Bebek ölüm hızı binde 5,3 olarak tahmin edilen Türkiye'nin, 186 ülke arasında 133. sırada yer alması bekleniyor.
Türkiye'nin ortanca yaşı 40 olacak

2010 yılı tahminlerine göre dünya nüfusunun ortanca yaşı 29,2 iken, ortanca yaşın en yüksek olduğu, diğer bir ifade ile en yaşlı nüfusa sahip ülkeler arasında 44,7 ile Japonya, 44,3 ile Almanya ve 43,2 ile İtalya yer alıyor.
Ortanca yaşın en düşük olduğu ülkeler arasında ise 16,6 ile Afganistan, 16,3 ile Mali ve 15,5 ile Nijer bulunuyor. Ortanca yaşı 28,9 olan Türkiye, 186 ülke arasında 80. sırada yer alıyor.
2050 yılında dünya nüfusunun ortanca yaşının 38 olacağı tahmin edilirken, ortanca yaşın en yüksek olacağı tahmin edilen ülkeler arasında 53,2 ile Bosna-Hersek, 52,3 ile Japonya ve 52,1 ile Portekiz bulunuyor. Ortanca yaşın en düşük olacağı tahmin edilen ülkeler arasında ise 19,6 ile Nijer ve Malavi, 17,9 ile Zambiya bulunuyor. 2050 yılında ortanca yaşı 40,2 olarak tahmin edilen Türkiye'nin 186 ülke arasında 89. sırada yer alması bekleniyor.
Üreme sağlığı hizmetlerinden yararlanan anne sayısı artıyor

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Türkiye'nin Demografik Yapısı ve Geleceği bültenindeki veriler, üreme sağlığı hizmetlerinden yararlanan anne sayısının arttığını, kadınların yüzde 90'ının doğum öncesi bakımı doktordan aldığını ortaya koydu.
TÜİK'in Dünya Nüfus Günü'ne özel açıkladığı ''Türkiye'nin Demografik Yapısı ve Geleceği 2010-2050'' bülteninde, anne ve çocuk sağlığına yönelik hizmetlerin kullanımına ilişkin olarak, özellikle doğum öncesi bakım, doğum ve doğum sonrası bakım hizmetlerinde önemli gelişmeler kaydedildiği bildirildi.
Üreme sağlığı hizmetlerinden yararlanan anne sayısının arttığı belirtilen bültende, kadınların yüzde 90'ının doğum öncesi bakımı doktordan aldığı ifade edildi.
TÜİK verilerine göre, 1993 yılında, kadınların yüzde 62'si doğumlarında en az bir kez doktor, hemşire veya ebe gibi bir sağlık personelinden doğum öncesi bakım alırken, 1998 yılında bu rakam yüzde 68, 2003 yılında ise yüzde 81 oldu. Bu oran 2008 yılında yüzde 90'a yükseldi.
Doğum öncesi bakımın, yaşı genç olan kadınlarda daha yüksek olduğu görülürken, 2008 yılında anne yaşı genç olan kadınların yüzde 93'ü, 35 yaş ve üzeri kadınların yüzde 86'sı doğum öncesi bakım aldı.
Kadınların eğitim düzeyi arttıkça doğum öncesi bakım alanların oranı da arttı. Eğitimi olmayan kadınların yüzde 78'i, lise ve üzeri eğitime sahip olan kadınların ise yüzde 99'u doğum öncesi bakım alıyor.
Doğumların yüzde 90'ı sağlık kuruluşunda

Verilere göre, 1993 yılında, doğumların yüzde 60'ı sağlık kuruluşunda yapılırken, bu oran 1998'de yüzde 73, 2003'te yüzde 78 oldu. Doğumların bir sağlık kuruluşunda yapılması oranı 2008 yılında yüzde 90'a yükseldi.
2008 yılında, kentsel yerleşim yerlerinde doğumların yüzde 94'ü, kırsal yerleşim yerlerinde ise yüzde 79'u bir sağlık kuruluşunda gerçekleşti. 1993 yılında, doğumların yüzde 76'sı eğitimli sağlık personelinin yardımı ile gerçekleştirilirken, bu oran 1998'de yüzde 81, 2003'te yüzde 83, 2008'de ise yüzde 91 oldu.
2008 yılında, doğumların yüzde 64'ü doktor, yüzde 27'si ise hemşire veya ebe tarafından yaptırıldı.
Doğumların sağlık personeli yardımı ile yaptırılması oranı kentsel yerleşim yerlerinde yüzde 96, kırsal yerleşim yerlerinde ise yüzde 80 oldu.
Doğum sonrası bakım istatistikleri incelendiğinde de kadınların yüzde 82'sinin doğum sonrası bakımı sağlık personelinden aldığı görüldü.
Doğum sonrası anne ve bebek bakımı, doğumun sağlık kuruluşlarında gerçekleştirilme oranıyla ilişkili olarak artmaya devam ediyor.
Sezaryen ile doğumlar

Sezaryen ile doğum oranı giderek artarken, 2008 yılında doğumların yüzde 37'sinin sezaryen ile yapıldığı görüldü.
Bu oran 1993 yılında yüzde 8, 1998 yılında yüzde 14, 2003 yılında ise yüzde 21 oldu.
Sezaryen ile doğum yapma oranı annenin yaşıyla birlikte artarken, eğitimi olmayan kadınların sezaryen ile doğum yapma oranı yüzde 19, lise ve üzeri eğitime sahip olan kadınların sezaryen ile doğum yapma oranı yüzde 60 olarak gerçekleşti.
Sezaryen ile doğum oranı 2008 yılında kentsel yerleşim yerlerinde yüzde 42 iken, kırsal yerleşim yerlerinde yüzde 24 oldu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.