Salı 07.08.2012 00:00
Son Güncelleme: Salı 07.08.2012 11:29

Mermer aşkıyla girişimci oldu

Stratejik İletişim ve Kariyer Danışmanı Duygu Eren bu hafta başarılı bir kadın girişimciyi konuk etti.

Türkiye'de kadın girişimcilerin sayısı son yapılan araştırmalara göre 80 bin kişi civarında. Bu demek oluyor ki kadın girişimciler ancak büyük bir stadyum dolusu kadar. Cesaretlendirilme ve iyi eğitimle bu sayının artması en büyük umutlarımdan biri. Bugün röportajını okuyacağınız kişi özgüvenli ve başarılı bir girişimci. Yaptığı işi anlatırken adeta o anı yaşayan ve size de o heyecanı yaşatan biri. Şimdi sizi, Art Madenciliğin sahibi Filiz Hökelek röportajını okumaya davet ediyorum.
Eğitiminiz ve özgeçmişinizi öğrenebilir miyiz?

İstanbul doğumluyum. Tüm eğitim hayatımı İstanbul'da tamamladım. İngilizce ve Almanca biliyorum. Tekstil Bank ve bir Koç Grubu şirketi olan Migros; iş hayatımdaki rol aldığım kurumlardır. Sosyal Sorumluluk olarak adlandırılan; benim içsel sorumluluk olarak bildiğim birçok projede yer aldım. Shcek projeleri, zihinsel bedensel engelliler, işitme engelliler, Tiyatro şenlikleri, kimsesiz yaşlılara ilişkin çalışmalar örneklerden bir bölümdür. Evli ve 2 çocuk sahibi bir iş kadınıyım.

Bu işe başlamadan önce iş hayatında tecrübeniz oldu mu, nerelerde çalıştınız?

20 yıllık bir deneyimim var. Kısa süreli Tekstil Bank çalışmamın ardından; Koç Grubunun başarılı bir profesyoneli olan Bülend Özaydınlı'dan, uzun yılları içine alan ve Kurumsal İlişkiler Uzmanlığı vazifesi ile sonlanan profesyonel iş hayatımda; kendisinin haklı tecrübelerinden örnekler edindim.. Benim için düstur olan ve çok mühim kazanımlardan; Müşterinin 100 km hız ile koşarken; Sizin 150 km yapmanızın lazım geldiği sabah erkenden vazifede olmanın doğruluğu, alçak gönüllülük, müsrif olmama anlayışı, takdir etmek ve edilmek en önemlisi; ön yargılı olmamayı ve vefa duygusunu öğrendim.
Bu işe başlama fikri nereden geldi ve nasıl gelişti?

Genç yaşta emekli oldum. Edindiğim tecrübelerimi aktarabileceğim ve kafamda ki onca projeyi, hayallerimi, heyecanımı anlatmak, kabul ettirmekle mücadele etmeyeceğim; sonuçlarını göreceğim; cesaretlendirileceğim bir iş yapmak istiyordum. Ya gerçekten bir şeyler yapacaktım; yada bir şeyler yaptığımı iddia ederek yapanlara yardımcı olacaktım.
Sektörel bir dergide; Atavatan Türkmenistan'da olmazsa olmazın Beyaz Mermer olduğunu ve dış cephelere takılan uygunsuz beyaz mermerlerin söktürüldüğünü okudum. O gün öncelikli olarak ülkemizin, ardından da tüm coğrafyalardaki bembeyaz mermer yataklarının araştırmasına koyuldum. Gerek saflık, gerekse volüm olarak araştırmalarım beni Vietnama sürükledi. 2006 yılından bu yana ve aralıksız olarak daha da beyazı arama gayretlerim sürmeye devam etmektedir.Beyazın saflığı, temizliği simgelemesinin yanında; yaşamıma bembeyaz bir sayfa açtığını söyleyebilirim. Bu benim hep hayal ettiğim kendi ilk girişimim oldu. Sektörde bilinen, kabul gören bir Beyaz Mermer markası haline geldik.
Ne kadar sermayeyle ve nasıl bu işe başladınız?
Sermayem olmadan işe giriştiğimi söyleyebilirim. İnşaat Sektöründe ve özellikle belli bir coğrafyada çoklu olarak İhtiyaç gösteren bir doğaltaşı; en mükemmel kalite ile en rekabetçi koşullar ile İşverenlere götürme hedefi ile yola çıktım. Pes etmeyi bilmeyen, öğrenmeye son derece hevesli yapım ile hep ileri baktım.
Ekibinizi nasıl kurdunuz ve şu an kaç kişi çalışıyor?

Tedariklerimiz ağırlıklı olarak yaşadığımız ülkeye çok uzak coğrafyalarda. Vietnam, Çin, Hindistan gibi. On kişilik ekibimiz ve ilgili bölgelerdeki partnerlerimiz ile yolumuza devam ediyoruz. . Bölgeleri iyi irdeleyen, üretimleri yerinde birebir takip eden; yeni ocakları bünyemize katan grubumuz konusunda tecrübeli, genç ve yeniliğe açık arkadaşlardan oluşmuş durumdadır.
Markanızın ismi nereden geliyor?

Art; uzun yıllardır sektörün doğaltaş uygulama işlerini yaptığı ve piyasada bu marka ile bilinirliliği olduğu için; markamızı gene Art Maden Metal Doğaltaş olarak yaptık. Çünkü beş yıl boyunca bu yeni iş açılımımız Art İnşaat olarak anıldı hep. Başka bir marka oluşturursam bu doğru olmayacaktı. Eşim Mimar Mehmet Hökelek'ın bu anlamda destekleri çok olmuştur. Ayrıca birçok coğrafyadaki bilinirliliğimiz bu isim altında. Art İnşaat'ın yaptığı uygulamaların referansı; Art Maden'nın doğaltaş satışlarındaki en önemli tek referansıdır.. O yüzden Art Maden Metal diye kurduk şirketimizi.
İşinizde sizin için dönüm noktası sayılabilecek bir zaman dilimi veya yardım eden kişi oldu mu?

Evet, oldu. Mehmet Hökelek; bunca yıllık iş hayatındaki değişen ve yenilediği her türlü deneyimini bana aktararak; çok iyi yetişmemi sağladı. Eksiklerimi, hatalarımı dikkatle izledi. Motivasyonunu hiç eksik etmedi. Diğer yandan ; DEİK/Türk-Vietnam İş Konseyi, Vietnam'ın önde gelen firmalarından 27 temsilci ile 25 Türk firmasını aynı platformda buluşturduğu bir toplantıya katıldım. 6 Kasım'da, İstanbul'da, Vietnam Ticaret ve Sanayi Bakanı Truong Dinh Tuyen de iştiraki ile düzenlenen 'Türk-Vietnam İş Forumu'nda lojistikten, müteahhitliğe, kimyadan, enerjiye kadar pek çok farklı sektöre mensup Türk ve Vietnamlı işadamları katıldı. Bu toplantıda ; Sayın Bakan ile tanışma fırsatını edindim ve Vietnam'dan tedarik etmekte olduğum Beyaz mermer kalitesi ve çalışılabilecek firmalar konusunda destek ricasında bulundum..
Şu an markanızın yönetimini nasıl yapıyorsunuz?

Bu konuda kendime göre geliştirdiğim bazı doğrular var. Bu doğrular da önceki iş deneyimlerimden, yılların getirdiği tecrübelerden kaynaklanıyor. Aslında markamın yönetimini bir profesyonelin ele almasına ihtiyacım var. Uzun yıllar var olmak, bu markayı çocuklarımıza iyi bir noktada aktarmak istiyorsak, böyle bir hedefimiz varsa, bir profesyonel kurumdan destek almamız gerekecek. Doğru yerde ve zamanda tanıtım, lansman bu anlamda çok önemli. Fırsatları Sız kaçırabilirsiniz ancak; işi uzmanlarına verdiğiniz takdirde bu fırsatlar ayağınıza kadar gelebilir. Bunu yapacağım.
Markanızı şu an kendi sektörünüz içinde, rakiplerinize göre nasıl konumlandırırsınız?

Çok öndeyiz. Farklıyız çünkü. Rakip demiyorum onlara ben, çünkü bizim sektörümüzdeki tüm kişi ve kurumlar, hepimiz var olma mücadelesi içindeyiz. Sadece ben onların düşünmediğini düşünüyorum, düşünmedikleri şekilde düşünüyorum.
Sizce, sizin başarınızın sırrı nedir?

Benim en büyük hazinem heyecanım, çalışkanlığım ve öğrenmeye olan açlığımdır. Çocuk gibiyimdir. En ince detayla uğraşırım, risk alabilirim. 5 dakikalık bir görüşme için araba ile İstanbul'dan Ankara'ya gidip aynı gün döndüğüm çok görüşmem olmuştur. Diğer kişilerin gelecek görmediği, olmaz dediği girişimlerde bulunmaktan çekinmiyorum. Geçenlerde bir firma çok yoğun olduğum bir vakitte ufak bir taş istedi. Aynı sektörden o anda misafirim olan tecrübeli bir arkadaşım; boşuna uğraşmamamı, onların sadece fiyat ve numuneleri alıp sipariş vermeyeceğini söyledi. Ama hiç üşenmedim. İstedikleri numuneyi birçok firma ile görüşerek buldum. Bizzat aynı gün ellerine takdim ettim. Sonra onun daha büyük ebadını görmek istediler. Onu da ertesi güne hazır ettim. Ardından şirketimize geldiler. Bizi yerimizde gördüler. İşi aldık.Verdiğimiz güven ile bir kurumu daha bünyemize almış olduk. İşveren ; "Çalışkanlığınıza hayran kaldım," dedi. Benim sırrım da işte bu: Heyecan ve çalışkanlık.

Gelecekte nasıl büyümeyi hedefliyorsunuz?

Aslında birçok doğal taş türünün satışını yapıyoruz ama özellikle beyaz mermer konusunda çok etkiliyiz. Gelecekle ilgili Türkiye'nin özellikle beyaz mermer konusunda doğal taşlarının çıkarılmasını istiyorum. Bununla ilgili çok anlamlı çalışmalarım var ama henüz daha fazla detay vermek için çok erken. Büyümeyi ciro olarak değil, keşfedilmemiş fikirler ile insanlığa yararlı olabilme adına gerçekleştirmek istiyorum.

Bir iş gününüz nasıl geçer?

Her sabah beşe çeyrek kala kalkarım. Olmazsa olmazımdır. Bir buçuk saat yürürüm, mevsim hiç fark etmez ve İş planlarımı da sabah yürürken yaparım. Sonra ailemin kahvaltısını hazırlarım. Herkesten önce işe gelirim, herkesten sonra çıkarım.
Sabah toplantı yapıp işleri paylaştırırım. Her şeyi ben yapayım gibi bir tarzım yoktur. Arkadaşlarıma; akıllarındaki en küçük hayallerini ortaya atmalarını ve onu besleyerek büyütmeleri hedefini veriyorum. Bu bir müşteri, bir malzeme bir öneri veya ekibimizi daha da yüreklendiren bir dilek-temenni olabilir. Bu heves ile birçok işe başlayarak günü hiçbir işi yarım bırakmayarak bitiriyoruz. Ertesi güne taptaze başlıyoruz.

Sektörünüz, Türkiye'de sizce nereye gidiyor?
İnşaat sektörü 2004 yılından bu yana çok ivme kazandı ve de anlamlı gelişmesini hiç ara vermeksizin sürdürüyor. Bu durum doğal olarak inşaat sektörünün alt segmentlerine de büyük hareketlilikler getirdi. Türkiye'nin özellikle nüfus yoğunluğunun fazla olduğu büyük şehirlerde başlayan yapılaşma sektörü canlı tutuyor. Özellikle İstanbul'un her iki yakasında yapılmakta olan önemli projelerin panoramik görüntüsü gerçekten göz kamaştırıcı ve yeni bir İstanbul silüeti oluşturmaya başladı. Tarihi doku ile çağdaş mimarinin ultra modern yapıları, farklı bir Türkiye imajı da yaratıyor. En önemlisi ; Türkiye'mizde Osmanlı zamanından kalan yapılara verilen değer; özellikle bazı projeler Eski İstanbul'u çok yaşatıyor.Bu beni çok mutlu ediyor.
İlgi alanlarınız nelerdir, nelerden beslenir ve ilham alırsınız? Ne okur, ne seyreder ve neyi takip edersiniz?

Beni motive eden en önemli başlangıç günü erken kucaklamak ve yürüyüş. En besleyici olan bölüm ise; umutlarım ve özgüvenimdir. Küçük başarılar ile kendime olan güvenimi yapılandırır, haklı bulunan başarılarımdan da ilham alarak kendime olan güvenimi sağlamlaştırmaya çalışırım.. Ertelemeyi sevmem. Cumartesi, Pazar dahi gerektikçe çalışırım.
Hermann Hesse'nin başta Siddhartha'sı ve diğer eserleri ilkelerime ilke katmıştır. Osmanlı tarihinin; özellikle belgelendirilmiş boyutunu da sindirerek okuyorum. Yakın coğrafyalarımızdaki her türlü hareketlilik siyasi-ekonomik-askeri açıdan, güncel olarak iletişim mecralarından takıp ettiğim konulardır. Zihnimi ertesi güne yemek yaparak ve evlatlarımla zaman geçirerek boşaltır ve hazırlarım.
Türkiye ve dünyadaki girişimcilerin farkları ve benzerlikleri sizce nelerdir?

Türkiye halen gelişmekte olan ülkeler arasında gösteriliyor olsa da kadın yönetici oranları açısından gayet iyi bir konumda olduğumuzu söyleyebilirim. Kadın CEO oranı açısından dünyada dördüncü sıradayız, yüzde 12 ile Finlandiya'nın hemen arkasından geliyoruz. Yine de istihdam oranlarına bakınca durum bu kadar iç açıcı değil. Dolayısıyla her ne kadar üst düzey yöneticilikte belli bir yol kat etmişsek de Türk kadınının girişimcilik konusunda atılım gösterebilmesi, önce istihdam edilmesinden geçiyor. Bu konuda çok daha fazla yol almaya ihtiyacımız var. Ülke ekonomisindeki büyümenin buna etkileri olduğu kadar, genel toplumsal yapıda da birtakım değişiklikler gerekli. Kadınların sadece ev kadını ve anne olmanın ötesinde, ekonomiye ve ülke kalkınmasına bir artı değer oluşturabilecek bireyler olarak görülmesi gerekiyor. Dünyada ekonomik ilerleme gösteren toplumların hepsinde bu eğilimin olduğunu açıkça görebiliyoruz.
Yeni girişimcilere destek veriyor musunuz?
Elbette. Özellikle girişimci olmak isteyen kadınlara elimden gelen her türlü desteği vermeye çalışıyorum. Bilhassa kadınlarımızın; kendilerinin kazanması ve eşlerinin onlara bakmaya mecbur olmadıklarını anlatmak isterim. Kişi her daim kendi başarabilecek ve yaşayabilecek kudrette olmalı.
Girişimciler başarılı olmak için neleri yapmalı ve neleri yapmamalı?
Goethe, "Neyi yapabiliyorsan ya da yapabileceğini hayal ediyorsan başla, cesarette deha, güç ve büyü vardır." demiş. Ben ilaveten yeniyi keşfedebilmeyi keşfettim. Girişimcilere söylemek istediklerim ise; Her şeyden önce, faaliyet göstermek istedikleri alanla ilgili bir iş planı oluşturmalılar. İş planı oluşturmamak, çıkılan bir yolda haritasız kalmak gibidir. Kesinlikle bir plan oluşturmadan, onun bütün detaylarını belirlemeden bir işe girişmemeliler. Şahsen Koç Grubu'ndaki on beş yıllık iş hayatımda edindiğim tecrübeleri kendi becerilerimle doğru bir şekilde birleştirebilmenin çok faydasını gördüm. En önemlisi neyi, nasıl yapmak istediğinizi bilmek ve önünüze belli, ulaşılabilir hedefler koymak.
Sizin; girişimcilik alanında açık olarak gördüğünüz sektörler nerelerdir?
Girişimcilik alanında açık olarak gördüğüm ve ulaşmak, sonuçların görmeyi arzu ettiğim en büyük hayalim; İşsizliğe ilişkin innovasyondur. Alışa gelmiş innovasyon sektörlerinden tıp, bilgi işlem, iletişim teknolojileri, bio-teknoloji, nano-teknoloji, yenilenebilir enerji alanları, su arıtma, geri dönüşüm işleri, taşımacılık ve altyapı alanları, yeni eğitim cihazları ve savunma-güvenlik teknolojileri gibi onlarcasında girişimciliğinizi; çeşitli renkler ile farklı uygulamalar ile gösterebileceğiniz mevcut sektörler. Böylesi çoğalan bir potansiyelin istihdamı ile ilgili çözümcü, ulaşılması zor hayallerim var. Ama bunu düşünebilmeyi bile seviyorum. İnsanların işi olan ve mutlu bireyler olarak yaşamlarını sürdürmelerini istiyorum çok. Tüm Girişimcileri bu hususta girişime davet ediyorum.
Size ilham verene beğendiğiniz girişim ve girişimciler kimler?

Benim için; Rahmetli Vehbi Koç beyefendidir.
Türkiye'deki girişimcilik kültürü geçmişte nasıldı, şimdi nereye gidiyor?
Türkiye'deki girişimcilik kültürünün, eskiye nazaran daha olumlu bir yönde seyrettiğini düşünüyorum. Eskiden benzer meseleleri olan insanların bir araya gelebileceği böyle çok mecra yoktu. Artık hem faaliyet alanları hem de iş dünyasına bakışları açısından birbirine yakın olan insanların bir araya gelebilecekleri çatılar var. Teknolojinin gelişmesinin de buna büyük katkısı olduğuna inanıyorum. Artık illa belli bir ofis ortamı yaratmak durumunda kalmadan, kendi orijinal fikrinizi teknolojinin imkânlarından faydalanarak değerlendirebiliyorsunuz.
Her potansiyel işadamı ve girişimcinin sizce alması gereken eğitim, katılması gereken seminer ve kişisel gelişim programları nelerdir?

Burada belirli bir eğitim programı telaffuz etmek çok mümkün değil bence. Hangi alanda çalışmak, hangi konuya vakıf olmak istiyorsanız o konuda eğitim almalısınız. İş dünyasına dair genel geçer pek çok dinamik, ancak onun içinde yer alarak öğrenilebilen şeyler. Kurslar, programlar, vs. bunlar elbette önemli. Ama tecrübenin kıymeti hiçbir şeyde yok. Düşünce ve kişilik yapınızın iş dünyasına yatkın olması da şart. Tüm bunların yapmak istediğiniz işe uygunluğunu, hayatınızda daha önce edindiğiniz tecrübelerden edinirsiniz en çok.
Girişimcileri yol gösterebilecek ve rehber niteliğinde söylemek istedikleriniz nelerdir?

İnsanın hayatta ne istediğini bilmesi ve çabuk pes etmemesi çok önemli. Her şey önünüze her zaman hazır bir şekilde gelmez. Bazen çok çalışmanın sonucu bile yenilgi olabilir. Her şey mümkün... Önünüze makul hedefler koyup hiç vazgeçmediğinizde, başarısız olmanız için hiçbir neden yok. Girişimci olmak aslında cesur olmak, çalışkan olmak demek. Başkalarının ümit kırıcı ifadelerini çok ciddiye almayıp kendinize inanmanız şart.
Gelecekle ilgili kendi hayaliniz ve stratejiniz nedir?

Benim en büyük hayalim biraz değişik. Bununla ilgili bir stratejim yok elbette. Ülkemizde ; Dünyada 200 üzerinde ülke olduğunu düşünürsek ; Tüm bu ülkeleri simgeleyen birer küçük yapı ile barış şehri yaratmak ve hepsini Bembeyaz Mermer ile kaplamak isterdim.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.