Oyun sektöründe girişimcilik

Türkiye'de her gün milyonlarla ifade edilen rakamlarda, internet üzerinden oyun oynayan insanlar var. Kimi yarım saat, kimi saatlerce bilgisayarın karşısında oyun oynayarak zaman geçiriyor. Oyunlara karşı bu ilgi ve merak, oyun şirketlerini cazip ve başlı başına yaratıcı bir girişim haline getiriyor. Kahvehanelerden ve yazlıktaki eğlencelerden biri olan okey oyununun ve diğerlerinin bilgisayarlarımıza taşınma hikayesini Digitoy Games'in yönetici ortağı Can Erçelebi'den öğrenelim:
Eğitiminizi ve özgeçmişinizi öğrenebilir miyiz?
Doğu Akdeniz Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler mezunuyum. Her zaman diplomat olma hayalim vardı .Şu anda Digitoy Games yönetici ortağıyım.

Bu işe başlamadan önce iş hayatında tecrübeniz oldu mu, nerelerde çalıştınız?
Bu işe başlamadan önce üniversite zamanındaki yaz tatillerinde rehberlik yaptım. Üniversiteden sonra Volvo İş Makinelerinde Makina satış departmanında bölge satış sorumlusu olarak 5 sene süren iyi bir tecrübem oldu.

Bu işe başlama fikri nereden geldi ve nasıl gelişti?
Bilgisayar oyunları oynamayı eskiden beri çok severim. Çocukluk arkadaşım olan Nasuh Özsakallı ile Volvo'da beraber çalışıyorduk. Aslında her zaman kendi işimizi kurma hayalimiz olmuştu. Sonra Nasuhun abisinin, Mustafa'nın 2000 yılında Türkiyenin ilk mobil oyun stüdyosunu kurmasıyla başlayan ( Fun pac ) oyun yazma merakı ve becerisi sayesinde 2011 yılında mevcut işlerimizi bırakıp üç ortak yüksek hedefleri ve vizyonu olan Digitoy Games'i kurmaya karar verdik ve Kasım 2011 'den itibaren İzmir'de faaliyet gösteriyoruz.

Ne kadar sermayeyle ve nasıl bu işe başladınız?
İşe 150 bin tl sermaye ile başladık. İzmir Teknoloji Geliştirme bölgesindeki projemiz kabul edildikten sonra Teknokent 'teki yerimizi aldık.
Ekibinizi nasıl kurdunuz ve şu an kaç kişi çalışıyor?
Ekip şu anda bizlerde dahil olmak üzere 7 kişiden oluşuyor. Grafik dizaynı için başka bir oyun stüdyosundan transfer yaptık. Üniversitelerin ilgili bölümlerinden iki arkadaşımızda kod geliştirme konusunda çalışıyor. Bir de Hollanda merkezli bir oyun firmasından Yunan kod geliştirici arkadaşımızda bizimle birlikte çalışmaktadır.
Markanızın ismi nereden geliyor?
Markamız isminden de anlaşılacağı gibi Dijital Oyun geliştirdiğimiz için ' Digitoy Games ' adıyla çıkma fikri Mustafa'dan geldi.
Digitoydaki oyunlar nasıl?
Digitoy ,mevcutta üç adet oyunla ilerlemesini devam ettiriyor. Bunlar Facebook'ta oynanan Tekel Okey ( Türkiyede ilk defa iki kişilik okeyin oynanabildiği oyun ) , Tekel Poker; şimdilik sadece Türk oyuncular için tasarlanmış Texas Holdem Poker oyunu ve üçüncü oyunumuz ise web tabanlı Beybim ( www.beybim.com ) genç kızların gerçek zamanlı olarak bebeklerini yaşattıkları yeni kıyafetler alıp yada tasarlayıp yarışmalara katıldıkları bir moda oyunu ve Türkiye'de başka benzeri yok.
İşinizde sizin için dönüm noktası sayılabilecek bir zaman dilimi var mı?
Henüz bu soruya cevap verebilmem için çok erken umarım önümüzdeki günlerde hedeflediğimiz çıtayı aşarız.
Şu an markanızın yönetimini nasıl yapıyorsunuz? Şu anda markamızın yönetimini bu işin profesyonellerine bırakmış durumdayız. İstanbul merkezli sosyal medya ajansı ile çalışıyoruz, PR Bucks.

Bu noktaya gelmenizin kısaca hikayesi nedir?
Digitoy Games'te inandığımız, ekip ruhu ve takım içerinde herkesin heyecanlı olması durumu aslında. Heyecanın bulaşıcı olduğuna inanıyoruz böylece daha verimli çalışıp daha iyi ürünler ortaya çıkarmamıza yol açıyor diyebilirim.

Türkiye ve dünyada oyunlara ilgi nasıl?
Türkiye oyun oynayan kullanıcı sayısı açısından dünyada beşinci sırada geliyor ve hızla ilerliyor diyebilirim. Son yıllarda insanlar sosyal paylaşım sitelerinde daha çok oyun oynuyorlar. Örn. Facebook'a girenlerin %60 'ı daha çok oyun oynamak için orda bulunmayı tercih ediyorlar. Dünyada ise oyun sektörü hızla gelişmekte Risk sermayeleri ve devlet politikaları ile destekleniyor. Yurt dışındaki üniversitelerin oyun programlama ve tasarım bölümleri çok fazla rağbet görüyor. Çünkü oyun sektörünün dünyadaki toplam değeri bugün için 67 milyar dolar ve 2015 yılında bu rakamın 90 milyar dolar olması bekleniyor. Türkiye'de bu pastadan payını almalı diye düşünüyorum böylece cari açığa ciddi katkı sağlayacaktır.
Sizce, sizin başarınızın sırrı nedir?

Sabırlı olmak, eğlenceli oyunlar yapabilmek ve ne yaparsanız yapın yaptığınız işin analizini doğru yapmak böylece hedeflemiş olduğunuz yoldan çıkmadan ilerlemenizi sağlayacak olduğuna inanıyoruz.

Duygu Eren
Stratejik İletişim ve Kariyer Danışmanı
Yazarla iletişim için: duygu@dpdanismanlik.com

Gelecekte nasıl büyümeyi hedefliyorsunuz?
2012 bizim için daha çok Arge faaliyeti gösterdiğimiz bir sene olarak geçiyor diyebilirim. 2013 için yeni geliştirdiğimiz oyunlarda mobil altyapısının olduğu ve minimum 1 milyon kullanıcıya sahip bir oyun stüdyosu olarak çıkışımızı sürdürmek istiyoruz.
Bir iş gününüz nasıl geçer?
Ofiste her zaman ekip olarak ne kadar verimli çalıştığımızı dikkate alırız. Sabah geldiğinizde herkesi ya yeni bir oyun oynarken ya da geliştirirken görürsünüz . İşimizi severek yaptığımız için sürekli olarak oyun oynamak ve geliştirmek ile ilgili çalışma halinde geçtiğini söyleyebilirim.

Sektörünüz, Türkiye'de sizce nereye gidiyor?
Oyun sektörü Türkiye'de henüz emekleme döneminde, çünkü gerçekten konuyla ilgili bir ekip kurmanız zaman alıyor. Yurt dışı fonlar aracılığıyla büyüyen oyun şirketlerinin yanı sıra bizler gibi hem geliştirici hem de kendi kaynaklarını kendi yaratan firmaların büyümesi biraz daha zaman alıyor. İyi bir ekip ve doğru pazarlama programıyla büyüyebilmek en sağlıklısı olduğuna inanıyorum. Türkiye'de az da olsa çok iyi işler çıkaran oyun stüdyoları bulunuyor.
Kendinizi hangi platformda gösteriyorsunuz?
Digitoy Games şimdilik ağırlıklı olarak Facebook oyun merkezinde faaliyet gösteriyor. Birde browser tabanlı oyunumuz olan Beybim var.

İlgi alanlarınız nelerdir, nelerden beslenir ve ilham alırsınız?
Kimselerin oynamadığı, farklı dillerde geliştirilmiş oyunlar bulup oynamaktan hoşlanırız ve bunlardan besleniriz. Aslında öğle yemeğine çıktığımızda sürekli olarak yeni fikirlerle ofise dönüp işe daldığımızda oluyor . Games industry, Linkedin news ve inside social games, apps data gibi siteleri takip ediyoruz.
Türkiye ve dünyadaki girişimcilerin farkları ve benzerlikleri sizce nelerdir?
Türkiye de girişimcilik denilince bağlı olduğu sektöre yenilik getirmekten çok genellikle akla daha çok ' risk ' kelimesi geliyor. Aslında risk kelimesinin negatif algı yaratmasının sonucu olarak girişimcilerinde hareket kabiliyetlerinin kısıtladıklarını düşünüyorum. Dünyada yeni girişimcilerin gün geçtikçe artıyor.Teknoloji alanında neredeyse her ay yeni bir yeni bir start up şirketin işe başlıyor ve bunların bir kısmı çok başarılı oluyor. Bunun en büyük sebebi dünyada bu tarz girişimlere devletler tarafından verilen programlı teşvikler ve yatırım şirketlerinin de dahil olmasını söyleyebiliriz. Böylece yeni girişimcilere hem arge yapabilmeleri için zaman kazandırmış oluyorsunuz hem de daha iyi bir ürün ortaya çıkarılması için gerekli sabrı göstermiş oluyorsunuz. Türkiye'de durum biraz daha farklı daha kısıtlı bir zaman dilimi içinde başarılı olmanız gerekli.

Size ilham verene beğendiğiniz girişim ve girişimciler kimler?
Bana en çok ilham veren girişimci olarak Kixeye CEO'su Will Harbini gösterebilirim 5 sene içinde gerçekten çok iyi yerlere geldiler. Bugün senede 100 milyon dolar cirosu olan bir şirket ve iki tane önemli yatırımcı firma tarafından desteklendiler.

Girişimciler başarılı olmak için neleri yapmalı ve neleri yapmamalı?
Girişimciler başarılı olmak için öncelikle yeni bir iş kurarken detaylara çok fazla takılmamaları gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde işin içinden çıkılamaz bir hal alır, ben 'Kervan yolda düzülür ' diye düşünenlerdenim. Cesur olsunlar, planlı çalışsınlar ve şans yanlarında olsun. İnandığımız neysek oyuz , dolayısıyla inanmadıkları ve 60 yaşında hala yapmak istemeyecekleri bir işe girişmesinler.

Türkiye'deki girişimcilik kültürü geçmişte nasıldı, şimdi nereye gidiyor?
Türkiye'de girişimcilik geçmişte nasıldı bilmiyorum. Ama bugünlerde kurumsal firmalarda çalışan çoğu kişinin ' Ah bende kendi işimi kursam ne güzel olurdu ' dediğini biliyorum. Bordrolu çalışma hayatından, şirketlerin sağladığı iyi olanaklardan ve kişinin konfor alanından çıkmasının ne kadar zor olduğunu biliyorum. O yüzden girişimci olmak isteyen ve bunu konuşan kişinin çok, ama uygulama konusunda harekete geçen kişi sayısının hala çok az olduğuna inanıyorum. En azından bir yenilik getirmek için değil de maaşlı çalışacağıma kendi işimde de bu kadar parayı kazanırım diye düşünen büyük bir kesim olduğuna inanıyorum.

Sizin girişimcilik alanında açık olarak gördüğünüz sektörler nereler?
Girişimcilik alanında açık olarak gördüğüm sektörler; günümüzde teknolojik alanda donanım - programlama konusunda ve enerji alanında olduğunu düşünüyorum.

Size girişimcinin alması gereken eğitimler var mı?
Bence girişimcilerin alması gereken en önemli eğitim bilanço okumayı öğrenmek yani finans konulu eğitimler, yönetim becerisini arttırmaya yönelik olan eğitimler ve zaman yönetimi eğitiminin çok önemli olduğunu söyleyebilirim.
Girişimcileri yol gösterebilecek ve rehber niteliğinde söylemek istedikleriniz nelerdir?
Bizler daha yolun başındayız yani çok rehberlik yapabileceğimi söyleyemem. Yine de sabır etmek ve kısa vadeli hedefler koyup 5 yıllık kalkınma planlarını yapmaları gerekir. Her türlü profesyonel yardım almaktan kaçınmasınlar.

Gelecekle ilgili kendi hayaliniz ve stratejiniz nedir?
Gelecekle ilgili önce Türkiye'de sonra dünyada rüştünü ispat etmiş olan yenilikçi oyunlar geliştiren bir şirket olmak. Aynı zamanda sadece oyun programlama ve dizayn etmek gibi bir çok konunun öğretiminin olacağı bir akademi kurmak istiyoruz. Çünkü, Türkiye'de gerçek oyun geliştiren kişi sayısı oldukça az.