Tasarruflar artırılmalı

Akbank Tasarruf Seferberliği kapsamında 6 aydır süren çalışmaları, hedef ve projeleri değerlendirdiği toplantıda konuşan Tözge, ''Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması için ortalama yüzde 7-8 büyümeyi tutturması lazım. Bunu tutturmanın ön şartı olan cari açığı kontrol altına almak ve bugün ki seviyelerin altına indirmek gerekiyor. Cari açığın da üç sebebi olduğunu düşünüyoruz; enerji bağımlılığı ve maliyetinin düşürülmesi lazım, ikincisi ithal ürünlerin yurt içi hammadde ve kaynaklarla üretilmesi lazım, üçüncü konu da bunun fonlaması için hane halkı tasarruf oranlarının yükseltilmesi lazım. Üç vazifeden kendimizi, önemli olarak üçüncüden sorumlu görüyoruz'' dedi.
Son 10 yılda Türkiye'de tasarruf oranlarının çok ciddi oranda düştüğüne dikkati çeken Tözge, yurt içi tasarrufların düşük olmasının büyüme potansiyelini olumsuz etkilediğini ve dış finansmana bağımlılığı da artırmakta olduğuna işaret etti. Tözge, şöyle devam etti:
''Düşük tasarruf oranı aynı zamanda cari işlemler açığını yükseltiyor ve büyümenin sürdürülebilirliğini etkiliyor. Türkiye'nin önde gelen finans kurumlarından biri olarak bu durumu görerek, geçtiğimiz nisan ayında hemen harekete geçtik, bir tür erken uyarı verdik ve Akbank Tasarruf Seferberliği'ni başlattık. Yurt içi tasarruflardaki azalışın en önemli kaynağının hane halkı tasarruflarındaki düşüş olduğu gerçeği bizleri harekete geçiren en önemli unsur oldu. Yurt içi tasarrufların artmasının Türkiye'de sürdürülebilir büyümenin sağlanması için kritik önem taşıdığı gerçeğiyle hareket eden bankamızın çalışanları 'Tasarruf Seferberliği'nin gönüllü katılımcıları oldu.''

''Türkiye 168 ülke arasında tasarruf oranında 129. sırada''

Dünyadaki en yüksek GSMH'ye sahip ülkeler içinde Türkiye'nin en düşük tasarruf oranına sahip olduğuna dikkati çeken Tözge, ''Bizim halihazırda yüzde 12 olan oranımıza karşılık, dünyadaki en yüksek GSMH'ye sahip ülkelerin ortalama oranı yüzde 23-24 civarında. 2011 yılı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'ndaki (World Economic Outlook) sıralamaya göre 168 ülke arasında ülkemiz 129. sırada. Bu listede hızla yukarı çıkmalı, tasarruf oranımızı artırmalıyız. Ülkemizde tasarrufların gayrisafi yurt içi hasılaya(GSYH) oranının 1998 yılındaki yüzde 24 düzeyinden, hali hazırda yüzde12'ler seviyesinde gerilediğini görüyoruz. Aynı dönemde cari açık da geçtiğimiz yıl sonu itibariyle rekor seviyelere ulaştı. Son dönemde tasarrufların reel artış hızını dikkate aldığımızda da bu yılın ilk 8 ayında, 2011 yılının aynı dönemine oranla daha yavaş olduğunu görüyoruz'' diye konuştu.
Türkiye'de gerçek kişilere ait olan lira ve yabancı para tasarruf mevduat hesapları, yatırım fonları, emeklilik fonları, hisse senetleri ve hazine bonolarının toplamından oluşan hane halkı tasarruflarının nisan başından, ağustos sonuna kadar olan dönemde 24,5 milyar lira artışla 512 milyar liraya çıktığını söyleyen Tözge, Bu dönemde tasarruflardaki artış içinde bireysel emeklilik fonlarının ve özel sektör tahvillerinin yüzde 20 ile önemli bir payı olduğunu vurguladı.
Tasarruflardaki artışa bağlı olarak cari açığın da, 2011 sonundaki 77 milyar dolar düzeyinden, yıllık bazda 60 milyar dolar düzeylerine kadar gerilediğine de dikkat çeken Tözge, ''Mevcut düzey, yıllık bazda Milli Gelire oran olarak yüzde 7 düzeylerinde. Bu rakam iyileşme trendine rağmen hala yüksek'' dedi.
Galip Tözge, şunları ifade etti:
''2012 yılının ilk çeyreğinden itibaren tasarruf rakamlarındaki artışın düzenli bir şekilde hızlandığını görüyoruz. Son birkaç aylık dönemde hükümetimizin aldığı tedbirlerin tasarruf rakamları üzerindeki olumlu etkisini görmeye başladığımızı düşünüyoruz. Ancak cari açığımızı yüzde 3-4'ler seviyesine çekebilmek için tasarruf konusunda daha hızlı ve büyük adımlar atmamız gerekiyor. Biz de, yeni ürün, hizmet ve kampanyalarımızla Türkiye'de tasarruf alışkanlığının yerleştirilerek ekonominin sağlıklı bir büyüme trendi yakalaması için bu konuda liderlik yapmaya devam edeceğiz.''

''2500 çocuğa ulaştık, 5000 çocuğa daha 2013'de bu eğitimi vereceğiz''

''Akbank Gönüllüleri Bankacılık ve Tasarruf Anlatıyor'' projesine de değinen Tözge, sivil toplum kuruluşlarından Özel Sektör Gönüllüleri Derneği işbirliğiyle Gönüllü Akbanklılar'ın gerçekleştirdiği projenin önemine dikkati çekerek; ''Gönüllü çalışanlarımız öncelikle gönüllülük, çocuklarla iletişim, bankacılık ve tasarruf konularının ilköğretim öğrencilerine nasıl aktarılacağı konusunda eğitim aldılar. Projeyle kendimize büyük hedefler koyduk. Mart 2012'den bugüne kadar proje kapsamında 100'e yakın gönüllümüzle 2.500'e yakın öğrenciye ''Bankacılık ve Tasarruf'' konusunda eğitim verdik. 2012- 2013 öğretim yılında 5.000'den fazla çocuğa ulaşmayı hedefliyoruz'' dedi.
Tasarruf konusunda banka olarak yaptıklarına da değinen Tözge, ''E-mevduat'' uygulamasını çok özendirdiklerini, özellikle gençlerin bankacılıkta kullandıkları kanalın şube olmadığını ve 'E- Mevduat'' uygulamasında verilen faiz oranlarını uygulayabilecekleri en yüksek faiz oranlarından verdiklerini söyledi. Tözge, E-mevduatta 2012 yıl boyunca bir yıl içerisinde yüzde 80 hacim artışı olduğunu bildirdi.
Mevduat Birikim Hesabı'nın da büyük ilgi gördüğünü söyleyen Tözge,''Her ay yaklaşık 220 bin müşteri Akbank'ta mevduat üzerinden düzenli birikim yapıyor. Para biriktirme disiplini sağlayan 5 yıl vadeli Akbank Mevduat Birikim Hesabı, her ay müşterinin belirleyeceği miktarı, birikim hesabına aktarıyor'' dedi.
Altın konusunda da birçok ürün ve hizmet geliştirmeye devam ettiklerini kaydeden Tözge, ''Akbank Altın Mevduat Hesabı', Akbank Altın Fonu, Akbank Altına Dayalı Anapara Koruma Amaçlı Fonları'nın bulunduğunu ve son olarak Akbank Altın Hediye Çeki'ni geliştirdiklerini söyledi.
Tözge dördüncü çeyrekte şubelerde hurda altın toplanmasıyla ilgili ürünlerinin hazır olacağını, yine ticari tarafta altına dayalı getirilen mevduatlara dönük kredili ürünlerin olacağını kaydetti.
Merkez Bankası'nın bu hafta aldığı faiz kararının mevduat oranlarına etkisine yönelik soruyu da Tözge, ''Bu kararı zaten piyasa takip ediyordu. Haziran'ın 3. haftasından itibaren mevduat faizlerinde ciddi anlamda bir düşüş var. Moody's'in not artırımı vardı. Yurt dışı piyasalarda artan likidite, düşük gelen büyüme oranları piyasayı faizlerin düşeceğine dair bir beklentiye itti. Mevduat faizleri piyasa yüzde 8,5-9 arasında seyrediyor. Dördüncü çeyrekte 8-8,5 bandına yaklaşacağını tahmin ediyorum'' diye cevapladı.
Tözge, kredi faizlerinin de mevduat faizlerine paralel olarak düşeceğini ve yaşadığımız düşüş kadar bir daha düşüş olacağını zannetmediğini belirterek, şu anki oranların gayet rekabetçi olduğunu söyledi.