Salı 25.09.2012 00:00

Girişim ve risk sermayesi

Stratejik İletişim ve Kariyer Danışmanı Duygu Eren bu hafta girişimcileri destekleyen risk sermayesi yöneticilerini konuk etti.

Risk sermayesi ülkemizde çok yeni bir kavram. Şirketini kurmuş girişimcilerin ilerlemelerineve büyümelerine finansal katkıda bulunan ve karşılığında hisse sahibi olunan bir yapı. Bugün, röportajını okuyacağınız sermayedarlar çok heyecanlı, farkındalık içinde ve her girişimci gibi özgün iki kişiden oluşuyor. Şimdi sizi 212den Ali Karabey ve Numan Numanbayraktaroğlu röportajıyla baş başa bırakıyorum.

Eğitiminiz ve özgeçmişinizi öğrenebilir miyiz?

Ali Karabey: University of Michigan işletme bölümünden mezunum. 13 yıl New York & Londra'da, Arthur Andersen, Morgan Stanley ve en son Deutsche Bank gibi firmalarda şirket alım satımları (M&A) ve kurumsal finansman alanında çalıştıktan sonra Türkiye'ye döndüm.

Numan Numanbayraktaroğlu:
Ege Üniversitesi bilgisayar bölümünden mezunum. Tokyo & New York'ta 20 sene çalıştım. Credit Suisse'den sonra Goldman Sachs'de teknoloji ekiplerini ve teknoloji alanında yapılan girişim sermayesi yatırımlarını yönettim, özelliklefinans dünyasını etkileyecek yeni gelişen teknolojileri kullanan ve gelişmelerine yardımcı oldum.
212'yi tanıyabilir miyiz?
212 Capital Partners ("212") Aralık 2011 de Hollanda'da kuruldu. Sadece Türkiye ve teknoloji odaklı yatırım şirketiyiz. Türkiye'deki genç teknoloji şirketlerine erken girişim sermayesi vermekteyiz.
Şu ana kadar yaptığınız yatırımlar nelerdir?
Bu sene yaptığımız altı yatırım; 212'yi Türkiye'de erken dönem teknoloji alanında en fazla sayıda şirkete yatırım yapmış girişim sermayesi şirketi haline getirdi. Bu konuda çok heyecanlıyız. Yatırımlarımız: Butigo.com, Balerin.com, Arcademonk.com, hemenkiralik.com, hazinem.com ve cloudarena. Halen yedinci yatırımımız üzerinde çalışıyoruz. Şirket bulut teknolojileri ve yazılım sektöründe faaliyet gösteriyor.
Yatırım yaptığınız girişimciler size nasıl ulaştı?
Girişimcilerin bizlere ulaşmasının kolay olması için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Numan da ben de mümkün olduğu kadar fazla panelde konuşmacı, yarışmalarda jüri olmaya gayret ediyoruz. Üniversitelerin girişimci kulüplerinin düzenlediği etkinliklere, Etohum, Endeavor gibi STK'ların organizasyonlarına katılıyoruz. Bu sayede girişimciler bizimle tanışma ve birebir konuşma fırsatı bulabiliyor. Birçok girişimci internet sitemizden ulaşıyor. Bu başvurulara çok önem veriyoruz; çok yorucu olsa da her birine ayrı ayrı geri dönüş yapmak bizim için çok önemli. Ayrıca her Perşembe günü yaptığımız yarımşar saatlik kahve sohbetlerimiz var. Bize email ile başvuran ve ilgimizi çeken girişimlerle tanışmak için yapıyoruz bu sohbetleri. Haftada ortalama 8 şirket ile görüşüyoruz. Son 12 ayda yüz yüze toplantı yapıp tanıştığımız girişimci şirket sayısı 400'den fazla.
Yatırım yapacağınız girişimlerdeki aradığınız özellikler nelerdir?
Bizim için ekip çok önemli. Fikirden çok ekibe önem veriyoruz, zira ülkemizde fikri olan 'girişimci' çok, fakat bu uğurda belli riskler alıp ekip kurmaya başlamış kişiler ne yazık ki hala çok az. İyi bir ekibin doğru bir fikri ayağa kaldıracağını, fikir tutmayacaksa bunu zamanında fark edip rotayı değiştirip bir başarı hikayesi yaratacağına inanıyoruz. Sadece iyi bir fikre sahip olan zayıf bir ekibin ise başarılı olma ihtimalini düşük görüyoruz
Yatırım yapmanız için girişimci size ne sunmalı?
Girişimcilerin risk alması bizim için çok değerli çünkü sadece fikir aşamasında olanlara yatırım yapmıyoruz. Girişimcilerin bir şeylerden vazgeçip, bir yatırım yapıp kendi projelerine olan güvenlerini göstermelerini istiyoruz. Ürünün pazara hazır hale gelmişi tercihen az da olsa satılmaya başlamış olması bizim için gerekli. Girişimcilerin 'nefesi' diye bir algımız var çünkü teknoloji girişimlerinin başarıya giden koşularına bir maraton olarak bakıyoruz. Doğru ekiplerin düzgün çalışarak er yada geç başarılı şirketler kuracaklarına inanıyoruz. Bunun ise zaman ve sabır gerektireceğinin farkındayız, bu maratonu koşmaya hazır olan girişimcilerle çalışmak istiyoruz. Bizim de bu ekiplere sağladığımız maddi ve her türlü destek, ki buna sağlık, aile problemleri konusunda yardımcı olmak bile dahil olabiliyor.
Yapılan yatırım aralığı ne kadar? ve bu süreç nasıl gelişiyor?
Market büyüklüğü ve karlılık bu noktada öne çıkıyor. Bugüne kadar 400'den fazla girişim ile görüştük ve sadece 6 yatırım yaptık. Bunda önemli faktör market büyüklüğü ve karlılığın mantıklı boyutlarda olması. Ortak olup riski girişimci ile paylaşıyoruz ve sadece girişim başarılı olursa biz de başarılı oluyoruz. Haliyle yüksek getiri beklentilerimiz var. Küçük bir markette başarılı olabilecek ekiplere destek vermek istesek de getiri yeterli olmayacağı için bu şirketlere yatırım yapamıyoruz. Birçok büyük markette ise kıran kırana olan piyasa koşullarından dolayı oyuncular birbirlerini batırmak ile meşguller; bu gibi marketlerden elimizde eğer çok güçlü bir ekip ve yeni bir fikir yoksa uzak duruyoruz.
Yatırımınızın geri dönüşü için beklentilerinizin nelerdir?
Yatırımımızın geri dönüşü ancak bir çıkış sırasında gerçekleşiyor bizim için. Bu sebeple çıkabileceğimizi, yani satış veya halka arz gibi yöntemlerle hisselerimizi satabileceğimizi öngörebildiğimiz sektörlere ağırlık veriyoruz.Girişimcilerin en başta bize sunmaları için kısa da olsa bir iş özeti ve finansal öngörü hazırlamaları önemli.Özellikle niye maddi desteğe ihtiyaç duyduklarını, alınan sermayeyi nasıl kullanmayı amaçladıklarını, ekiplerini ve fikirlerini, marketteki potansiyel ve riskleri anladıklarını gösteren kısa bir doküman bize de ilk
tanışma öncesi şirket hakkında iyi bir fikir veriyor ve süreç daha hızlı ilerliyor.Yatırımlarımız USD 250bin ve 1 milyon arasında değişiyor. Beklenen hedefleri yakalayan bir şirket için toplam verebileceğimiz miktar USD 3 milyon. İlk yatırımlarımızda şirketin önümüzdeki 3-4 çeyreği rahat geçirmesi ve hedeflerini yakalaması için ihtiyaç duyduğu meblağı veriyoruz. Bu sayede hem riskimizi bir nebze de olsa kontrol ediyor hem de girişimcinin gereğinden fazla yüzde vermesinin önüne geçiyoruz. Yatırımlarımızda yüksek getiri beklentilerimiz var. Bunun başlıca sebebi erken aşamadaki şirketlere yatırım yapmamız ve riskimizin yüksek olması. Yaptığımız her on yatırımdan 6-7'sinin başarılı olmayacağını, çok başarılı olan 2 tanesinin portfolyomuzun gelirini sağlayacağını düşünüyoruz.
Girişimcilere tavsiyeleriniz nedir?
Girişimcilere en önemli tavsiyem: Başlamaları. Ülkemizde enerjik ve azimli ekipler için birçok fırsat olduğunu düşünüyorum. Ama yola çıkmak gerekiyor. Her riski öngörmek gibi bir yetenek lüksü kimsede yok, ama iyi ekipler er yada geç başarılı iş modelleri kuruyor. Bir diğer tavsiyem de sabırlı olmaları. Büyük şirketler kolay kurulmuyor, önemli başarılar kısa bir zamanda elde edilmiyor. Kendilerine ve fikirlerine güvenmeliler. İçinde bulundukları piyasaların verdiği mesajları dinlemeli gerekirse rotalarını değiştirmeli ve azimle yollarına devam etmeliler. Özellikle büyük sektörlerde çalışan, bu sektörlerdeki boşluk ve sıkıntıları günlük bazda gören kişilerin şikayet etmek yerine istifa edip bu boşlukları dolduracak, sektörleri değiştirecek girişimlere imza atmasını bekliyorum. Gelişmiş ülkelerdeki girişimcilerin en büyük şansı ulaşabildikleri, fikir alabildikleri diğer girişimciler. Ülkemizdeki girişimciler başarılarını, bunları elde ederken yapmış oldukları hataları, düş kırıklıklarını kolayca paylaşmıyorlar. Medyamızda bu kişiler, hayatları, yaşadıkları zorluklar hakkında çok limitli bilgi yayınlanıyor. Dolayısıyla girişimcilerimizin kendilerine referans alabilecekleri insan sayısı az. Gelişmiş ekonomilerde girişimciler için daha fazla finansal destek olduğu da yadsınamaz. Türk girişimcisinin önündeki en büyük engel: başarısızlık korkusu. Türk insanının başarısız gözükme, hata yapma korkusu var. Her yaptığını doğru yapma, asla hata yapmama, tuttuğunu koparma, veya en azından 'mış gibi gözükme' gibi garip beklentiler var ülkemizde. Hata yapmak neredeyse ayıp olarak karşılanıyor. Bu yüzden de risk almıyoruz. İmaj o kadar önemli bir hale geldi ki, etliye sütlüye karışmayan, hayatında bir taşı alıp bir yere koymamış olan insanlar dahi sokakta dünyaları fethetmiş gibi yürümeye özen gösteriyor. Kullandığınız arabaya, yarattığınız istihdamdan, bıraktığınız bahşişe yaptığınız yatırımdan, evinizin fiyatına, devlete verdiğiniz vergiden, telefonunuzun markasına ağzınızdan çıkan sözden daha fazla ehemmiyet verilen bir ülkede yaşıyoruz ne yazık ki. Bazı konuşmalarda şu soruyu soruyorum: Rocky filmi Türkiye'de çekilebilir miydi? Türkiye'de, hayatının her diliminde 'dayak yiyen', elinde ne varsa kaybeden, mağlubiyetin verdiği acıyla daha çok çalışıp başarılı olan bir girişimciyi tanıyor musunuz? Bize gelen girişimcilerin eskiden yaptıkları hataları, eski 'başarısız' girişimlerini duymak bizi mutlu ediyor. Maraton fikrine paralel olarak, 'düşmenin' normal olduğunu, başarılı insanların birçok başarısızlık yapıp buna rağmen yılmadan tekrar deneyen, gerekirse tekrar 'düşüp' ayağa kalkan kişiler olduklarını düşünüyoruz.
Türkiye'deki ekonomik sistem içerisinde girişim sermayesinin rolü nedir?
Ülkemizde girişim sermayesine büyük bir görev düşüyor.Türkiye'nin sadece nüfus artışından dolayı yılda 700 binden fazla yeni istihdam yaratması gerekiyor. Bunun kaliteli ve katma değeri yüksek istihdam olması gerektiğini de ayrıca vurgulamak gerek. Dünya ve Türkiye örneklerine bakıldığında bu yükün ciddi bir kısmının KOBİler tarafından sırtlanması söz konusu KOBİ'lerin artması ve büyümesi için sermaye kaynağının önemi çok büyük. Bankaların bu sermaye boşluğunu doldurduğunu düşünmüyorum. İşte bu ortamda, biz çoğu zaman hayatlarında ilk defa iş kuran ekiplerin şirketlerine sermaye verip ortak oluyoruz. Riski paylaşıyoruz, işler iyi gitmediğinde şirketi kuranların kapısına dayanma, evine, arabasına el koyma gibi bir hakkımız veya beklentimiz de yok. Yatırım yapacağımız girişimciler başarılı olursa biz de kazanacağız. Bu sebeple ekiplere elimizden gelen her türlü desteği veriyoruz.
İlgi alanlarınız nelerdir, nelerden beslenir ve ilham alırsınız? Ne okur, ne seyreder ve neyi takip edersiniz?
İkimiz de televizyon seyretmiyoruz, okumaktan büyük zevk alıyoruz. Numan girişim, teknoloji, dünya tarihi ile ilgili kitaplara, ben ise romanlara, felsefe, ekonomi ve son zamanlarda da Osmanlı tarihi hakkında kitaplara düşkünüm. Numan yetenekli bir fotoğrafçı, aynı zamanda mutfakta da harikalar yaratıyor. Ben uzun yıllar ihmal ettiğim müzikle uğraşıyor ve saksafon çalmayı öğreniyorum, denizde vakit geçirmekten ve sıkça spor yapmaktan keyif alıyorum.
Türkiye ile dünyadaki girişimciler arasında gözlemlediğiniz farklar var mı?

Türkiye'deki girişimciler genelde daha ürkek, çok daha kolay tatmin oluyor ve işler yolunda gitmese de doğru bildiği yolda takılıp kimi zaman gereğinden fazla inatçı olabiliyor. Özellikle Amerikalı girişimciler çok daha hızlı atılıp, iş modellerini değişik denemeler ve hatalar yaparak mükemmelleştirmeye çalışıyor. Ciddi bir getiri sağlamıyorsa o girişimden vazgeçip bir diğerine başlamak onlar için daha kolay. Bunda toplumun girişimciliğe olan bakış açısının ve ekonomik faktörlerin de çok büyük rol oynadığı yadsınamaz.

Size ilham veren beğendiğiniz girişim ve girişimciler kimler?
Türkiye'de birçok başarılı ve başarılı olma yolunda hızla ilerleyen girişimcilerle tanışıyoruz. İkimizin de sıkça danıştığı Ziya Boyacıgiller, hem teknoloji dünyasındaki başarıları, Türkiye'deki girişimcilik camiasına katkıları, hem de hayata karşı duruşu ile bizim örnek aldığımız bir girişimci. Yurtdışında da sınırsız kişiler var takip ettiğimiz; LinkedIn'in kurucusu Reid Hoffman, Mosaic ve Netscape'in kurucusu ve çok başarılı bir yatırımcı olan Marc Andreessen, girişimci, yatırımcı, aktivist ve MIT Media Lab'in yöneticisi Joi İto bunlardan birkaçı.
Gelecekle ilgili kendi hayaliniz ve stratejiniz nedir?
11 Eylül saldırıları sırasında ikimiz de New York'da çalışıyorduk. Hayatlarımızda bir dönüm noktası olan o günden sonra mutlu olduğumuz ortamlarda sevdiğimiz işleri yapmak daha da önem kazandı. Bu sebeple 2010 yılında tanıştığımızda, iş hayatlarımızdan beklentilerimizin aynı olduğunu görüp 212'yi kurmaya karar verdik. Yaptığımız yatırımlarda da amacımız aynı; başka birçok opsiyonu olmasına rağmen risk almış, kendine güvenen girişimcilerle beraber, çalışanların mutlu olduğu, kendilerinden ve yaptıkları işten gurur duydukları ortamlar yaratmak. 212 önümüzdeki yıllarda dünya çapında adı bilinen oyunculara destek olmayı hedefliyor. Bu şirketlerin başarı hikayeleri daha birçok girişimin ortaya çıkmasına yarayacak ve ülkemizin kalkınmasında ciddi bir rol oynayacaktır. Bunu sağlayabilirsek büyük yatırımlarla daha birçok girişimciye yatırım yapma şansımız olacak.
Duygu Eren
Stratejik İletişim ve Kariyer Danışmanı
Yazarla iletişim için:
duygu@dpdanismanlik.com

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.