'Feda' sırası hissedarda

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman ve ekibi haziran- ağustos arasında 1.6 milyon lira faaliyet, 3.9 milyon lira brüt kârla artı bilanço açıklayarak rahat bir nefes aldı. Önceki gün Beşiktaş Akaretler'deki kulüp binasında yapılan toplantıda Fikret Orman, Beşiktaş Şirketler Grubu Koordinatörü Gökhan Sarı ile Finansal İşlerden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Berk Hacıgüzeller elde edilen sonuçla ilgili değerlendirmelerde bulundular. Orman, bilançoyu artıya çevirmenin verdiği umutla "Günü kurtarmayı değil yarını planlamaya çalışıyoruz. Tünelin ucunda ışığı görmeye başladık" dedi. Ancak bu sonuca rağmen kulüp yöneticilerinin omuzundaki yük kalkmış değil. Kulübün geçmişten gelen net 520 milyon liralık borcunu hafifletmek için harıl harıl çalışıyorlar. Yöneticilerin önceliği bankalarla yaşadıkları borç sorununu çözmek. Eğer bunu yapabilirlerse ışığı daha net görecekler. Beşiktaş Futbol A.Ş. eylül-kasım arasında 72 milyon liralık borç ödeyecek. Bunun 48 milyonu bankalara 12.5 milyonu ise faktoring şirketlerine yapılacak. Futbol A.Ş.'nin 14.5 milyon liralık kısa vadeli TL kredisi için yüzde 27 faiz ödediklerini hatırlatan Hacıgüzeller, kredi sorununu çözmeye çalıştıklarını anlattı. Bu borcu kapatmaları halinde loca gelirindeki temliğin kalkacağnı söyleyen Orman, "Görüşmelerimiz sürüyor. Bunu yaparsak Futbol A.Ş. kendini çevirecek hale gelecek" dedi. Peki kulübün birikmiş borçlarını kapatmak için öne çıkan kaynak nasıl yaratılacak? Çünkü buradaki en önemli kalemler olan yayın, stad ve mülk gelirleri temlikli. Akla gelen tek seçenek Galatasaray gibi bedelli sermaye artırımı yapmak. Ancak 'bedelli'de herkes hissesi oranında para koyduğu için Beşiktaş'a da para gerekiyor. 165 bin 'Feda' tişörtü alarak 4 milyon lira gelir yaratan taraftardan sonra 'Feda' sırası borsadan Beşiktaş hissesi alacak yatırımcılarda.

'Her hesabı soracağım'
Beşiktaş'ın bir önceki başkanı Yıldırım Demirören'in 'hibe' edeceğini açıkladığı 04 milyon liralık alacak da yeni yönetimin önemli bir gündem maddesi. "Alacak bizim borç hanemizde duruyor" diyen Orman, bir denetim firmasına Demirören'in 8 yılını incelettiklerini hatırlatarak "Hukukçular konuyu inceliyor. Sorulabilecek her şeyin hesabı soracağım" dedi.
Avrupa kriterleri düşündürüyor
UEFA'nın yeni dönemde daha da sertleşecek kriterleri sadece Beşiktaş'ı ve Türk kulüplerini değil tüm ülkelerdeki takımları etkileyecek. Çünkü mevcut kriter bugüne kadar Avrupa kupalarında oynamak için kulüplerle futbolcular arasında bir borçalacak ihtilafı olmadığına dair bir belgeyi yeterli görüyordu. Ancak 2013'te 'sorun yok' kağıdı yeterli olmayacak ve kulüplerden banka dekontu da istenecek. Orman kendisine yöneltilen "Sportif başarı gelirse Beşiktaş Avrupa'da olacak mı" sorusuna biraz düşündükten sonra şu yanıtı verdi: "Sıkıntı olacağını tahmin etmiyorum ama kesinlikle yaşamayız da diyemiyoruz. Ferrari dosyası olmasa belki daha rahat olabilirdik."
Beşiktaş'ın iki yakası nasıl birleşti?
60 milyon TL olan futbolcu borcu 33 milyona indi. Kalan borçlar da protokole bağlandı.
Çalışan sayısı 60 kişi azaltılarak, bu yolla yıllık 2 milyon liralık tasarruf sağlandı.
Kartal Yuvaları satışlarında aylık bazda rekorlar kırıldı. Üç ayda satışlar 4 milyon liradan 11 milyona çıktı.
Geçen yılın tamamında 65 bin forma satılırken, bu yıl 3 ayda aynı rakama ulaşıldı.
Basket ve voleybol şubesinin bütçesi 31 milyondan 18 milyona indi. 13 milyon tasarruf edildi.
Bayan voleybol şubesinde Bahçeşehir Üniversitesi sponsorluğu ile 2-2.5 milyon tasarruf sağlandı. 5 yılda tasarruf 10 milyon lirayı bulacak.
Futbol bütçesi 25 milyon euroya indirildi. Bonservisi elinde olan futbolcularla yapılan anlaşmalar sayesinde, bu yıl bonservislere yalnızca 1.3 milyon ödendi.
Geçen yıl 5 bin 931 adet olan loca-kombine satışı bu yıl 10 bin 650 adede çıktı. Gelir 20 milyon liraya ulaştı.
Orman yıllardır konuşulan Beşiktaş'la Efes'in basketbol şubesinin birleştirilmesi konusunda da değerlendirmelerde bulundu. Efes'in sahibi Anadolu Grubu'nun patronu Tuncay Özilhan'ın iyi bir Beşiktaşlı olduğunu hatırlatan Orman "Efes'i elbette isteriz. 30 yıllık bir kulüp ve bunun risklerini ölçmeleri gerek. Biz ne kadar güvenli durursak onlar da güven duyarlar. Ancak olursa olur, olmazsa kendi planlarımız var" dedi.