Salı 06.11.2012 00:00
Son Güncelleme: Salı 06.11.2012 16:18

Milli uydumuz yola çıktı

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, uydu teknolojilerinde önümüzdeki dönem için hedeflerinin gelişmiş ülkelerdeki uydularda olduğu gibi 20 santimetreye kadar çözünürlüğe sahip uydular geliştirmek ve bunları fırlatmak olacağını bildirdi.

GÖKTÜRK-2 Uydusu'nun fırlatma öncesi uğurlama töreni, TUSAŞ Tesisleri'nde gerçekleştirildi. Bakan Ergün, törende yaptığı konuşmada, 7,5 metre görüntü çözünürlüğüne sahip ilk milli yer gözlem uydusu olan RASAT'ın 2011 yılının sonlarında uzaya başarıyla gönderildiğini, bugüne kadar Türkiye'nin yüzde 98'inin RASAT Uydusu'ndan alınan görüntülerle kapsandığını söyledi.
Şimdi ise 2,5 metre gibi yüksek çözünürlüklü GÖKTÜRK-2 Uydusu'nun uzaya gönderilmesi için hazırlıkların tamamlandığını ifade eden Bakan Ergün, bu uydu ile dünyanın her yerinden görüntü alınabileceğini vurguladı.
GÖKTÜRK-2 Uydusu'nun Aralık ayı içinde uzaya fırlatılmış olacağını ve Aralık sonuna kadar da uydudan ilk görüntülerin alınacağını kaydeden Ergün, uydunun proje maliyetinin 140 milyon lira olduğunu ifade etti.
Uydunun özellikle askeri alanda kullanılacağını anlatan Ergün, elde edilen görüntülerin sivil alanlarda da önemli işlevler göreceğini belirtti.
Bu projenin uydu teknolojileri, uçuş, bilgisayar ve yazılımları, yer istasyonu yazılımları, optik tasarım kabiliyeti gibi alanlarda Türkiye'nin birikimine şimdiden çok büyük katkılar sağladığını vurgulayan Ergün, bu projeyle birlikte milli modüller ve yazılımlar kullanarak artık yüksek çözünürlüğe sahip bir uydunun görüntüleme, görüntü depolama ve görüntü indirme işlevlerini yapacak teknolojilere sahip olunduğuna dikkati çekti.
Ergün, uydu teknolojilerinde önümüzdeki dönem için hedeflerinin gelişmiş ülkelerdeki uydularda olduğu gibi 20 santimetreye kadar çözünürlüğe sahip uydular geliştirmek ve bunları fırlatmak olacağını söyledi.
Cumhuriyetin 100. yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedeflediklerini hatırlatan Ergün, bu kapsamda üretim ve ihracat için de ileri teknolojili ürünlerin payının yüzde 20'lerin üzerine, Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranının yüzde 3 seviyesine çıkarılması ve dünya çapında en az 10 küresel marka oluşturulması gerektiğine vurgu yaptı.
Ergün, Türkiye'nin teknolojiyi sadece takip eden bir ülke değil, ihtiyaç duyduğu teknolojileri üreten ve hatta teknoloji ihraç eden bir ülke haline gelmesi gerektiğine işaret ederek, GÖKTÜRK-2 gibi yüksek teknolojili projeleri bu açıdan çok önemsediklerini, bu tür projelerin Türkiye'nin teknolojide nasıl bir seviyeye geldiğini gösteren projeler olduğunu anlattı.
Bu tür projelerin, bu ülke insanının gerekli şartlar sunulduğu takdirde neleri başarabileceğini de gösterdiğini dile getiren Ergün, aynı zamanda dünya ülkeleri arasındaki her yarışta yer de olsa uzayda da olsa artık Türkiye'nin de var olduğunu ortaya koyması açısından önemli olduğunu kaydetti.
Bakan Ergün, bu tür projelerin bir psikolojik eşiğin aşılması açısından önemli olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
''(Biz yapamayız, bu iş bizi aşar) gibi cümlelerin, artık bu tür kompleks haline gelmiş cümlelerin bütün şahıslarıyla, kurumlarıyla, işletmeleriyle, öz güveni yüksek bir toplum olmaya doğru gitmemizi sağlayan proje olması açısından önemlidir. Kompleksler sona eriyor artık öz güven daha da ön plana çıkıyor. Toplum, devlete ve insanına bu ülkenin yapabileceklerine dair çok daha büyük bir umut ve heyecan taşımaya başlıyor. Mesela son 10 yıllık süreçte özellikle savunma teknolojileri konusunda attığımız adımlar gerçekten de dikkat çekici ve gurur verici bir seviyeye ulaştı. Artık milli tankını, milli piyade tüfeğini, toplarını, füzelerini, insansız hava aracını, uydularını yapabilen bir Türkiye var.''
Bakan Ergün, savunma sanayinde 2002 yılında 50 milyon dolar olan Ar-Ge harcamalarının, bu yıl 670 milyon doları aşacağını söyledi.

''HABERLEŞME UYDULARINDA DA ÖNEMLİ PROJELERİMİZ YAKINDA HAYATA GEÇECEK''

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, ''Bu topraklarda, bu toplumda, bu millette var olan gizli enerji açığa çıkmaya başlamıştır ve bizi çok daha iyi günler beklemektedir'' dedi.
GÖKTÜRK-2 Uydusu'nun fırlatma öncesi uğurlama töreni, TUSAŞ Tesisleri'nde gerçekleştirildi. Bakan Ergün, törende yaptığı konuşmada, savunma sektöründe elde edilen başarıları diğer sektörlere de yaygınlaştırmayı amaçladıklarını, mesela bugüne kadar kamunun ilaçtaki büyük alım gücünü ilaç fiyatlarının aşağı çekilmesi için kullandıklarını ve vatandaşları ucuz ilaçla buluşturduklarını söyledi.
Şimdi bu büyük alım gücünü, ilaç yatırımlarını, ilaç Ar-Ge'sini ve ilaç üretiminin Türkiye'de gerçekleştirilmesi için kullanacaklarını belirten Ergün, aynı şekilde Fatih Projesi'nde kullanılan tablet bilgisayarlar için Türkiye'de üretim yapma şartı getirdiklerini anlattı.
Bakan Ergün, bakanlık olarak KOBİ'lerin Ar-Ge ve yenilikçilik kapasitelerini arttırmalarına da büyük önem verdiklerini ifade etti.
Türkiye'nin artık çok daha yüksek hedeflerle ilerleyen bir ülke olduğunu vurgulayan Ergün, ''Ülkemizde günü kurtarmaya değil, geleceği kurmaya odaklanmış bir yönetim anlayışı mevcuttur. GÖKTÜRK-2 Projesi'nde olduğu gibi hemen her alanda ciddi gelişmelere tanık oluyoruz. Artık bu topraklarda, bu toplumda, bu millette var olan gizli enerji açığa çıkmaya başlamıştır ve bizi çok daha iyi günler beklemektedir'' diye konuştu.
GÖKTÜRK-2 Projesi'nin ardından yer gözlem uydularında olduğu gibi haberleşme uydularında da önemli mesafeler alacakları önemli projelerin yakında hayata geçeceğini ifade eden Ergün, şöyle devam etti:
''Önümüzdeki 10 içinde belki de 10 yıla varmadan Türkiye, kendi uydularını sadece üreten değil, aynı zamanda fırlatan ülkelerden bir tanesi olacak. Kendimiz için uydu ürettiğimiz ve fırlattığımız gibi başka ülkeler için de uydu üretebilen, onlar için de uydu fırlatabilen bir ülke haline gelmiş olacağız.''
TUSAŞ Genel Müdürü Muharrem Dörtkaşlı da Mayıs 2007'de başladıkları GÖKTÜRK-2 Projesi'nde tasarım, üretim, montaj ve test aşamalarının başarıyla tamamlandığını söyledi.
Başta Türk Silahlı Kuvvetleri'nin uydu görüntü ihtiyaçları olmak üzere diğer kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyaçlarının karşılanmasını da öngören bu proje ile uzay alanında teknoloji, uzman insan gücü ve alt yapı geliştirilmesi imkanlarının kullanılmasının amaçlandığını belirten Dörtkaşlı, ''Bu tecrübelerin ve bilgi birikiminin kaybolmaması ve geliştirilmesi için zaman kaybedilmeden yeni uydu projelerinin başlatılması önem arz etmektedir'' dedi.
GÖKTÜRK-2 Uydusu, Çin'de Gobi Çölü'ndeki Jiuquan Uzay Üssü'nden fırlatılacak.

''TÜRKİYE 4-5 YILDA KENDİ UYDUSUNU FIRLATMA KABİLİYETİNE SAHİP OLABİLECEK''

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ(TUSAŞ) Genel Müdürü Muharrem Dörtkaşlı, Türkiye'nin 4-5 yılda kendi uydusunu fırlatma kabiliyetine sahip olabileceğini bildirdi.
Göktürk-2 uydusunun 18-20 Aralık tarihleri arasında fırlatılmasının planlandığı ifade eden Dörtkaşlı, bugün için uydunun Türkiye'deki çalışmalarının tamamlandığını kaydetti.
Dörtkaşlı, TÜBİTAK ve TUSAŞ Mühendislerinin ortaklığında milli kaynaklarla geliştirilen Göktürk-2 uydusunun fırlatma öncesi düzenlenen uğurlama töreninde AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Dörtkaşlı, Göktürk-2 uydusunun Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın ve devletin sivil kurumlarının kullanacağı bir gözlem uydusu olduğunu söyledi. Uydunun 2,5 metre çözünürlüğe sahip olduğunu belirten Dörtkaşlı, alt yörünge olarak nitelendirilen yörüngeye oturtulacağını ifade etti.
Uydunun TÜBİTAK Uzay Enstitüsü ve TUSAŞ'ın mühendisleri tarafından ve milli kaynaklarla üretilerek montajının ve testinin gerçekleştirildiğini anlatan Dörtkaşlı, ''Fırlatma için Çin'e gönderilecek. Türkiye'nin henüz fırlatma kabiliyeti yok. Uydunun 18-20 Aralık tarihleri arasında fırlatılması planlanmaktadır. Bugün için uydumuzun Türkiye'de çalışmaları tamamlanmıştır. Uygun bir şekilde paketleyeceğiz ve fırlatılacağı yere göndereceğiz. Bu bir veda partisi olarak adlandırılabilir. Bu Türk havacılık tarihi için bir ilk olacak'' diye konuştu.
Dörtkaşlı, Göktürk-2 uydu projesinin 2007 yılında başlatıldığını ve projenin Milli Savunma Bakanlığı'nın himayesinde TÜBİTAK'ın desteğiyle geliştirildiğini anımsatarak, şöyle konuştu:
''Uydu, istihbarat, görüntü alma ve bunun değerlendirilmesi için kullanılacak. Bunun yanısıra Çevre Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve pek çok kurum tarafından da bu uydunun görüntüleri kullanılacak. Bu bizim ilk milli uydumuz olacak. Bir süre sonra ikinci uydumuz gelecek.''
Dörtkaşlı, Göktürk-2 uydusunun Türkiye'nin bulunduğu coğrafyanın üzerinden yaklaşık 15 saatte bir geçeceğini ve görüntü elde edeceğini kaydetti.
Türkiye'nin uydu fırlatma kapasitesine şu an için sahip olmadığını ancak bu yönde çalışmaların sürdürüldüğünü belirten Dörtkaşlı, ''Uydu fırlatma kabiliyetine sahip olmak, uzun vadeli bir hedef değil. Türk havacılık ve uzay sanayinin son 7-8 yılda kat ettiği yol bana göre oldukça ümit verici. Uyduyu tasarlayan bir ülke olarak, fırlatma kabiliyetine sahip olmak Türkiye'nin yapamayacağı erişemeyeceği bir şey değil. Dolayısıyla bu karar verilirse 4-5 yıllık bir dönemde Türkiye'nin bu kabiliyeti kazanacağını düşünüyorum'' ifadelerini kullandı.

GÖKTÜRK-2 UYDUSU

Göktürk-2 projesi kapsamında, uzay ve uydu sistemlerine yönelik teknoloji, uzman insan gücü ve altyapı geliştirilmesi, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin uydu görüntü ihtiyaçları ile diğer kamu ve kuruluşların gözlem ve araştırma ihtiyaçlarının milli imkan ve yeteneklerle karşılanması hedefleniyor.
Göktürk-2 uydusu güneşe eş zamanlı yörüngede 700 kilometre uzaklıkta faaliyet gösterecek. Dünya'nın çevresinde 98 dakikada tur atacak uydu, dünyanın her yerinden görüntü alabilecek. Ağırlığı 409 kilogram olan uydunun görüntü çözünürlüğü 2,5 metre olacak.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.