'Türk işadamı İsviçre saati gibi'

İsviçre ve Türkiye... Biri Avrupa'nın tam ortasında diğeri ise en güneyinde... Jeopolitik konumları ve siyasi gelenekleri oldukça farklı ama Türkiye'nin kuruluş yıllarında İsviçre'nin sembolik olarak önemli işlevi oldu. Lozan anlaşmasının imzalanmasından, Türk medeni kanununun oluşumuna kadar birçok konuda iki ülkeyi tarih bir araya getirdi. Son dönemde 'Türk işadamlarının gizli hesapları'nın olduğu ülke olarak adı sık sık geçen İsviçre'yle çok derinlikli olmasa da ticari bir ilişki süregeliyor. Bugün iki ülke arasındaki ticaret hacmi 3 milyar dolara ulaşmış durumda. İsviçre'de dışişleri bakanlığı sözcüsü görevindeyken, bir gün yurtdışı görev talep ederek İstanbul Başkonsolosluğu görevine atanan Monika Schmutz Kırgöz'le bir araya geldik ve iki ülkenin ekonomik işbirliğini konuştuk. Türkiye ile ekonomik ortaklık istediklerini söyleyen Kırgöz, Türk işadamlarının İsviçreliler'in radarına girdiğini belirterek, "Türkiye şu anda çok favori. Gelişen bir ekonomisi var. Herkesin gözü burada. İsviçre hükümeti ve büyük şirketler (özellikle finans çevreleri) Türk ekonomisinin krize rağmen sergilediği büyüme performansının ve genişleyen pazar hacminin farkına varmış durumdalar" diyor. İsviçreli firmaların üyesi olmadıkları AB ile ciddi sorunlar yaşadıklarını, bu nedenle alternatif pazarlar aradıklarını anlatan başkonsolos, "Nasıl Türkiye Avrupa dışında Ortadoğu ve Afrika pazarlarına açılma gereği duyuyorsa, İsviçre de Türk pazarlarına ve buradan da doğuya açılma arayışı içinde" şeklinde konuşuyor.
BANKACILIKTA ORTAKLIK YOLDA
Eşi Türk olan başkonsolos, 8 milyonluk İsviçre için 70 milyonluk Türkiye pazarının çok önemli olduğunun altını çiziyor. Türkiye'de temsilciliği bulunan toplam 41 yabancı banka içinde İsviçreliler'in 7 temsilcilikle birinci sırada bulunmasının da sürpriz olmadığını vurguluyor. Bir de kulis paylaşan başkonsolos, önümüzdeki dönemde İsviçre bankalarından birinin Türk finans sektöründen bir oyuncuyla ortaklık kurabileceği bilgisini veriyor.

2002'DE TANIŞTIM, ÇOK KARİZMATİK BİRİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı nasıl tanırsınız?
Başbakan Erdoğan'ı, başbakanlığı öncesinden tanıyorum. 2002'de seçim kampanyası sırasında AK Parti'nin genel merkezine gittim. Başbakan beni kabul etti ve 3.5 saat görüştük. Çok karizmatikti. O gün kendi kendime "Bu adam kesin başbakan olur" dedim. Daha sonra Türkiye'yi iyi tanımak için bütün ülkeyi karış karış dolaştım. Her yere gittim. Kars'taki Ani Harabeleri ve etrafındaki dağlara gitmeniz lazım. Hayatım boyunca gördüğüm en güzel yerlerden biri. Ani'ye tırmanmadan da bu ülkeyi terk etmeyeceğim.
İsviçre deyince saat akla geliyor. Türkiye'de lüks İsviçre saatleri ilgi görüyor mu? Sıralamada var mıyız?
10 yıl önce hiçbir yerde değildi. Şimdi 50 ülke içinde 16'ncı sıraya yerleşti ve yükseliyor. Sadece lüks saatlerde artış yok. Swacth gibi alt segmentlerin de satışı artıyor. Türkler kaliteye ilgi duyuyor.