TÜSİAD, MÜSİAD'ı ziyaret etti

Boyner ve Olpak, MÜSİAD'ın Sütlüce'deki Genel Merkezi'nde gerçekleşen ve 1 saatten uzun süren ziyaret sonrası, medya mensuplarına açıklamalarda bulundu.
TÜSİAD Yönetim Kurulu olarak MÜSİAD'a bir iade-i ziyarette bulunduklarını anlatan Boyner, ''Daha önceki başkan hayırlı olsun ziyaretine gelmişti. Biz de ona nihayet karşılık verebildik'' dedi.
TÜSİAD ve MÜSİAD'ın, Türkiye'de sivil, bağımsız ve gönüllü çalışan iki dernek olduğunu ifade eden Boyner, ''Türkiye'nin geleceğiyle ilgili demokrasi açığından daha rekabetçi, sürdürülebilir büyümeye geçmiş bir ülke haline gelmesi, hem demokratik hem de ekonomik açıdan birinci lige gelmesi için çalışan iki derneğiz. Birçok noktada amaçlarımız, yöntemlerimiz, çalışmalarımız aynı paralelde bulunuyor'' diye konuştu.
İki derneğin diyalog içinde olmasının önemli olduğunu vurgulayan Boyner, Türkiye'de aynı amaçlar çerçevesinde çalışan bütün sivil toplum kuruluşlarının zaman zaman iş birliği yapması, diyalog içinde olması ve görüş paylaşmasının çok sağlıklı olduğunu dile getirdi.

''FİKİR ALIŞVERİŞİNİ SÜRDÜRECEĞİZ''

Türkiye açısından gelecekte önemli bir sürecin bulunduğunu ifade eden Boyner, hem çevredeki gelişmeler hem de dünyadaki ekonomik gelişmeler yüzünden dünyadaki konjonktürün zorlaştığı bir döneme girildiğine dikkati çekti.
Bu dönemde Türkiye'nin kendini nasıl konumlandıracağı, ürettiği katma değerinin, insan sermayesinin nasıl geliştirileceğinin çok ciddi bir önem taşıdığına işaret eden Boyner, ''Geçtiğimiz 10 yılda Türkiye olarak önemli başarılar kaydettik. Dünyanın zor bir konjonktüre girdiği dönemde bunları daha da derinleştirmemiz gerekiyor. İki sorumlu kurum olarak tabiiki zaman zaman görüşmelerimizi ve fikir alışverişlerimizi sürdüreceğiz'' değerlendirmesini yaptı.

''SERMAYENİN RENGİ OLMAZ''

Boyner, bir gazetecinin, ''Bu diyalog düzenli bir diyalog mu olacak?'' sorusuna, ''Haftada bir görüşelim diye bir şey kararlaştırmadık, ama gerektiği noktalarda diyalogumuz sürecek. 'Diyaloğumuz hiç yoktu' diyemeyiz. Türkiye'de, dünyadaki düşük büyüme ve biraz da batıdan doğuya demografik değişimlerin yaşandığı bu süreçte, bizler gibi üreten, istihdam yaratan kurumların daha çok konuştuğu bir dönem yaşanmalı'' yanıtını verdi.
Boyner, ''Sermayenin yeşil, sarı, kırmızı gibi renklerle tabir edilmesi ne kadar doğru?'' sorusu üzerine de, ''Gerçekten sermayenin rengi olmaz. 'Böyle bir ayrım zamanında yapıldıysa çok yanlış yapıldı' diye düşünüyorum. 28 Şubat sürecinde bir sürü yanlış yapıldı. Her demokrasinin kesintiye uğradığı zamanda doğru yapılmasına imkan yok'' diye konuştu.
Boyner, Hatay bölgesinde yaşanan sıkıntılara ilişkin de, ''O bölgedeki sıkıntılar hem iş örgütleri tarafından hem de bizler tarafından hükümete söyleniyor. Bizi yönetenler de sıkıntıların farkında. Gerçekten zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Türkiye bu bölgedeki rolünü, şu andaki ilişkilerini verimli bir şekilde kullanarak, çevremizde barışa ön ayak olabilir. Bundan da en fazla Türkiye kazanacak diye düşünüyorum'' yorumunu yaptı.

''TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ ADINA BU İŞ BİRLİĞİNİ SÜRDÜRMEYE NİYETLİYİZ''

MÜSİAD Başkanı Olpak da, genel itibariyle Boyner'in söyledikleriyle mutabık olduklarını ifade ederek, sivil toplumun ne anlama geldiğinin özellikle son yıllarda daha iyi anlaşıldığını belirtti.
Türkiye'nin sivil toplum geleneği olan bir yapıdan geldiğine işaret eden Olpak, ''Bu yapı içerisinde 28 Nisan'daki Genel Kurulumuzun hemen sonrasında gerçekleştirdiğimiz basın toplantısında 'Türkiye'nin yararına olmak kaydıyla her kurum ve kuruluşla her türlü iş birliğini dün olduğu gibi bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz' demiştik. Bu anlayışın doğru olduğu kanaatindeyiz'' diye konuştu.
Zaman zaman farklı görüşler olsa da kurum ve kuruluşların diyaloğu sürdürmesinin Türkiye adına doğru olduğunu dile getiren Olpak, şunları kaydetti:
''Son 10 yılda Türkiye iyi bir noktaya geldi. Biz iş adamıyız. Gelinen noktayı bugün itibariyle iyi görürüz, bunun için teşekkür ederiz. Ama yarın için büyük hedefleri olan ülkede iş yapan insanlar olarak yapılması gereken ne varsa ona göre planlama yapmamız gerektiğini de hatırda tutmamızın doğru olacağını düşünüyoruz.
Dolayısıyla daha müreffeh, sadece büyüme değil kalkınmadan bahsettiğimiz, sadece rakamlardan değil insan unsurunun içinde olduğu topyekun kalkınmadan bahsettiğimiz bir ortamda Türkiye'nin geleceği adına yapılabilecek ortak bir şey varsa, bu iş birliğini sürdürmeye niyetliyiz.''
Bu arada Olpak, görüşme süresince birçok konu üzerinde değerlendirme yaptıklarını da sözlerine ekledi.