Van ve Dicle elektriğin kara deliği

UEVF 2013 - 4. Ulusal Enerji Verimliliği Forumu'nda konuşan Yıldız, enerji verimliliği konusunda tolumun her kesimi açısından kat edilecek çok mesafe olduğunu söyledi. Yıldız, ana okullarından yaşlılara kadar enerji verimliğini anlatmak adına ulaşılacak daha çok kişi olduğunu vurguladı.
Ekonomik güvenlik ile enerji güvenliğinin artık üst üste örtüştüğü ve beraber anıldığı bir ortamda bulunulduğunu ifade eden Yıldız, ''Dünyadaki teknolojik gelişme arttıkça enerji verimliliği ile ilgili konular daha öne çıkıyor. Enerji verimliliği ve tasarrufu Türkiye'nin en büyük 6. yakıtı. Hatta bir müddet sonra birinci yakıtı haline gelecek. Gelirlerimizi artırmak ve arz güvenliğini daha yüksek seviyelere getirmek ile ilgili çalışmalarımız devam ederken, giderlerimizi azaltmaya dönük çalışmalarımız da sürüyor'' diye konuştu.

''YARIN 1,5 MİLYAR DOLARLIK ANLAŞMA YAPACAĞIZ''

Yıldız, enerji kaynaklarını çok daha verimli hale getirmek gerektiğini vurgulayarak, ''Politika ve stratejilerimizin başında yenilenebilir enerji kaynakları ve yerli kaynakların arttırılması ile enerji tasarrufunun da yüksek seviyelere çıkartılması temel hedeflerimiz arasında'' dedi.
Geçen hafta Afşin-Elbistan bölgesindeki yerli kömürle alakalı 12 milyar dolarlık bir anlaşma yaptıklarını hatırlatan Yıldız, ''Yarın 1,5 milyar dolarlık yine kaynaklarımızın değerlendirilmesine dönük bir finansman anlaşması yapacağız. Her geçen gün bu sektöre yatırılacak paranın daha da arttığını görüyoruz. Dağıtım şirketlerinin özelleşmesiyle beraber özel sektör dinamizmini buraya yerleştireceğiz. 2015 sonuna kadar Türkiye, artık kayıp kaçak oranlarıyla AB üyesi ülkelerin ortalamasından daha düşük bir seviyeye gelecek'' şeklinde konuştu.

''TÜRKİYE'NİN HER YIL 15 MİLYAR LİRALIK YAPABİLECEĞİ BİR TASARRUF VAR''

Yıldız, Van ve Dicle bölgeleri hariç tutulduğunda Türkiye'deki kayıp kaçak oranının yüzde 9,4'ler civarında olduğunu belirterek, ''Yani bu şu anlama geliyor. Şu anda AB ülkeleri ortalamasından daha düşük bir oran. Ama o iki bölgede mutlaka daha doğru şeyler yapmamız lazım. Bu konuda gayretlerimizi artırmamız lazım'' değerlendirmesini yaptı.
Uluslararası Enerji Ajansının verilerine göre, enerji tasarrufuna harcanan her 1 doların enerji üretimiyle ilgili harcanan 2 dolardan daha değerli olduğunu söyleyen Yıldız, Türkiye'nin ölçülebilir bütün sektörleri itibariyle her yıl 15 milyar liralık yapabileceği bir tasarruf olduğuna dikkati çekti.
Yıldız, ''Türkiye'deki elektrik faturalarının toplamının 60 milyar lira olduğu dikkate alınırsa, bu çok önemli bir tasarruf. Yalnızca elektrikte değil, enerjinin bütün dallarında yapılacak tasarruflar 2023'e kadar Türkiye'nin yüzde 20'ler civarında bir tasarruf yapacağını gösteriyor. Ve iki tane Keban Barajını her yıl yapmış olacağız'' ifadelerini kullandı.

''ELEKTRİK SANTRALLERİNDEKİ REHABİLİTASYONLARLA 43 MİLYAR KİLOVAT SAATLİK TASARRUF''

Yıldız, toplumda bir duyarlılık oluşturmak istediklerini ifade ederek, bunun bir kültür olarak yerleşmesinin sağlanması gerektiğini vurguladı.
Bu alanda kamu binalarının 150 tanesine 50 milyon dolar civarında para harcandığında kendisini 3,5 yılda amorti ettiğine işaret eden Yıldız, sözlerini şöyle tamamladı:
''Rafinerilerimizde yeni yatırım yapmadan sadece kazan suyu sıcaklığı düşürülerek 1 yılda 21,5 milyon liralık bir tasarruf sağlanıyor. Her bir yaptığımız tasarrufu damla damla göl olacak şekilde büyük bir noktaya doğru gidiyoruz. Şu ana kadar bu konuyla ilgili çalışmaların çoğu tamamlandı. Ama bunlar yeterli değil. Şu ana kadar yapılanları küçümsemeden yeni adımları atamız lazım.
Kamudaki elektrik santrallerinde son 7 yılda yapılan rehabilitasyonlarda 43 milyar kilovat saatlik bir enerji tasarrufu elde ettik. 2012'de 241 milyar kilovat saat ile kapattığımızı düşünürsek 200 milyar kilovat saat üzerindeki rakam bizim tasarruftan elde ettiğimiz rakamla finanse edilen konulardır. Önümüzdeki dönemde planladığımız rehabilitasyonlarla yaklaşık 400 milyon lira civarında harcayacağımız para ile kendisini 3 yılda amorti eden sistemleri Türkiye'ye kazandırmış olacağız.
Atılan her küçük adım Türkiye için büyük anlam taşıyor. Her birimiz evimizde bile yaptığımız tasarrufları küçümsemeyelim. Bunun bir kültür olarak yerleşmesini hep beraber sağlamız lazım. Çevreye rağmen değil, çevreyle yapacak çok projemiz var. Bir kişinin parasının çok olması bunları israf edeceği anlamına gelmiyor. Nimetle külfetin bir bedeli var. Karşılıklı bu bedeli çok iyi paylaşmamız lazım.''
Daha sonra, 2012'de düzenlenen Sanayide Enerji Verimliliği Proje Yarışmasında birinci olan işletmelere ödüllerini takdim eden Bakan Yıldız, kurdeleyi keserek fuarın açılışını da yaptı.

''MUTLAKA İSRAFI ÖNLEYİCİ, TASARRUFU ARTTIRICI BİR ANLAYIŞ İÇERİSİNDE OLMAMIZ LAZIM''

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, sokak aydınlatmasının LED teknolojine dönüştürülmesiyle ilgili olarak, ''Bu, Türkiye'de yaklaşık 1,2 milyar lira civarında aydınlatma giderinin olduğu bir ortamda nereden bakarsanız bakın 500 milyon lira civarında bir tasarruf demektir'' dedi.
Bakan Yıldız, 4. Ulusal Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı'nın açılışının ardından fuar alanındaki stantları gezerek sergilenen ürün ve projeler hakkında bilgi aldı.
Bu sırada, sokak aydınlatmasının LED teknolojine dönüştürülmesine ilişkin bir soruyu da cevaplayan Yıldız, ''Bu, Türkiye'de yaklaşık 1,2 milyar lira civarında aydınlatma giderinin olduğu bir ortamda nereden bakarsanız bakın 500 milyon lira civarında bir tasarruf demektir. Türkiye'nin buna çok fazla ihtiyacı var'' diye konuştu.
Bunların yerli üretim olması halinde teşviklerle alakalı konularda daha hassas olduklarını belirten Yıldız, ''Bunu üreticiler de yurt dışındaki uluslararası firmalar da anlayışla karşıladılar ve 'Biz bunun yatırımını Türkiye'de yapalım' dediler. 5 yıllık bir çalışmayla Türkiye'de dönüşümü sağlamış olacağız. Yarım milyar liralık bir rakamı yalnızca aydınlatmada alacağız. 2023 yılında 15 milyar liralık tasarruf hedefimizin bu kadarlık kısmını sağlayacağız. Bunu da küçümsemiyoruz. Son derece önemli bir rakam'' değerlendirmesini yaptı.

''SOKAK AYDINLATMASINDA LED TEKNOLOJİSİ İTHAL EDİLMEMELİ''

Yıldız, sokak aydınlatmasının LED teknolojine dönüştürülmesi projesinin Ankara'daki pilot uygulamasının Türkiye'ye ne zaman yayılacağı sorusu üzerine ise, ''Bunu adım adım, kademeli bir şekilde yapmamız lazım. Önemli bir şartımız var. Hemen ithal edilebilir, şu anda ithal edenler var, önümüzdeki aya yaparlar. Ama bu bizim ithalatımızın artmasına sebep oluyor. Biz şunu öneriyoruz; eğer uluslararası bir firma bununla ilgili Türkiye'de yatırım yapmaya başlarsa, ister bir ayda ister bir yılda, bizim için bir kayıp değildir. Bu konuda sabırlıyız. Yeter ki doğru yöne doğru gidelim, hedefimiz doğru olsun ve sonuç da almış olalım. Bu konuda mutlaka ama mutlaka bir sonuç alacağımız kanaatindeyim'' şeklinde konuştu.
Elektrik dağıtım hizmetlerinin 2013 yılı sonuna kadar özelleştirilmesiyle bunu özel dağıtım şirketleri bünyesine vereceklerini ifade eden Yıldız, Türkiye Büyük Millet Meclisi Enerji Komisyonu'na gelen bir kanun tasarısında bununla alakalı maddelerin de yer alacağını, hem kanuni altyapının tamamlanacağını hem de de ilgili uygulamaları yapacaklarını söyledi.
Bakan Yıldız, ''Bunları akıllı şebeke sistemleriyle beraber kontrol etme imkanı da var. Türkiye'nin dünyanın modern yüzünde küçülen ve aynı şekilde kalan bir aydınlatma yüzü olmaz. Türkiye'nin hem siyaseti hem sanayisi hem de insanları daha da aydınlık hale gelecek'' dedi.

''AYDINLATMA GİDERLERİNİ DE TOPLAM FATURALARDAN TAHSİL EDİYORUZ''

Sokak lambalarının elektrik paralarının ödenmesinin Hazine'den alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına verilmesinin faturalara bir yansıması olup olmayacağı hakkındaki soruya da Yıldız, şu cevabı verdi:
''Biz faturalarda bunları artırmayı düşünmüyoruz. Ama her bir vatandaşımız bilmeli ki, bunları israf etmeden kullanmamız lazım. Çünkü aydınlatma giderlerini de her türlü elektrik giderlerini de biz toplam faturalar içerisinden tahsil ediyoruz. Belediyelerin ödedikleri dekoratif aydınlatmalar var, park bahçe aydınlatmaları var. Onları belediyeler ödüyor. Ama belediyenin, İller Bankasının veya kamunun ödediğinin hepsinin toplamı aslında her birimizin ödediği paradır. Bunları da açık olarak beyan ediyorum. Her birimiz refah seviyelerimizden ödün vermeksizin mutlaka israfı önleyici, tasarrufu artırıcı bir anlayış içerisinde olmamız lazım.''

''TÜRKİYE'DE KULLANILAN TOPLAM ENERJİNİN YÜZDE 40'I BİNALARDA KULLANILIYOR''

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye'de kullanılan toplam enerjinin yüzde 40'ının binalarda kullanıldığını belirterek, ''Burada yüzde 30'luk bir tasarruf yapılabilir'' dedi.
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği'nin ''Binalarda Enerji Verimliliği Bildirgesi'' imza töreninde konuşan Yıldız, Türkiye'nin toplam enerjisinin yaklaşık yüzde 50'sini ithal ettiğini, bu yüzden enerjisinin daha değerli olduğunu söyledi.
Türkiye'nin bu kaynaklara ayırdığı paranın her geçen gün arttığına dikkati çeken Yıldız, toplam enerjinin yüzde 40'ının binalarda kullanıldığını ve burada yüzde 30'luk bir tasarruf yapılabileceğini ifade etti.
Türkiye'nin her yıl ister konutlarıyla ister sanayisiyle isterse diğer sektörleriyle birlikte ölçülmüş 15 milyar lira civarında bir tasarruf miktarı olduğunu aktaran Yıldız, kanunların çıkarıldığını, düzenlemelerin yapıldığını, ama bunun tek başına yeterli olmadığını dile getirdi.
Bunun uygulamalarla desteklenmesi gerektiğine işaret eden Yıldız, ''Burada, 15 firmanın öncülük yaptığı ve uluslararası arenada 2 tane büyük firmamızı görerek sevindiğim bir yapı içerisine giriyoruz. Normalde hiçbir mecburiyeti olmaksızın yalnızca kendi idealleri ve tasarrufları doğrultusunda böyle bir bildirgeye imza koyacaklar. Herkesi can-ı gönülden tebrik ediyorum'' diye konuştu.
Bir temel tercihte bulunulması gerektiğini vurgulayan Yıldız, ''Biz, yıllara yaydığımız ve 'opex' olarak adlandırdığımız işletme giderlerini daha büyük oranlarda ödemeye devam mı edeceğiz, yoksa ilk anda daha fazla yatırım yaparak capex'lerimizi yükselterek, bu işletme giderlerini azaltacak mıyız?'' diye sordu.
Bütün bunların finanse edilebilmesi için herhangi bir kamu kurumundan bir para ayrılmasına gerek olmadığını anlatan Yıldız, ''Yalnızca krediler kullanarak kendini 2-3 yılda, türevine göre 4 yılda amorti eden bir ürünü alıp kullanmak... Onun haricinde bunun finansmanı tamamen verimsizlikten kaynaklanan rakamların sübvansiyonu ile olan işlemlerdir. O yüzden biz 6. büyük yakıt olarak, enerji kaynağı olarak baktığımız bu enerji tasarrufu ve verimliliği ile alakalı çok ciddi çalışmalar yapılacağına inanıyoruz'' değerlendirmesini yaptı.
Özellikle binalarla alakalı çıkarılan yönetmeliğin, sürdürülebilir binalardaki temel hedeflerine de değinen Yıldız, şunları kaydetti:
''Bu hedefler, doğalgaz kaynaklarının az kullanılması, en düşük seviyeye inmesi, yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılmasıdır. Söz konusu yönetmelik uyarınca, aslında mimari, ısı yalıtımı, ısıtma ve soğutma sistemleriyle beraber elektrik tesisatlarındaki konularda minimum performans kriterlerini uygulamak kaydıyla ve bunların da ruhsat alma gerekçesi olarak öne sürüyor olmamız, kanuni bazda bu işleri bitirdiğimize delalet ediyor. Ama iş bununla bitmiyor. Bu zihni değişimi hep beraber yönetebiliyor olmamız lazım.''
Yıldız'ın konuşmasından sonra İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği üyesi Aygaz, BP Türkiye, Coca-Cola, Deloitte Türkiye, Eczacıbaşı Holding, Garanti Bankası, Procter&Gamble, Sabancı Holding, Shell, Şekerbank, TAV Grubu, TNT Express, Tüpraş, Unilever ve Vodafone Türkiye, ''Binalarda Enerji Verimliliği Bildirgesi'' belgesine imza attı.