Çarşamba 13.02.2013 00:00

Kart aidatına lahmacunlu savunma

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mukim Öztekin, kredi kartı aidatıyla ilgili olarak, ''Her hizmetin bir bedeli var. Bankacılık sektörü şunu diyor; şimdi lahmacunu Bodrum'da 50 liraya yiyorsunuz ama 2 liraya satılan lahmacun da var. Nerede ne yediğinizle alakalı. Önemli olan aldığınız ürünün bedelini bilmek'' dedi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mukim Öztekin, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) mevduat garantisi miktarını 50 bin liradan 100 bin liraya çıkarması ile ilgili, ''Enflasyona endekslenmenin ötesinde bir iş yapılmamıştır. Elbette garanti edilen mevduat tutarının 100 bin liraya çıkarılması bankalara ilave bir maliyet mutlaka getirecektir'' dedi.
Ekonomi Muhabirleri Derneği'nin (EMD) düzenlediği sohbet toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Öztekin, TMSF'nin mevduat garantisini 50 bin liradan 100 bin liraya çıkarmasına ilişkin bir soru üzerine 2004 yılından bu yana güvence tutarının değişmediğini söyledi.
Bu tutar, enflasyona endekslendiği takdirde anılan tutara ulaşacağının ortada olduğunu belirten Öztekin, ''2004 yılında sigortalı mevduat tutarı olan 50 bin lirayı kıyasladığınız zaman yüksek tutardaydı. 2012'ye geldiğiniz zaman sigortalı mevduatın payının oldukça azaldığını görmekteyiz'' dedi.
Etkin bir mevduat sigortacılığı açısından sigorta miktarının önemli olduğunu dile getiren Öztekin, böyle bir ihtiyacın tamamen mevduat sigortacılığının etkinliği nedeniyle ortaya çıktığını ifade etti.
Enflasyona endekslenmenin ötesinde bir iş yapılmadığını anlatan Öztekin, ''Elbette garanti edilen mevduat tutarının 100 bin liraya çıkarılması bankalara ilave bir maliyet mutlaka getirecektir. Çünkü prim ödeyeceklerdir. Bunun sonucunda mevduat maliyetlerinde artış söz konusu olabilir'' diye konuştu.
Kredi türlerine göre farklılaşma ihtiyacına ilişkin soruyu da yanıtlayan Öztekin, ihtiyatlı bir yaklaşımla perakende kredilerin ağırlığını, vadesi 6 ayı geçenlerde yüzde 150, bir yılı geçenlerde yüzde 200'ü geçen oranlara yükselttiklerini, genel karşılık oranlarını da oldukça artırdıklarını anlattı.
Öztekin, ''Bankalar tüketici kredisi kullandırırken bizim düzenlemelerimiz çerçevesinde ilave maliyete de katlanmaktadırlar. Dolayısıyla 2011'den beri bizim amacımız cari açığa olumsuz katkı sağlayan kredilere yönelik düzenleme yapmaktır. İhtiyaç olduğu zaman ilave düzenlemeler de mutlaka olacaktır'' diye konuştu.

''İNSANIMIZ KREDİ KARTINI SEVİYOR''

Kredi kartları hakkındaki bir soru üzerine de Öztekin, kredi kartlarının toplam krediler içindeki payı değerlendirildiğinde 270 milyar liralık kredi içerisinde 71 milyar lirasının kredi kartı olduğunu belirtti.
Bu tutarın önemli bir miktarının da taksitli kredi kartı olduğunu ifade eden Öztekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Dünyanın gelişmiş 17'nci ülkesi olmamıza rağmen kredi kartı kullanımına baktığımız zaman çok daha önlerdeyiz. Toplam harcamaların neredeyse yüzde 35-40'ı kredi kartıyla yapılmaktadır. Bu, kayıtlı ekonomi için aslında olumlu bir adım diye düşünebiliriz. Demek ki bizim insanımız kredi kartını daha fazla seviyor. Sağladığı imkanlara baktığınız zaman, 12-24 aya varan taksit imkanları da kredi kartının tüketici tarafından tercih edilmesine sebebiyet veriyor.''

''STOPAJ İNDİRİMİNİN ETKİLERİNİ GÖRMEK İÇİN ERKEN''

Mevduat vadelerinin kısalığı ile ilgili bir soruya da yanıt veren Öztekin, Türkiye'de mevduatın vadesi kısa gözükse bile 2001 krizinde bile sektörün mevduatının yüzde 80'in üzerinde arttığını dile getirdi.
Tüketici kısa vadeyi tercih ettiğine dikkati çeken Öztekin, sektörün mevduat vadesini mutlaka artıracaklarını ifade etti.
Öztekin, yılbaşında yürürlüğe giren uzun vadeli mevduatlara stopaj indirimi uygulamasının etkilerini görmek için henüz çok erken olduğunu anlattı.

''AKTİF KALİTESİNDE OLUMSUZLUK YOK''

Takipteki alacaklara ilişkin bir soru üzerine Öztekin, Türk insanının borcunu ödeme konusunda ahlaklı davrandığını ifade etti.
Bunun yanı sıra ekonominin büyümesi, sektörün başarısı, kredilerin kalitesi, BDDK ve diğer kurumların düzenlemelerinin de etkili olduğunu belirten Öztekin, ''Düzenleyici kurumlar bu konularda hassas davranmazlarsa bu oranların artması da önemli. 2001 krizinde bu oranların oldukça yukarıya doğru tırmandığını da görmekteyiz'' dedi.
Takipteki alacaklarındaki artış oranının yüzde 23,4 olduğunun hatırlatılarak, bu oranın düşük olmadığı yönündeki değerlendirme üzerine de Öztekin, 2010 ve 2011'deki hızlı kredi büyümesi olduğunu kaydederek, ''Sektörümüzün aktif kalitesinde herhangi bir olumsuzluk söz konusu değil'' dedi.

''KARIN NEDENİ FAİZ MARJLARI''

Öztekin, bir gazetecinin ''23,6 milyar liralık bir kar açıkladınız. Türkiye büyümesinin yüzde 3,5'lar düzeyinde olduğu bir dönemde bankacılık karının yüzde 20'ye yakın artması sizce normal midir?'' sorusuna yanıt olarak bankaların öz kaynaklarının 180 milyar liraya yakın olduğunu dile getirdi.
Bankacılığın sıkı regüle edilen ve herkesin kolayca giremediği bir alan olduğuna işaret eden Öztekin, ''Sektörümüz ciddi anlamda kar ediyor. Bu karların önemli bir kısmı faiz marjlarındaki artıştan kaynaklanmıştır. Faiz dışı gelir-gider dengesi banka aleyhine gelişmiştir. Sektörümüzün karları, önemli bir oranda, sektörümüzün sağlığında kullanılmaktadır, sektörün sağlamlığı ve gücü için kullanılmaktadır'' dedi.

''FAYDA-MALİYET ANALİZİ YAPMAYAN SIKINTI YAŞAR''

Kredi kartı aidatları ile ilgili de konuşan Öztekin, konuyla ilgili Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nda ciddi çalışmalar yapıldığını söyledi.
Finansal tüketicinin bilinç düzeyinin artırılmasının önemine değinen Öztekin, BDDK olarak tüketicinin bilinçlenmesine ciddi katkılar sağladıklarını ifade etti.
Bankaların ve kendilerinin interneti sitelerinde kredi kartının maliyetleri konusunda bilgiler yer aldığını hatırlatan Öztekin, ''Henüz Tüketici Kanunu ile ilgili gelişmeler bitmiş değil. Her hizmetin bir bedeli mutlaka olacaktır. Fayda-maliyet analizi yapmayan bir tüccar herhalde ciddi sıkıntılarla karşılaşır'' diye konuştu.
Tüketici lehine çıkan mahkeme kararlarının tüketicinin bilgisi dışındaki ücret ve komisyonların iadesi ile ilgili olduğunu belirten Öztekin, oranların karşılaştırılabilir olması konusunda gerek kendilerinin gerekse devletin ciddi gayretleri bulunduğunu kaydetti.

''HER HİZMETİN BİR BEDELİ VAR''

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mukim Öztekin, kredi kartı aidatıyla ilgili olarak, ''Her hizmetin bir bedeli var. Bankacılık sektörü şunu diyor; şimdi lahmacunu Bodrum'da 50 liraya yiyorsunuz ama 2 liraya satılan lahmacun da var. Nerede ne yediğinizle alakalı. Önemli olan aldığınız ürünün bedelini bilmek'' dedi.
Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleriyle bir araya gelen BDDK Başkanı Mukim Öztekin, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Öztekin, kredi kartlarındaki aidat konusundaki sorularla ilgili olarak, hiçbir zaman tüketicinin aldatılmasından yana olmadıklarını, bankaların güven kurumları olduğunu ve güven konusunda sektöre zarar verilmemesi gerektiğini söyledi.
Kimsenin kimseye zorla ''kredi kartı kullan'' demediğini kaydeden Öztekin, şu değerlendirmelerde bulundu:
''BDDK olarak bu konudaki arzularının tüketicinin bilinçlendirilmesidir. Kredi kartlarının en az 26 gün faizsiz olarak harcamaları ödeme imkanı veriliyor, taksit imkanı veriliyor, alışverişlerde çip para ve benzeri uygulamalar sağlanıyor. Bunlar da ciddi rakamlar oluşturuyor. Sektör de biz de tüketicinin aldatılmasından yana olamayız, sektöre de kimse zarar versin istemeyiz. Burada söylemek istediğim husus şudur; bir hizmet sunuluyorsa bunun bir bedeli vardır. Ama hizmetin bedelini bilmeye de tüketicinin hakkı var. Tüketiciye hizmetin bedelini söylemeden bu bedel alınmamalı. Hizmetin bedeli bilinmeli, bu hizmeti alıp almamaya da kişi karar vermelidir.''
Daha önce Ziraat Bankası'nda çalıştığını hatırlatan Öztekin, birçok bankasının yüzde 5 faiz verdiği dönemde, aidatı olmayan, fakat taksit imkanı da bulunmayan Ziraat Bankası kredi kartının ilgi görmediğini söyledi.
Bugün bazı bankaların kredi kartlarında aidat bulunmadığını, fakat taksit imkanı veya benzeri bonus imkanı gibi imkanlar da sunmadığını belirten Öztekin, ''Bütün bunlar bir maliyet hesabı. Herhalde insanlar kredi kartının bedava bir şey olduğunu, bir maliyeti olmadığını düşünüyor. Bankacıya sorarsanız o faiz oranını çok rahat bir şekilde izah ederler'' dedi.

LAHMACUN ÖRNEĞİ

Tüketiciyi zor durumda bırakacak hiçbir haksız uygulamayı onaylamadığını ifade eden Öztekin, sektörün de haksız uygulamaların cezasını çok ağır şekilde ödediğini kaydetti. Öztekin, ''Tüketicinin haberi olmadan verilen kredi kartı için 8-10 bin lira ceza kesiyoruz. Bir kredi kartından 40 lira aidat alıyoruz, bu ceza az mı?'' diye konuştu.
Her hizmetin bir bedeli bulunduğunu vurgulayan Öztekin, ''Ekmeği gidip fırından herkes bedava almak ister. Ama 2 liralık ekmek de alırsın, 50 liralık ekmek de var yani. Bankacılık sektörü şunu diyor; lahmacunu Bodrum'da 50 liraya yiyorsunuz ama 2 liraya satılan lahmacun da var. Nerede yediğinizle alakalı. Tüketici olarak aldığınız ürünün bedelini bilecekseniz, size haber verilecek, aldatılmayacaksınız'' değerlendirmesinde bulundu.

2013 KAR BEKLENTİSİ

Bankacılık sektöründe 2013 yılında net kar beklentisinin ne olabileceği yönündeki sorular üzerine BDDK Başkanı, faiz marjlarının düştüğünü, dolayısıyla geçen yıl ki karı yakalamanın biraz daha zor olabileceğini söyledi. Öztekin, ''Bu yıl bankacılık sektöründeki net kar 24-28 milyar lira civarında olabilir'' dedi.
Bir gazetecinin, ''BDDK ile Merkez Bankası arasında bir yetki krizi var mı?'' sorusu üzerine Öztekin, Merkez Bankası ile hemen her konuyu görüşüp, müzakere ettiklerini ve aralarında bir çakışma olmadığını bildirdi.
SPK ile de çok ciddi çakışan görev olanları bulunduğuna dikkati çeken Öztekin, ''Birbirimize fikirlerimizi çok açık şekilde söylüyoruz, yazışıyoruz, sonuçta bir karara varıyorsak o hepimizin kararıdır'' diye konuştu.
Öztekin, BDDK olarak kaldırca ilişkin yaptıkları düzenlemeyi bu ay sonu itibariyle sektörle ve kamuoyu ile paylaşacaklarını da vurguladı.
Göreve başladığı 7 aydan bugüne bir bankaya faaliyet izni, bir bankaya kuruluş izni, 3 bankaya da devir izni verdiklerini hatırlatan Öztekin, şu anda da bir bankanın şube başvurusu bulunduğunu dile getirdi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.