Dönüşümün reçetesi: Çevreci Binalar

Çevre DostuYeşil Binalar Derneği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve TOKİ'nin destekleriyle yeşil binaların gerekliliği konusunu Türkiye'nin gündemine taşımak amacıyla 18-19 Şubat 2013 tarihlerinde İstanbul Swissotel'de 2. Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi'ni düzenliyor. Sabah Gazetesi'nin sponsorluğunda iki gün sürecek zirvenin açılış konuşması, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar tarafından yapılacak. Türkiye'de ikinci kez gerçekleştirilen zirvede, ulusal ve uluslararası alanda yeşil bina konusundaki çalışmalarıyla ses getiren 30'u aşkın önemli isim konuşmacı olarak yer alacak. World Green Building Council Başkanı Rick Fedrizzi ve Eartheco International Başkanı Philippe Cousteau Jr., Urban Land Institute Avrupa Ortadoğu ve Afrika Başkanı Joe Montgomery, ABD Enerji Bakanlığı Enerji Verimliliği ve Yenilenebilir Enerji Dairesi Eski Direktörü Greg Kats'in yanı sıra yerli akademisyen ve sektör temsilcilerinin katılacağı zirvede, yeşil bina sektörünün bugünkü durumuyla birlikte ortak sorunlar ele alınacak.

8 OTURUM YAPILACAK
Türkiye'den ve dünyadan konusunda ses getiren uzman konuşmacıların katılacağı konferans, toplam 5 farklı oturum ve 3 parelel oturumdan oluşuyor. Zirvenin ilk gününde, '21. Yüzyılın Şehirleri ve Toplumları', 'Sürdürülebilir Kent Planlaması için İşbirliği', 'Yeşil Ekonomi ve Yeşil Dönüşümün Finansal Modelleri', 'Yeşil Binalarda Malzeme', 'Yeşil Dönüşüm' konularında dünyadaki en iyi uygulamaların aktarılacağı sunumlar ve tartışmalar yapılacak. Sektör temsilcilerinin katılacağı paralel oturumlar ise 'Türkiye'deki Yeşil Bina Uygulamaları' üzerine yapılacak. Zirvenin ikinci gününde ise 100'den fazla akademisyen, sivil toplum kuruluşu ve sektör temsilcisinin ortak görüşünde şekillenen 'Ulusal Yeşil Bina Sertifikası' tanıtılacak. Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği Başkanı Haluk Sur, Tüm dünyayı tek bir ülke, tüm insanlığı da tek bir ulus olarak görülmeye başlanması gerektiğini söyledi. Sur, "Maya takviminin öngörüsü 21 Aralık 2012'de kıyametin kopacağı yönündeydi. Kıyamet belki kopmadı ama çevremize, tükettiklerimize, geri dönüştüremediklerimize baktığımızda kıyamete adım adım yaklaşıyoruz. Üretim modelleri, tüketim şekilleri değişmedikçe tasarrufa dayalı tüketim modellerine geçilmedikçe 2050 felaketinden kaçınamayız" dedi.

RÜZGAR ENERJİSİ ÖNEMLİ
Japonya, Almanya ve ABD başta olmak üzere devletlerin sürekli büyüyen bir enerji talebi olduğunun altını çizen Sur, buna paralel doğal kaynakların da tükendiğini söylüyor. Sur, "Dünyada günlük 60 milyon varil petrol kapasite kullanımı söz konusu iken 87 milyon varile çıktı. Petrol gibi kullanım alanı geniş başka bir kaynak yok. Dünya petrol rezervi de 35-40 yıl daha yetecek kadar kaldığı tahmin ediliyor. Bu açıdan rüzgar ve güneş enerjisi başta olmak üzere jeotermal enerji, biokütle enerji kaynaklarına yönelinmesi gerekiyor" dedi. Türkiye için özellikle rüzgar enerjisi, biokütle ve jeotermal kaynakların çok önemli olduğunu ifade eden Sur, "Alternatif enerji için gereken teknoloji maliyetleri giderek ucuzluyor, belki şu an için bunlar arasında güneş pahalı olabilir ama Büyük Sahra'nın ortasına düşen güneş enerjisinin binde 2'si bugün bütün Avrupa'nın toplam kullanımına eşdeğer" diye konuştu.
ÇEVRECİ BİNALARIN AVANTAJLARI
İşletme maliyetlerini yüzde 9 azaltır.
Binanın değerini yüzde 7.5 artırır.
Binanın doluluk oranı yüzde 3.5 artırır.
Kira değerini yüzde 3 civarında artırır.
Binanın pazarlama fırsatını artırır.
Enerji ve su tasarrufu ile işletme giderlerini düşürür.
Bina teknik hizmetlerin optimum seviyede verilmesini sağlar ve bina performansını artırır.
Düşük karbon emisyonu ile çevre ve atmosfer etkisi düşüktür.
Sağlıklı iç mekan ve çalışma alanları ile bina kullanıcılarının verimini artırır, sağlığını korur.
Enerjide 26 milyar dolar tasarruf
Haluk Sur, Türkiye'de kentsel dönüşüme tabi olacak 7 milyon konutun yeşil bina kriterlerine göre yenilenmesiyle bile enerjide 26 milyar dolarlık tasarruf elde edilebileceğini belirterek bunun, yaklaşık 130 milyar dolarlık enerji yatırım maliyeti ile karşı karşıya bulunan Türkiye için önemli bir rakam olduğunu ifade etti. Yeşil binaların yeşil mortgage kredileri, yeşil değerleme uzmanları, yeşil teknisyenler gibi yeni istihdam alanları ortaya çıkaracağını vurgulayan Sur, "Her ülke kendi ulusal sertifikasyon sistemlerini oluşturarak binaları çevreci projelere dönüştürüyor ve bu sayede enerji tasarrufu sağlıyor" dedi.