Çarşamba 03.04.2013 00:00

'Büyüme verileri hayal kırıklığına uğrattı'

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkanı Ender Yorgancılar, 2012 yılında büyüme hızındaki yavaşlamanın öngörülenden çok daha fazla olduğunu belirterek, "Frenin ayarı tutmamıştır. Bu nedenle başta para, faiz ve kur olmak üzere ekonomi politikaları gözden geçirilmelidir. Bu yapılırken konjonktürel değil, yapısal sorunları aşmaya yönelik politikaların devreye sokulması gerekmektedir." dedi.

Ekonomik büyümenin yedi çeyrektir ivme kaybettiğine dikkat çeken Yorgancılar, 2012 son çeyreğinin dip noktası olmasını, ekonominin yeniden sağlıklı ve hızlı büyümeye başlamasını umduklarını kaydetti. Bunun için Merkez Bankası'nın faiz yanında zorunlu karşılık frenini de gevşetmesi gerektiğini savunan Yorgancılar, "Ayrıca kredi artış limitlerinde toptancı yaklaşımı doğru olmayacaktır. Bunun yerine artış oranı, tüketici kredileri için yıllık yüzde 15 ile sınırlandırılırken yatırım ve işletme kredileri için arttırılmalıdır. Türkiye'nin hem iç hem de dış talebin birlikte çektiği büyümeye ihtiyacı var. 2013'te sadece iç talep çekişli büyüme ve cari açıkta artış ihtimali yüksek görünüyor. Yeniden başa dönmemek için düşük faiz, reel değeri düşmeyen kur ve üretim teşvikleri, yani yeni bir büyüme senaryosu ve stratejisi gerekiyor." diye konuştu.

'VERİLER, YUMUŞAK İNİŞ SENARYOSUNUN TUTMADIĞINI GÖSTERİYOR'


TÜİK tarafından açıklanan dördüncü çeyrek ve 2012 yılı büyüme verilerini değerlendiren EBSO Başkanı Yorgancılar, global ekonomik krizden bu yana görülen en düşük seviye olduğunu ifade etti. 2011 yılının ilk çeyreğinden itibaren büyüme hızının sürekli gerilediğine ve 2012 son çeyreğinde dip yaptığına işaret eden Yorgancılar, şöyle devam etti: "Bu veriler yumuşak iniş senaryosunun tutmadığını, hesapların hatalı yapıldığını ortaya koymaktadır. Yüksek büyümeyle yüksek cari açık arasında tercih yapmak gibi bir noktaya gelinmesi, ekonomimizde çok önemli yapısal sorunların varlığına işaret etmektedir. Bu nedenle konjonktüre endeksli değil, yapısal dönüşümü sağlayacak politikalar gerekiyor. Türkiye'nin ithalata bağımlılığının azaltılması ve ar-ge mallarının üretilmesi zorunlu hale gelmiştir. Yükte ağır, pahada hafif ürünler ve düşük katma değerli re-eksport ürünleriyle gidilebilecek yol kalmamıştır."

'YÜZDE 2,2 BÜYÜMENİN İHRACATTAN GELMESİ OLUMLU BİR GELİŞME'


AB ülkelerine göre Türkiye'nin yüzde 2,2'lik büyümesinin başarı olarak değerlendirilebileceğini ancak gelişmekte olan ülkelerin yakaladığı yüzde 6'lık büyüme karşısında başarısız kaldığını vurgulayan Ender Yorgancılar, yıllık yüzde 2,2 düzeyindeki büyümenin, yavaşlayan küresel talebe rağmen ihracattan gelmesinin olumlu bir gelişme olduğunu ancak iç talebin binde 7 gerilemesinin sağlıklı olmadığını ifade etti: "2011 yılında iç, 2012 yılında dış taleple büyüdük. Önemli ve sağlıklı olan, büyümenin hem iç hem de dış talepten beslenmesidir. Günümüz küresel rekabet ortamı ve Türkiye ekonomisinin yapısal özellikleri, tek kanatlı bir büyümenin sürdürülebilir olmasını engellemektedir. Yeni, farklı ve yenilik bazlı bir sanayileşme ve büyüme stratejisine olan ihtiyaç ortadadır."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.