Türkiye'ye gelin rahat edin

Güney Kıbrıs'ta batık bankaların yol açtığı kriz, 100 bin euroyu aşan mevduattan vergi kesilerek aşılmaya çalışılırken AB, 2014'ten itibaren benzeri bir reçeteyi kalıcı hale getirmeye hazırlanıyor. Yeni kurulacak Avrupa Bankalar Birliği, üye ülkelerde finansal sistem zora girdiğinde sert önlemler alma yetkisine sahip olacak. Son üç yılda Avrupa'nın büyük bankaları birer birer teklerken, 2008-2012 döneminde sisteme yaklaşık 1.7 trilyon euro enjekte edildi. Avrupa bankacılık sistemindeki tedirginlik, bu ülkelerde parası olanlar için güvenli adresin "Türkiye" olduğunu gösteriyor.
'AB İÇİN ADRES BURASIDIR'
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "AB için güvenli liman Türkiye'dir. Bölgede Başbakanımızın liderliği olsaydı bu kriz çözülmüş olurdu" dedi. Avrupa'daki "100 bin euro" kâbusunu değerlendiren Bağış, şöyle konuştu: "Avrupalı dostlarımıza eğri cetvelle doğru çizgi çıkmayacağını hatırlatmak isteriz. Güney Kıbrıs'taki uygulamayı bir başarı olarak görüp bunu örnek almak dahi AB'nin içine düştüğü çaresizliğin ifadesinden başka bir şey değildir. Rum Kesimi AB için bir başarı değil, bir hüsran örneğidir. Böylesi kriz zamanlarında insanlar ayakları yere sağlam basan, kendinden emin şekilde ilerleyen, güven veren bir liman arar. Avrupa Birliği için o güvenli limanın adresi Türkiye'dir."
'EKONOMİMİZ SAPASAĞLAM'
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, AB'deki krizin her dalgada yeni bir sarsıntıya neden olduğuna işaret etti. Şimşek, şunları söyledi: "Güney Kıbrıs'taki mevduata vergi düzenlemesi Euro Bölgesi ülkelerini ve buralardaki mevduat sahiplerini tedirgin etti. Küresel belirsizliklere rağmen Türkiye ekonomisi istikrarını ve güçlü makro dengelerini koruyor. Hükümet olarak her zaman istikrara ve mali disipline önem verdik. Bankacılık sektörünün güçlü bilançosu da Türkiye ekonomisinin temel dayanıklılık alanı oldu. Sektör hızlı büyümeye rağmen güçlü yapısını ve aktif kalitesini koruyor."
'BİZE GÜVENİN PARAYI YATIRIN'
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, uluslararası yatırımcılara, "Performansımız ortada, bize güvenin" mesajı verdi. Bankacılık sektörünün son 10 yıldır güçlü bir finansal altyapıya sahip olduğunu söyleyen Çağlayan, "Finans ve reel sektör arasındaki güçlü etkileşim dünyaya örnek gösteriliyor. Gelişmiş ülkelerdeki dengesizlikler ekonomimize nitelikli kaynakları kazandıracak" dedi. Çağlayan, şöyle konuştu: "Türkiye, 2001 krizi sonrasında finansal sistemini yeniden yapılandırdı. 2008'deki küresel kriz, sektörün performansının diğer ülkelerden pozitif yönde ayrıştığını gösterdi."