Salı 07.05.2013 00:00

Şirketler, Pozitron ile mobilde büyüyor

Stratejik İletişim ve Kariyer Danışmanı Duygu Eren bu hafta mobil yazılım çözümleri sunan Pozitron'u konuk etti.

Girişimcilik doğru zamanda, doğru yerde, doğru donanımla bulunmak demektir. Şu an mobil ticarette aktif olarak yer alan firmalar ise bu üçlemenin tam ortasındalar. Mobil, yatırım yapılması gereken bir alan ve önümüzdeki yıllarda buradan alınacak paylar girişimcilerin yüzünü daha da güldürecek. Girişimcilik, ilk yapanların kazandığı bir ortam. Bugün röportajını okuyacağınız Pozitron şirketi ise, mobil çözüm ve yazılımlarla sektörün önde gelenlerinden biri. Yurtdışı açılımı ve başarılarıyla kendisinden sıkça söz ettiren Pozitron firmasının hikayesini öğrenmek için sizi, kurucu ortağı Fırat İşbecer'in röportajını okumaya davet ediyorum.

Eğitiminiz ve özgeçmişinizi öğrenebilir miyiz?

1998 yılında Robert Kolej'den mezun olduktan sonra gazeteci olmak hevesiyle Galatasaray Üniversitesi İletişim fakültesine devam ettim, burada gazetecilik ve internet üzerine eğitim aldıktan sonra 2005 yılında Paris'te Üniversite Paris1 Sorbonne ve Ecole Normale Superieure ortak programıyla Jeopolitik üzerine master diplomamı aldım.

Bu işe başlama fikri nereden geldi ve nasıl gelişti?

2006 yılında, Fransa'da Sorbonne'da jeopolitik yüksek lisansımı bitirmiş, bir düşünce kuruluşunda araştırma görevlisi olarak çalışıyordum. Ayni zamanda, Hürriyet gazetesi e.yasam ekinde teknoloji üzerine yazılar yazıyordum. O sırada abim; Fatih, Pozitron'u kurmuştu. Ortaklarıyla yol ayrımına geldiği noktada beni şirkete davet etti, ben de istifa ettim ve İstanbul'a döndüm. Ben ve şimdiki CTO'muz Mete Balcı ile 2006'da mobile odaklanacak yeni bir ekip kurduk ve kısa bir sure içerisinde mobil yazılım alanında Türkiye'nin lider firması olmayı başardık. Şimdiki hedefimiz 2010 yılında başlayan yurtdışı operasyonlarımızı belirli bir noktaya taşıyarak global bir yazılım firması haline gelebilmek.

Ne kadar sermayeyle ve nasıl bu işe başladınız?

100 bin TL sermaye ve üstüne ailemizin maddi desteğiyle yeniden yapılanmaya başladık. Tübitak teydeb fonları aldık. Nakit akışımızı bu şekilde oturttuk ve yönettik. İş bankası ilk ciddi fatura kestiğimiz müşterimizdi, bunun bize katkısı çok fazladır. Bu üç öğe bizim için sermaye ve destek açısından çok değerlidir, ayrıca 2006'da TR'de VC konsepti oluşmadığı için başka da çaremiz yoktu

Ekibinizi nasıl kurdunuz ve şu an kaç kişi çalışıyor?

Ekibimiz, 2006 yılında 7 kişiydi, şu an 90 kişiyiz. Temel ekibimizden 6 kişi halen Pozitron'da çalışmaya devam ediyor.

Markanızın ismi nereden geliyor?

Fatih, fizik mühendisi olduğu için ve firmanın temelleri ITÜ Fen-Edebiyat fakültesi kantininde atıldığından fizik bilimine atıfta bulunan bir isim seçildi. Pozitron, pozitif yüklü elektron anlamına geliyor. Ayrıca; .com adresinin bos ve yabancı dillerde kolay telaffuz edilmesi de bir diğer tercih sebebi oldu.

Şu an markanızın yönetimini nasıl yapıyorsunuz?

Markamızı yaptığımız kaliteli ve uzun soluklu işlerle güçlü tutmaya çalışıyoruz. Sağlıklı ve sürdürülebilir bir yapılanma içerisindeyiz. Genel merkezi Türkiye'de olmak üzere global bir marka olmak istiyoruz. 2012 yılında işlerimizin %30'u ihracattı, 2013 yılında hedefimiz %51'nin ihracat olması.

Markanızı şu an nasıl kendi sektörünüz içinde, rakiplerinize göre nasıl konumlandırırsınız?

Bizler, mobil yazılıma Iphone, Ipad, Android daha çıkmadan odaklanmıştık. Bu sebepten hem öncülerdeniz hem de geniş müşteriler yelpazemiz itibarıyla birçok sektörde pazar lideri konumundayız. Algımızın kuvvetli ve pozitif olduğuna inanıyorum çünkü birçok devi ilk kez mobil kanala taşıdık. Mesela, Türkiye İş Bankası mobil bankacılıkta dünya devlerinden daha önde bir banka olmayı başardı. Bilyoner.com ile dünyanın ilk uygulama tabanlı bahis uygulamasını yaptık. Türk Hava Yolları Passbook entegrasyonuyla dünyada ilk 10 havayolu arasına girdi. Öte yandan kurucu ekip olarak Türkiye'nin iyi okullarından mezunuz ve ekip çalışmasına inanıyoruz, böyle olunca takım arkadaşlarımız da ayni kalitede oluyor ve yetenekler ortaya çıkıyor. Bunlar da rakiplerimizden ayrıldığımız diğer faktörler.

Sizce, sizin başarınızın sırrı nedir?

Pozitron olarak hep planlı davrandık. Yeni teknolojileri ön planda tuttuk. Bununla beraber doğru sektörleri seçtik. Heyecanımızsa hep en üst düzeydeydi. Finansal disiplinimizi iyi yönettik ve her zaman kendimizden daha yüksek potansiyeli olan çalışma arkadaşlarını aramıza katmaya çalıştık, çalışıyoruz.

Nasıl büyüdünüz ve gelecekte nasıl büyümeyi hedefliyorsunuz?

Sürdürülebilir büyüme bizim için önemli. Belirli stratejiler içerisinde her sene %80 – 90 büyümeyi hedefliyoruz. Şu an Türkiye'de mobil yazılım diyince akla gelen ilk firmayız. Bunu devam ettirmek ve Türkiye'deki itibarlı ve büyük firmaların iş ortağı olarak akıllara gelen ilk firma olmak diğer hedeflerimizden. Türkiye'de iş yapan bir şirket iken, yurtdışına açılmaya başladık. Katar Doha'da ofis açtık. Suudi Arabistan'dan bir banka, Katar'dan iki banka ve Dubai'den bir müşterimiz oldu. Amerika merkezli eBay'in 9 farklı operasyonunda yazılım işleri yapıyoruz. 2012 yılında, Güney Afrika'da dahil olmak üzere 9 farklı ülkede müşterimiz vardı. 2013'te bu sayı artacaktır. Hem biz buyuyoruz, hem de mobil yazılım pazarında ciddi bir organik büyüme var.

Aynı zamanda, Pozitron olarak Galata İş Meleklerinde melek yatırımcılık yapıyorsunuz. Bu nasıl başladı?

Pozitron, belli bir olgunluğa erişince Galata İş Meleklerine katıldık. Internet ve dijital sektörlerine yatırımlar yapıyoruz. Biz, Pozitron olarak GBA'da belki biraz eksik gözüken mobil tarafı tamamlamış olduk. Bizim açımızdan da çok güzel bir sinerji oldu. Şu ana kadar altı yatırım yaptık. Bu yatırımlar 5bin$ ile 20 bin$ aralığındadır. Stilsos, Ustaeli, Mapps, Joyfoods, Aktivito, SociaPlus Yatırım yaptığımız firmalardan bir kaç tanesi. Ayrıca GBA hariç, Fatih ile birlikte Shakespeare in Love giyim markasına da ciddi bir yatırım yaptık.

Melek yatırımcılık Türkiye'de şu an hangi aşamada?

Girişimcilik erken noktada olduğu için melek yatırımcılık da erken aşamada. Bu noktada trend yeni oluşmaya başladı. Türkiye'de çok ihtiyaç var. Doğru melek yatırımcıyı seçmek çok önemli. Ayrıca VC ve PE etabına giderken melek yatırımcı aşaması özellikle TR'de çok büyük önem taşıyor.

Bir girişimci melek yatırımcı olarak neden sizi seçsin?

Girişimcinin iş modeli kurumsal firmalara yönelikse, mobil ve yazılım odaklıysa tecrübemiz, trendleri yakından takip etmemiz ve network açısından bizi tercih edebilirler.

Siz, yatırım yapmak için bir girişimcide ne görmek istersiniz?

Yatırım yapılacak bir girişimci ilk 5 dakikasında kendini belli ediyor. Öncelikle planlı, programlı, erişilebilir hedefleri kendisine belirlemiş, ayakları yere basmasına rağmen heyecanlı, analitik olmasına rağmen hayalperest yani da olan bir girişimci profili tercih ediyorum.

Sektörünüz, Türkiye'de sizce nereye gidiyor?

Türkiye ve dünyada her şey yazılıma bağlanıyor. Arabalar, kıyafetlerimiz, takılarımız, dönüşen enerji ve perakende sektörü vb. Dünyada yazılım devriminin başlangıcındayız. Gelecekte, dominant bir sektör olacak. Milyonlarca yazılımcıya ihtiyaç var, önümüzdeki 10 yılın en hızlı büyüyen sektörlerinden olacağı kesin.

Türkiye ve dünyadaki girişimcilerin farkları ve benzerlikleri sizce nelerdir?

Türkiye'de girişimcinin riski iyi anlaması gerek. Aldığı riski ölçümlemesi ve düşünerek o işe girmesi önemli. Biz riski biraz daha cahil cesareti ile karıştırıyoruz. Hesap kitap yapılmadan bir işe girilmez.

Size ilham verene beğendiğiniz girişim ve girişimciler kimler?

Bilgisayar ve yazılım tarihine damgasını vurmuş, bir noktada tekelci zihniyetiyle tüm sektör tarafından dışlanmış ama son 10 senede kurduğu vakıfla dünyayı değiştirmeye kendisini adamış Bill Gates çok önemli bir isim. Zira hem is hayatında, hem de sosyal girişimcilikte dünyanın tepesine oturmuş tek isim. Hakkındaki olumsuz algıyı 10 senede tam tersine çevirebilen bir dahi. Hataları ve doğrularıyla en yakından incelenmesi gereken isimdir.

Girişimciler başarılı olmak için neleri yapmalı ve neleri yapmamalı?

Girişimci; kısa, orta ve uzun vadeli hedefler koymalı. Bunları tutturup, tutturamadığına bakmalı. Birde, hatasında ısrar etmemeli. Duygularıyla beynini harmanlayıp denge oluşturmalı. Bana göre iyi girişimci erişilmesi çok zor ama mümkünatı olan hedefleri belirleyip bu doğrultuda programlı ve tutkulu bir şekilde çalışan kişidir.

Türkiye'de girişimcilik kültürü geçmişte nasıldı, şimdi nereye gidiyor?

Türkiye'deki konvansiyonel girişimcilik kültürü çağdaş bir yöne gidiyor. Kötü ve iyi örnekler karışmamalı. Girişimcilik, internet girişimleri üzerine yayılmaya başladı. Bunun dışındaki sektörlerde de girişimcilik konuşulmalı. Türkiye'de perakendenin yüzde 97'si offline ama bizim ekosistemde konuşulan tüm girişimciler yüzde 3'luk pastayı hedefliyorlar. Bence online ve offline biraz daha birbirine yaklaşmalı. Klasik sektör girişimcileri interneti görünce bomba görmüş tepkisi vermemeli, onlar da teknolojiyi kullanarak kendilerini yenileyebilmeliler.

Sizin girişimcilik alanında açık olarak gördüğünüz sektörler nereler?

Tarım sektöründe eksikler var, organik vb. Tarım/gıda ürünleri çok ciddi büyüyecek. Ayrıca moda sektöründe daha fazla marka yaratmamız lazım, Zara veya Mango'nun neden Türkiye'den çıkmadığının hiçbir açıklaması yok ki Mango'nun kurucuları da İstanbullu!

Sizin için girişiminizde yıldızın parladı an ne zaman?

Bizim yıldızımızın parladığı zaman tabi Türkiye İş Bankası ile yaptığımız anlaşma ve ISCEP ürününün piyasaya çıkması. Daha sonra 2007 yılında Endeavor tarafından yılın girişimcileri seçilmemiz ve Fatih'in 5 Türk girişimciyle beraber ABD başkanı Obama tarafından Washington'a davet edilmesi.

Her potansiyel işadamı ve girişimcinin sizce, alması gereken eğitim, katılması gereken seminer ve kişisel gelişim programları nelerdir?

Temel eğitimleri alması şart. Öncelikle firma kurmasını bilecek, temel muhasebe bilgisine hakim olacak, kontrat ve sözleşme okumasını ve yazmasını bilecek. İnsan kaynakları konusunda bilgi sahibi olacak ve kendini sürekli geliştirecek.

Girişimcileri yol gösterebilecek ve rehber niteliğinde söylemek istedikleriniz nelerdir?

Girişimciler çok ortaklı bir yapı kurarken suna dikkat edecekler. Eğer üç ortaksanız yıllık kazanabileceğiniz maaşı hesaba katmanız gerekiyor. Mesela 3 ortak ayda 30-35,000 TL brüt maaş alabilecekken, yani yılda 400,000 TL katma değer yaratabilecekken giriştikleri yeni macerada bu katma değere ulaşıp ulaşamayacaklarını iyi ölçmeleri lazım. Zira o zaman haftada 45 saat yerine 80 saat çalışarak iki yıl boyunca beklentilerinin çok altında para kazanırlarsa kendilerine ve girişimciliğe olan inançları sarsılacaktır. Bu yüzden Girişimci doğru fırsatı ve doğru zamanı beklemeli ama beklerken de her an fırsatları takip edip, kovalamalı.

Gelecekle ilgili kendi hayaliniz ve stratejiniz nedir?

Ticari hayalim Türkiye'den global bir teknoloji firması çıkarmak ve bu doğrultuda uluslararası alanda daha da başarılı olmak. Bununla ilgili stratejimizi yapıyoruz zaten yakında göreceksiniz. Bir diğer hayalim ise Türk eğitim sistemini daha bilimsel bir düzeye taşımak için çalışmak ve kadın-erkek eşitliğinin daha etkin kılınması için girişimlerde bulunmaktır.

Duygu Eren

Stratejik İletişim ve Kariyer Danışmanı

Yazarla iletişim için:
duygu@dpdanismanlik.com

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.