Yeni Steve Jobslar Türkiye'den çıkacak

Sabancı Üniversitesi'nin Tuzla'daki ana yerleşkesinde bulunan Nanoteknoloji Merkezini ziyaret ederek incelemelerde bulunan Hockfield, Türkiye ziyaretine ilişkin soruları yanıtladı.
Türkiye'nin son 10 yıldaki ekonomik büyümesinden övgüyle bahseden Hockfield, "Umarım bir sonraki Steve Jobs'a siz sahip olursunuz. Geçen akşam Türkiye'den bazı girişimcilerle, Ankara'daki bazı teknoparkların liderleri ile görüştüm. Onlarla görüşmek en az Silikon Vadisi'ndeki girişimcilerle görüşmek kadar heyecan vericiydi. Geleceğin Steve Jobs'u, Bill Gates'i buradan çıkabilir. Geleceğin Nobel Ödülü bu ülkede yapılmış çalışmaların sonucunda gelebilir" diye konuştu.
Türkiye'nin son yıllarda ekonomik büyümesine paralel olarak yürüttüğü araştırma ve geliştirme çalışmalarının önümüzdeki yıllarda ABD ve Türkiye arasında daha fazla ortak projenin üretilmesine katkıda bulunacağının vurgulayan Hockfield, "Türkiye'nin son on yılda başardıklarını birçok insan Türk Mucizesi olarak nitelendiriyor. Bence mucizeden ziyade güçlü politikaların ve bu politikaları sahiplenen istekli, zeki insanların çalışmalarının bir sonucu" ifadesini kullandı.

"2023 HEDEFİNDEN ÇOK ETKİLENDİM"

Türkiye ziyareti kapsamında Ankara ve İstanbul'da Türkiye hükümeti bakanları, özel sektör temsilcileri, girişimciler ve öğrencilerle görüşmeler yapan Hockfield, "Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi içerisinde yer alma hedefinden çok etkilendim. Cumhuriyet'in 100. yılında bu hedefe ulaşılmak istenmesi bence heyecan verici... Türkiye'de son 2,5 gündür yaptığım görüşmelerde, Türkiye'nin bu hedefe ulaşması birçok temel elementin varolduğunu gördüm" dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün ABD'nin nükleer santral çalışmalarında hiç istekli olmadığına ilişkin açıklamalarını hatırlatan Hockfield, şunları kaydetti:
"Türkiye'deki enerji ve inovasyon alanında büyük fırsatların olduğunu görüyorum. Ekonomik ve jeopolitik talep Türkiye'yi enerji ve inovasyon alanında bir lider haline gelmesi için fırsatlar sunuyor. Nükleer enerjinin de bu enerji karmasının içerisinde olması gerektiğine inanıyoruz. Üçüncü nükleer enerji de ABD'nin bir rolü olup olmayacağına dair ben bir şey söyleyemem. Ama yeni nesil enerji teknolojilerinin üretilmesi için büyük fırsatlar var olduğunu düşünüyorum. Türkiye'nin bu yeni enerji teknolojilerinin kullanılması konusunda liderlik gösterebileceğini düşünüyoruz."

"ÜRETİME GEÇMEK İÇİN SON DERECE HEYECAN VERİCİ BİR ZAMAN"

Aynı zamanda MIT (Massachusetts Institute of Technology) Üniversitesi'nin ilk kadın Başkanı olarak 2004-2012 yılları arasında görev yapan, ABD'de bilim ve sanayi dünyasının adımlarını ve açıklamalarını yakından takip ettiği Hockfield, Türkiye'nin yerli otomotiv üretme hedefine ilişkin olarak, "Üretime geçmek için son derece heyecan verici bir zaman" değerlendirmesinde bulundu.
Hockfield, "Dow Chemical Company bünyesinden yaptığımız bazı çalışmalar sonucunda üretimin özellikle Türkiye ve ABD gibi ülkelerde oldukça olumlu bir geleceği olduğunu gördük. Türkiye gerçekten güçlü bir kobi altyapısına sahip. Bu da otomotiv sektörü oldukça hassas bir konu. Türkiye otomobil üretebiliyor. Bu benım anlayabildiğim fakat daha önce bazı insanların yapılamayacağını söylediği bir şey. Otomotive sektöründe ve ağır sanayi alanında Türkiye'ye önemli bir role sahip" diye konuştu.
Türkiye'nin endüstriyel üretim alanındaki deneyimini güçlü politikalarla desteklemesinin önemine dikkati çeken Hockfield, "Bu rol de bazı ulusal politikaları, çalışkan bir toplumu gerektiriyor. Ben sadece otomotiv alanında değil, birçok alanda Türkiye'nin gelecek neslin üretiminde büyük bir rol oynamaması için bir neden göremiyorum" diyerek, Türkiye'nin yerli otomobil hedefine destek verdi.