"Altın"dan CHP çıktı

Darphane işçilerinin örgütlü olduğu Basın-İş Sendikası Genel Başkanı aynı zamanda CHP Genel Başkan Yardımcısı. Sendikacılar ise bu durumu 'garabet' olarak niteledi.
Altın fiyatlarının tüm dünyada değer kaybederken Türkiye'de artmasına neden olan Darphane krizinin altında CHP'nin olduğu ortaya çıktı. Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü'ne bağlı Cevizli'deki tesislerinde çalışan işçilerin örgütlü olduğu Basın-İş Sendikası Genel Başkanı Yakup Akkaya aynı zamanda CHP Genel Başkan Yardımcısı görevini yürütüyor.
Yeni Şafak gazetesinden İlhan Toprak'ın haberine göre; Darphane ile birlikte Resmi Gazete'nin yayınını durdurmak için 2 Temmuz'da grev oylaması yapan ancak işçilerden yalnızca 2 tanesinin desteğini alabilen sendika Genel Başkanı Akkaya'nın Darphane'deki grev kararını yardımcılığını yaptığı Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla mı alıp almadığı kamuoyunca merak ediliyor. Sendika Genel Başkanı ve CHP Genel Başkan Yardımısı Yakup Akkaya'nın siyasi kimliği ile değil sendikal kimliği ile hareket ettiği ileri sürüldü.

SİYASİ Mİ SENDİKAL MI?

Türkiye çeyrek altın krizi ile başa çıkmaya çalışırken piyasanın tek çeyrek altın tedarikçisi Darphane'nin greve gitmesi dikkatlerden kaçmadı. Darphane işçilerinin örgütlü olduğu Basın-İş Sendikası'nın Genel Başkanı Yakup Akkaya'nın aynı zamanda CHP Genel Başkan Yardımcısı olması grevin siyasi mi yoksa sendikal bir mücadele mi tartışmalarını da beraberinde getirdi.
Sendika uzmanları sendika yöneticilerinin de siyasi görüşlerinin olmasının hatta bir siyasi partiye üye olmasının normal karşılanacağını, ancak siyasi partinin genel başkan yardımcılığı gibi bir görevde bulunmasının sendikal etik açısından doğru olmayacağını vurguladı.

RESMİ GAZETE'DE GREV YAPMAK İSTEMİŞTİ

Genel Başkanı aynı zamanda CHP Genel Başkan Yardımcılığı görevini de yürüten Basın-İş Sendikası bu ay kamuoyunun dikkatini çok çekmeyen bir başka grev kararı ile daha gündeme geldi. Sendika, Resmi Gazete'nin basıldığı Başbakanlık Basımevi'nde de grev yapmak istedi. Ancak bu istek sendika işçilerinin duyarlılığı ile engellendi. 2 Temmuz'da Başbakanlık Basımevi'nde yapılmak istenen grev oylamasında 43 işçi grev yapılmamasından yalnızca 2 işçi ise grev kararı alınmasından yana rengini belli etmesi üzerine burada grev kararı alınamadı. Sendika bunun üzerine 4 Temmuz'da Darphane ve Değerli Kağıt işlemlerinin yapıldığı İstanbul Cevizli'deki işyerinde greve gitme kağıtlarını astı ve 8 Temmuz'da da grev kararı aldı.

'ORTADA GARABET BİR DURUM VAR'

Aynı zamanda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İşçi ve Memur Sendikaları, Emekliler ve Emek Büroları Genel Başkan Yardımcılığı görevini de yürüten Basın-İş Sendikası Genel Başkanı Yakup Akkaya, grev kararı alınmasında siyasi kimliği ile değil sendikal kimliği ile hareket ettiğini ileri sürdü. Akkaya siyasal ve ideolojik hareket ettiklerine ilişkin değerlendirmelere asla katılmadığını belirtti.
Sendika Uzmanı Tarkan Zengin ise bir sendika genel başkanının aynı zamanda bir partinin genel başkan yardımcısı olmasının sendikacılık ilkeleri açısından ne anlam ifade edeceği sorusuna şu cevabı verdi: 'Bir sendikanın genel başkanlığını yapan birinin aynı zamanda bir partinin genel başkan yardımcısı olması ilkesel olarak doğru değil. Türk-İş'e muhalefet eden 10 sol sendikadan biri Basın-İş. Türk-İş'in mevcut yönetimini Ak Partili olmak, Ak Partiye destek vermekle suçlayan bir sendikacının, CHP'nin genel başkan yardımcısı olması ise ülkemize özgü bir garabet.'

VATANDAŞ PİYASADA ÇEYREK BULAMIYOR

Darphane ve Damga Matbasındaki grev en çok da vatandaşı vurdu. Yaz aylarında düğünlerin yoğun olarak yapılması ve buna karşılık düğünlerde takılan altınlar fahiş fiyatla kuyumcular tarafından vatandaşlara satılmaya başlandı. Elindeki 4 ton stoku da kuyumculara sunan Darphane yine de çeyrek ateşini düşüremedi. Darphane'deki grev belirsizliği ve bazı fırsatçı kuyumcuların fahiş fiyat istemesi vatandaşları derin derin düşündürüyor.
Kaynak: Yeni Şafak