Kampanya avcıları işbaşında

Küresel ekonomide yaşanan kıran kırana rekabet, satış için mucizeler yaratmayı gerektiriyor. Bu nedenle son yıllarda şirketlerin ürün ve hizmetlerine dikkat çekmek için kullandıkları en önemli silah kampanyalar oldu. Kampanyaların en sıkı takipçileri ise gençler. Hatta tüm dünyada olduğu gibi yaşamını kampanyalarla sürdüren 'avcı gençler'in sayısı gün geçtikçe artıyor. Seyahatlerini bu yolla bedavaya getiren de, kuponlu kampanyalarla karnını doyuran da var. Kampanya avcısı gençler küçük indirimlere ise burun kıvırıyor. Şirketlerden gerçek manada fırsat sunan kampanyalar bekliyorlar. Öyle ki aldıkları bu fırsatları satarak buradan hatırı sayılır gelir elde edenler bile var.

BEDAVA SİRKE İSTEMEM
StratejiCo ve ERA'nın SABAH Yeni Ekonomi Kulübü için 24 üst düzey yöneticiyle yaptığı anket, şirketlerin gençlerin bu eğilimine kayıtsız kalamadıklarını ortaya koydu. Buna göre yöneticilerin yüzde 92'si önümüzdeki 5 yılda e-kampanya çalışmalarının daha da gelişeceğini düşünüyor. Kampanyaların satış üzerinde doğrudan etkili olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 41.7. Buna karşın kampanya yaptıklarını söyleyenlerin oranı ise yüzde 42'de kalıyor. Araştırma, kampanya avcısı gençlerin seçici olduklarını da gösterdi. "Bedava sirke baldan tatlı" mantığından uzak olan gençlerin yüzde 73 gibi önemli bir çoğunluğu, "İstediğim ürün ve hizmetlerle ilgileniyorum" diyor. "Bedava olsun da ne olursa olsun" diyenlerin oranı ise sadece yüzde 20'de kalıyor.
OYUNUN KURALI % 50 İNDİRİM
* Özgür Kayış: Artık birçok ürün ve hizmet için kampanya yapılıyor. Ama hepsinin de ilgi çektiğini söyleyemem. Ben daha önceden tanıdığım ya da aldığım hizmetlerin fırsatlarını takip ediyorum. Kesinlikle normalde tercih etmediğim bir ürünü ya da hizmeti kampanyalı diye satın almam. Bazen tanımadığım yerlerden kuponla hizmet alıyorum. Eğer beğenirsem sonradan oranın düzenli müşterisi olabilirim.
* Uğur Aksu: Kampanyaları farklı fırsat sitelerinden takip etmek mümkün. Kişileri saniye saniye bütün kampanyalardan haberdar eden siteler de var. İndirimlere kıyasla kampanyaları daha avantajlı buluyorum. Sosyal medyadaki uygulamalara daha mesafeli yaklaşıyorum. Özellikle takipçi sayısı gibi kriterlere bağlı kampanyaların adil olmadığını düşünüyorum. Bana göre iyi bir kampanyanın şartları sağlandığında karşılığı belli olmalı. Herkese eşit fırsat sunması da önemli.
* Samet Kayış: Bir kampanya kapsamında internetten alışveriş yapmak pek kolay değil. Çünkü stoklar belli aralıklarla yükseltiliyor. Böyle olunca da insanlar sıraya girip bekliyor. İki farklı tarayıcı ve bir telefonla sırada bekleyip ürün alamadığım zamanlar oldu. Çünkü stoklar çok kısa sürede tükeniyor.
* Ahmet Yazgan: Katılımcıların sanal ortama karşı bir takım çekinceleri oluyor. Özellikle öne çıkan sorun ise güven. Oysa bu sorunu çözmenin birçok yolu var. Bunlardan biri de şikâyet, yorum ve memnuniyet derecelerinin paylaşıldığı internet siteleri. Oralardan alışveriş yapılacak kişi ya da firmaların "güven notu"na bakılabilir.
* Ahmet Yılmazbayır: İndirim ve kampanya birbirinden oldukça farklı konular. İndirimde satın alınacak ürün-hizmet ve ödenecek miktar en başından belli. Bundan faydalanmak için ödeme yapmak yeterli. Ancak kampanyalarda bazı şartları yerine getirmek gerekiyor. Bir kısmında kazanmak garantiyken bir kısmında bu ihtimal düşük kalıyor. İkisinin ortak noktası ise alıma teşvik etmesi.
* Koray Günyaşar: Oyunun kuralı yüzde 50 indirim. Yüzde 60'la ise geniş kitleleri çekersiniz. Bu, kolay kopyalanabilir bir model olduğu için bir anda sayıları arttı. Ancak müşterilere güven vermek kolay olmadığı için daha çok eski ve büyük oyuncular kaldı sektörde. Fırsat siteleri firmalara adeta bir "reklam paketi" sunmuş oluyor. Bu yüzden, Türkiye'deki firmalar, kuponla gelen müşteriyi memnun etmenin önemini anlamalı ve bunu fırsata çevirmeli.