Daha sürdürülebilir
Çin’in son hamlesi, tüm dünyayı şaşkına çevirdi. Son yıllarda adını sıkça Afrika’daki yatırımlarıyla duymaya alıştığımız Çin, bu defa sıradışı bir hamle yaptı.
Ancak bu satın alma Çin ve Çinli şirketler için ilk değil; tabii, nüfusu çok ama tarım arazisi yeterli olmayan gelişmiş ülkeler için de… Geçen yıl uluslararası basında yer alan bir araştırmada, Çin'in 28 ülkede 3,6 milyon hektar tarım arazisi kiraladığı ya da satın aldığı bilgisi yer almıştı. Bu ülkelerden biri de komşusu Rusya. Ama en önemli toprak yatırımlarından birini Filipinler oluşturuyor. Ayrıca Laos'ta da büyük miktarda arazisi var Çin'in.
Bu alanda Çin'i ülke olarak Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Hindistan, Japonya, Libya, Güney Kore, Mısır gibi ülkeler takip ediyor.
Bu rakamların ardından, dünya üzerinde ekilebilir 1,5 milyar hektar, henüz çeşitli nedenlerle kullanılmayan 3,5 milyar hektar tarım arazisi olduğunu da bir not olarak düşeyim.
Haberlerin basında yer almasının ardından "Çin ne yapmak istiyor?" sorusu da konuşulmaya başlandı. Ama bana göre "ne yapılmak" istenmesinden ziyade asıl soru "buna iten sebepler ne?" sorusu olmalı. Çin özelinde bunun birkaç önemli sebebi var. Bunların başında, 1970'lerden itibaren sanayileşmeye hız veren Çin'in tarım arazilerini önemsememesi geliyor. Önemsememesi diyorum çünkü o yıllardan bugüne Çin'deki tarım arazilerinin yüzde 20'si endüstriyel atıklar ve madenler yüzünden kirlenmiş ve kullanılamaz durumda. Son yıllardaki kuraklık ve beraberindeki tuzlanma, erozyon gibi şartlar ise verimli toprakların yarısını işe yaramaz hale getirmiş.
Dolayısıyla Çin'in tarım arazileri giderek küçülüyor. FAO'nun yayınladığı bir rapora göre, bu gelişmeler sonucunda Çin'de kişi başına tarıma elverişli arazi 0,1 hektara kadar gerilemiş durumda. Üstelik bu sorun, sadece Çin'in değil, başka ülkelerin de başında…
Son kertede şunu söylemek gerekir ki, tarım, gıda ve içecek sektörlerinin doğa ve çevre ile benzersiz bir ilişkisi var. Ancak dünya Çin örneğinde olduğu üzere, bir taraftan kazandığını, toprağı ve çevreyi kirleterek kaybediyor. Bu nedenle kalkınmada, sanayileşmede ve diğer tüm işlerde sürdürülebilir olmak lazım. Ama yaşananların ve geleceğe dönük projeksiyonların, daha sürdürülebilir iş modelleri üzerine kafa yormamız gerektiği konusunda bir hatırlatma olduğunu da unutmamamız lazım. Yoksa 9 milyara ulaşması beklenen nüfusu nasıl besleyeceğiz? Üretecek toprak kalmadıktan sonra…
EN SON HABERLER
- 1 Anlaşma imzalandı: Karpowership, Petrobras ile doğal gaz projeleri geliştirecek
- 2 SON DAKİKA: Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan "KDV oranları artırılacak" iddiasına yalanlama
- 3 Astımda risk faktörlerine dikkat!
- 4 SGK ve İŞKUR, TÜBİTAK ile işbirliği protokolü imzaladı
- 5 Hazine 55 milyar lira borçlandı
- 6 "Aile Sosyal Destek Programı"yla 7,4 milyon haneye ulaşıldı
- 7 Tarımda başarı! Ektiği bitkiyi 200.000 TL'den satışa çıkardı
- 8 Türkiye'de 54 ilin ihracatı artış gösterdi
- 9 TOBB'dan 4 bine yakın sanayi kapasite raporuna onay
- 10 SON DAKİKA: Uzay misyonunda 2.aşama! Türk astronot Atasever için tarih belli oldu