Giriş Tarihi: 9.10.2013 10:37 Son Güncelleme: 9.10.2013 16:19

Bakandan önemli açıklamalar

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Marmaray Projesi'nin açılışını 29 Ekim'de gerçekleştireceklerini, bu konuda herhangi bir gecikme veya aksama öngörmediklerini bildirdi.
Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Bakan Yıldırım, soruları yanıtladı.
Marmaray Projesi'ne ilişkin bir soru üzerine Yıldırım, açılışın 29 Ekim'de gerçekleştirileceğini, bu konuda herhangi bir gecikme veya aksama öngörmediklerini bildirdi.
Projeye ilişkin şu an ufak tefek rütuşların yapıldığını ve bir sorun olmadığını belirten Yıldırım, açılışa Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve konuk ülkelerin başkanları ve başbakanlarının da davet edildiğini ifade etti. Yıldırım, "Türkiye, büyük heyecanı, iki bayramı bir arada yaşayacak. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 90. yıl dönümünü ve İstanbul'un en önemli raylı sistem projesini, 1,5 asırlık rüyayı da gerçeğe dönüştürmüş olacağız 29 Ekim'de" diye konuştu.
Marmaray'daki bilet fiyatlarının ne olacağına ilişkin açıklamalarda da bulunan Yıldırım, İstanbul'daki metrolarda, raylı sistemlerde uygulanan bilet fiyatlarının aynısı olacağını ifade etti.
Bugünlerde UKOME'nin bunun kararını alacağını aktaran Yıldırım, "Zannediyorum 1,95 civarında olacak. Şunu da söyleyim, bu hattı TCDD işletecek ama bunun entegrasyonunu İstanbul Ulaşım ile birlikte yapacağız. UKOME kararıyla, İstanbullular tek biletle hem Marmaray'ı hem metroları hem de otobüsleri kullanabilecek" bilgisini verdi.

"KANAL İSTANBUL'DA ÇALIŞMALAR SONA YAKLAŞTI"

Kamuoyunda "Çılgın Proje" olarak bilinen, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin soruları da yanıtlayan Yıldırım, bunun çok büyük bir çalışma olduğunu söyledi.
Yıldırım, çalışmaların sona yaklaştığını belirterek, şunları kaydetti:
"Çalışmalar 2 aşamada yapıldı. Bir tanesi, kanalın kendi yapımıyla ilgili. Bunu ağırlıklı olarak biz yürütüyoruz ama ikinci çalışma olan kanal etrafında oluşacak yaşam alanları, bunlarla ilgili de Çevre ve Şehircilik Bakanlığının çalışmaları var. Onlar da tamamlanmak üzereler veya tamamlandılar. Tüm bu son durumu sayın Başbakanımıza arz edip, bir değerlendirme yaptıktan sonra artık yapımla ilgili sürece geçmiş olacağız."

"KANAL İSTANBUL'UN LOZAN'LA VEYA MONTRÖ'YLE ÇELİŞEN BİR TARAFI YOK"

Kanal İstanbul Projesi'nin Lozan Anlaşması'nı etkilediği yönündeki görüşlerin hatırlatılması üzerine de Yıldırım, "Bu ve buna benzer görüşleri biz çok titizlikle dikkate aldık, değerlendirdik. Hiçbir şekilde Lozan'ı ya da Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni ihlal eden, onunla çelişen bir tarafı yok" dedi.

BAKAN YILDIRIM'A SÜRPRİZ

Öte yandan AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, sorulara geçmeden önce, bir sürprizleri olduğunu belirterek Editör Masası'na, bu yıl eğitim-öğretime başlayan Öğretmen Semiha Yıldırım İlkokulu'nda öğrenim gören İstanbul'daki kardeşi İlhami Yıldırım'ın oğlu Emir Sefa'yı bağladı. Safa, Bakan Yıldırım ile bir süre konuştu.
Kemal Öztürk'ün "Emir amcana bir sorun var mı?" şeklindeki sorusu üzerine, Emir Sefa'nın "yok" yanıtını vermesi Bakan Yıldırım'ı güldürdü.
Yıldırım'ın "Emir el salla bize" demesi üzerine de Emir Sefa el salladı. Bakan Yıldırım, yeğenine "iyi dersler" temennisinde bulundu.
Öztürk'ün okulun adının "Öğretmen Semiha Yıldırım" olduğunu anımsatması üzerine Yıldırım, eşi Semiha Yıldırım'ın yıllarca öğretmenlik yaptığını ve Çekmeköy'de aile olarak bir okul yaptırdıklarını bildirdi.
Bu arada Editör Masası'na Yıldırım ile beraber Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı Habib Soluk, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Tayfun Acarer de konuk oldu.

"ÜÇÜNCÜ HAVALİMANI İLE İLGİLİ BİZ İHALEYE ÇIKMADAN ÇED RAPORUNU ALDIK"

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, İstanbul'da 3. köprünün inşaatının tüm hızıyla devam ettiğini belirterek, "Yıl sonuna kadar bu ayaklar şekillenmiş olacak. Amacımız 2015 içerisinde üçüncü köprüyü ve yolları tamamlamak. Eğer bitirebilirsek bu bir dünya rekoru olacak" dedi.
Yıldırım, AA Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Öztürk moderatörlüğündeki AA Editör Masası'na konuk oldu ve soruları yanıtladı.
Üçüncü köprünün isminin değişip değişmeyeceğine yönelik soru üzerine Yıldırım, bu konuda herhangi bir değişikliğin söz konusu olmadığını, kararın verildiğini ve kamuoyu ile paylaşıldığını söyledi.
Köprü inşaatının tüm hızıyla devam ettiğini, köprü ayaklarının yüksekliğinin 50-60 metreyi bulduğunu ifade eden Yıldırım, "Yıl sonuna kadar bu ayaklar şekillenmiş olacak. Programladığımız şekilde devam ediyor. Herhangi bir aksama yok. Programın gerisinde de değiliz. Amacımız 2015 içerisinde üçüncü köprüyü ve yolları tamamlamak. Eğer bitirebilirsek bu bir dünya rekoru olacak" diye konuştu.
Üçüncü köprü ile ilgili çevre tartışmalarını da değerlendiren Yıldırım, çevrecilerin büyük oranda ikna edildiğini, bu konuda bazı yanlış anlaşılmaların olduğunu anlattı. Böyle büyük projelerin çok tartışılmasının, çevre hassasiyetinin ön plana çıkmasının anlaşılabilir bir durum olduğunu ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu:
"Ancak bizim bu projede bir şeyi daha iyi anlatmamız gerekirdi. Biz bu güzergahı seçerken İstanbul'un kuzeyinin çevre bakımından, su havzaları bakımından en az olumsuz etkilenecek güzergah hangisi olur kaygısıyla seçtik. Bu güzergah hep kömür ocaklarının olduğu yerdir, delik deşik örselenmiş arazilerden ibaret bir bölgedir. Bu köprü ve gerekse üçüncü havalimanı aslında burada bozulan arazilerin tekrar rehabilite edilip İstanbul'a kazandırılmasına da büyük katkı sağlıyor. Çok büyük ağaç kesildiği yönündeki haberler tamamen gerçek dışı.
Her şeyi çevreye odaklarsak bu sefer ülkenin ihtiyacı, ülkenin kalkınması bir başka bahara kalır. İstanbul'un en önemli sorunu dersek her İstanbullunun aklına ulaşım geliyor, trafik geliyor. Çevre hemen telaffuz edilmiyor. İşin merkezinden uzaklaşmamamız gerekiyor. Kaldı ki çevre konusu da projelerle birlikte yürütülebilir. Çevresel etki değerlendirmeleri olmadan kimse zaten finansmana yanaşmıyor. En ufak bir projeye bile ÇED raporu alınırken böylesine büyük bir projede bunu almadan iş yapmak mümkün değil çünkü finansörler bu konuda çok titizler."

ÇED RAPORU TARTIŞMALARI

Bakan Yıldırım, üçüncü havalimanı ihalesinde ÇED raporu alınmadığı şeklindeki iddiaların da gerçek dışı olduğunu belirtti. Üçüncü havalimanı ile ilgili ihaleye çıkmadan ÇED raporunu aldıklarını ifade eden Yıldırım, "ÇED'den muaf diye bir şey yok. ÇED'den muafiyet İstanbul İzmir otoyolu. Onlar da 90 yılından bu yana yatırımda olduğu için o zaman ÇED kanunu yoktu. O muaftır ama ona rağmen onlar da kısmen ÇED aldılar" dedi.
Üçüncü havalimanı konusunda projelerin tamamlandığını bu konuda kendilerine sunum yapılacağını ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti:
"Bizden bunun olurunu aldıktan sonra işe başlayacaklar. Şu ara sözleşmenin yapılması ile ilgili her türlü işlem tamamlandı. Tek bir işlem kaldı o da şirket kurmak. Daha önce teklifler verildi, konsorsiyum oluşturuldu. Onlarla sözleşme görüşmeleri yapıldı ve mutabakat sağlandı ama bir aylık süreleri var. Nihai ve yeni bir şirketi önümüze getirecekler. O şirketi bekliyoruz ondan sonra da yer teslimi ve çalışmalar başlayacak. Orada kamulaştırma ve mevcut ocaklar var. O ocaklar (biz faaliyetimizi burada sonlandırdığımız için haklarımız) var deyip itirazları var. O itirazlar bir hukuki sürece dönüştürülmez ise birkaç ay içinde çalışmalara başlayabiliriz."

"HAVAYOLU ŞİRKETLERİ BİLET FİYATLARINA KENDİLERİ BİR SINIR KOYACAKLAR"

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, bazı Avrupa ülkelerinin İstanbul'a yapılacak 3. Havalimanı Projesi'ni engellemeye çalıştıkları iddiları ile ilgili, "Bu proje ile ilgili böyle gelişmeler yaşarsak bu bizim için sürpriz olmaz ama bunların hepsinin tedbirini alıyoruz" dedi.
AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk'ün, bazı Avrupa ülkelerinin 3. Havalimanı projesini el altından engelleme çalışmaları olduğuna ilişkin iddiaları sorması üzerine Yıldırım, 2008-2009 krizinden dünyada sonra her şeyin değiştiğini söyledi.
1970'li yılların başında havacılığın merkezinin ABD olduğunu, 1980'lerde de Avrupa'nın kuzeyine kaydığını dile getiren Yıldırım, "Şu anda Türkiye'nin bulunduğu bölgeye geldi. Yani batıdan doğuya doğru bir kayış var. Bunda şaşıracak bir şey yok. Çünkü küresel krizden sonra artık servet değişimi yaşanıyor. Zenginlik merkezleri batıdan doğuya, Uzakdoğu'ya doğru hareket ediyor. Bu hareket esnasında da en önemli durak Türkiye oldu" diye konuştu.
Bu durumun bir göstergesi olarak 2013'ün ilk 6 ayında ABD'de havacılık sektörünün yüzde 1 gerilediğini, Avrupa'da yüzde 0,5 artış ile neredeyse durma noktasına geldiğini belirten Yıldırım, etrafındaki bütün kargaşaya rağmen Türkiye'deki artışın yüzde 15,5 civarında gerçekleştiğini dile getirdi. Yıldırım, "Bu da gösteriyor ki Türkiye doğu ile batı arasında tam bir transfer merkezine dönüşüyor" ifadesini kullandı.

"ENGELLEME ÇABALARI SÜRPRİZ OLMAZ, TEDBİRİNİ ALIYORUZ"

Bu zamana kadar Almanya'nın aktarma merkezi olduğunu anlatan Yıldırım, bu yüzden 3. Havalimanı ihalesini almak için çok gayret gösterdiklerini ancak sonunda Türkiye'den bir konsorsiyumun ihaleyi kazandığını kaydetti.
"Almanya'nın böyle bir düşüncesi olabilir ama bu düşüncesi 3. havalimanını engellemeye yetmez" diyen Yıldırım, şöyle devam etti:
"Finansörlere, çeşitli yollarla 'Bunların finansmanını geciktirin, vermeyin' gibi telkinler olabilir. Alman hükümetinin doğrudan bu işe müdahale edip, çıkış yapacağını düşünmüyorum. Zaten diplomasiye de uymaz, ülkeler arasındaki ilişkilere de zarar verir. Biz bunu (geçmişte) yaşadık. Dış finansman çevreleri çevre sorunları, tarihi değerleri bahane ederek uzun süre finansman vermediler. Sonra bunu yerli finansmanla yapmak zorunda kaldık. Hasankeyf hadisesini hatırlarsınız... O yüzden de bu proje ile ilgili böyle gelişmeler yaşarsak bu bizim için sürpriz olmaz ama bunların hepsinin tedbirini alıyoruz."
Bu projede Almanya'nın bir kaybı olmadığına işaret eden Yıldırım, Türk Hava Yolları (THY) ve Lufthansa'nın birbirleri ile rekabet etmektense devlet desteğiyle ayakta duran Katar Hava Yolları gibi kuruluşlara karşı işbirliklerini daha da geliştirebileceklerini ifade etti.
Türkiye son 10 yılda ortaya koyduğu başarı öyküsüyle "bu işte ben de varım" dediğini vurgulayan Yıldırım, ideal bir noktada bulunan Türkiye'nin yolcu transferi için avantajlı bir bölgede olduğunu dile getirdi.
Dünya 3 bölgeye ayrıldığında Türkiye'nin zaman dilimi olarak tam orta noktada bulunduğunun altını çizen Yıldırım, coğrafi şartlar, zaman gibi kavramların Türkiye'ye üstünlük kurma avantajı sağladığını belirtti.

"HAVAYOLU ŞİRKETLERİ BİLET FİYATLARINA KENDİLERİ SINIR KOYACAKLAR"

Havayolu şirketlerinin iç hat uçuşlarında gündeme gelen tavan fiyat uygulamasına geçişle ilgili yapılan çalışmaların hatırlatılması üzerine Yıldırım, bu yıl için bütün biletlerin dökümünün yapıldığını ifade ederek, "Görüldü ki kamuoyundaki algı ile gerçek çok örtüşmüyor" dedi.
65 milyon yolcu içinde pahalı yolculuk edenlerin sayısının yüzde 3 olduğunu, diğer yolcuların ise makul fiyatlarla uçtuğunu anlatan Yıldırım, yüzde 40'dan fazlasının 50-100 lira arasında uçtuğunu söyledi.
Bütün bunlara rağmen işin bir fırsatçılığa dönüşmesine rıza gösteremeyeceklerini vurgulayan Yıldırım, "Vatandaşın hakkının, hukukunun korunması bizim görevimiz olmasına rağmen sektörü serbestleştirdik. Dolayısıyla yatırım yapanlardan da 'Bakanım siz sınır koyuyorsunuz ama biz bu şirkete yatırım yaptık' şeklinde itirazlar geldi. Biz, bunu öngörmemiştik. Onun için varılan ortak nokta şu. Havayolu şirketleri sivil havacılık genel müdürlüğü ile anlaşma yaparak, bayram sonunda, belirli bir süre kala bir gün olabilir, iki gün olabilir, gönüllü olarak bilet fiyatlarına kendileri bir sınır koyacaklar. Biz onlara mecburiyet getirmek yerine karşılıklı uzlaşma içinde sistemlerini kurgulayacaklar" diye konuştu. Yıldırım, böylece tavan fiyat uygulamasının şirketlerin kendi rızasıyla yapılır hale geldiğini sözlerine ekledi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.