Araplar'ın Türkiye'ye zaafı var

Bugüne kadar mimarlık dalında dünyanın en prestijli ödüllerini alan Melkan-Murat Tabanlıoğlu çifti, son olarak "WAF 2013-Dünya Mimarlık Festivali"nde Ofis Proje Kategorisi Ödülü'nü evine götürdü. Ödüllerin kendilerini mutlu ettiğini söyleyen Tabanlıoğlu çifti, "Bunları alıp bir kenara koyarak, yolumuza devam ediyoruz" dedi. Dubai ve Doha'da da ofis açarak yurtdışı yatırımlarına hız veren çifte göre Araplar'ın Türkiye'ye büyük bir zaafı var. Araplar'ın burada kendini rahat hissettiklerini söyleyen Tabanlıoğlu çifti, "Müslüman ülke olarak Türkiye'yi daha farklı, daha Avrupai görüyorlar" dedi. Yurtiçi ve yurtdışında birçok projeyi hayata geçiren Cemal Gürsel'in torunu Melkan Tabanlıoğlu ve Atatürk Kültür Merkezi'nin mimarı Hayati Tabanlıoğlu'nun oğlu Murat Tabanlıoğlu'yla gayrimenkul sektöründeki gelişmeleri, son trendleri konuştuk.
Gayrimenkul sektörü altın çağını yaşıyor. Bu gelişmeler sizin gibi mimarlık firmalarını nasıl etkiliyor?
Sektörde büyük bir atılım söz konusu. Çünkü Türkiye'nin bu anlamda yıldızı parladı. Hükümet birçok büyük projeye start verdi. TOKİ de inşaat sektörünü ciddi anlamda büyüttü. Bizim işlerimizde de ciddi bir artış var. Kapımızı birçok yatırımcı çalıyor. Zaten şimdiye kadar biz kimsenin kapısını çalmadık. Bir iş almak için herhangi bir organizasyon yapmadık. Bizde iş kovalayan insan yoktur. İşimizi layıkıyla yapmaya çalıştığımız için yatırımcılar bizimle çalışmak istedi.

FİYATLAR ARTMAYA DEVAM EDECEK
Yabancıların ilgisi nasıl?
Araplar'ın Türkiye'ye büyük bir zaafı olduğu bir gerçek. Çünkü burada kendilerini rahat hissediyorlar. Müslüman ülke olarak, Türkiye'yi daha farklı ve daha Avrupai görüyorlar. Ayrıca yerli yatırımcının bu konudaki tavrı da önemli. Çünkü birçok yatırımcı hedef kitle olarak Araplar'ı belirliyor.
Gayrimenkul yatırımlarında bir trend değişikliği söz konusu mu?
Türk insanı geleneksel aile yapısından dolayı büyük evlerde yaşamayı seviyor. Ama bize göre en büyük değişim daha küçük metrekarelerde, daha büyük evlerin lüksünü yaşamak olacak. İstanbul'da metrekare fiyatları artıyor, artmaya da devam edecek. Her türlü yaşam tarzındaki insanı kucaklamak gerek.
Konut fiyatlarında balon olduğu görüşüne katılıyor musunuz?
Hayır, İstanbul'da fiyatların hâlâ ucuz olduğunu düşünüyorum. Bilgisiz, akılsızca dağa taşa yapılan konutlarda sıkıntı olabilir.
Şehir içinde daha ucuz konutlar üretilemez mi?
Bence üretilebilir. Burada en önemli konu ulaşım. Bir de kullanım önemli. Metrekareyi akıllı kullanmak önemli. İnsan profili, kimin yaşayacağı da çok önemli.
MİMARLAR SEYAHATLERİNDE DİNLENEMEZ
Mimar olarak seyahat etmek, yapılara alıcı gözle bakmak nasıl bir duygu?
Seyahatlerimizde bina inceliyoruz. Eskiden fotoğraf makinesiyle gezerdik. Şimdi cep telefonuyla işimizi daha kolay hallediyoruz. Bazen bir şehre gitmekten imtina ediyoruz. Çünkü mimar olarak gittiğiniz şehirde dinlenmeniz çok kolay değil. Merak ediyoruz. Görmek, yaşamak ve hissetmek istiyoruz. İstanbul'dan çok etkileniyoruz. New York da çok güzel bir şehir. Londra'ya her gittiğimizde mutlaka bir şey öğreniyoruz. Bunlar hem güzel hem de entelektüel olarak çok donanımlı şehirler. Vaktimizi uçakta geçiriyoruz. Bir haftada 4 geceyi uçakta geçirdiğimiz oluyor.
GÖNLÜMÜZ GALATAPORT'TA
Galataport ihalesinin ilkinin mirarı sizdiniz. İkinci ihalenin galibi Doğuş Grubu'yla da temasa geçtiniz mi?
Şu anda hangi aşamada olduklarını bilmiyoruz. Gözümüz değil de gönlümüz Galataport'ta. Çünkü Galataport ismi bile bizim toplantı masasında çıktı. Orada emeğimiz çok ama biz hiçbir şeyi zoraki yapmayı sevmeyiz. Bir yerin kaderini değiştirmek büyük bir zevk.
BİRLİKTE ÇALIŞMAK KOLAY DEĞİL
Aynı işyerinde çalışmak sıkıntı yaratıyor mu?
Kolay bir şey değil ama giderek daha kolaylaştı bizim için. Çünkü olgunlaşıyorsunuz ve hayatı yönetmeyi öğreniyorsunuz. Kendinizi dinlemeyi başarıyorsunuz.
Yoğun iş temposu içinde hobilerinize vakit ayırıyor musunz?
Belirgin bir hobimiz yok ama 12 yaşındaki kızımıza vakit ayırmayı ve teknemizle hız yapmayı seviyoruz.