Perşembe 28.11.2013 00:00
KOBİ’lerin girişimcilik ruhunu ayakta tutmalıyız
Bu hafta Avrupa KOBİ Haftası nedeniyle Avrupa’da ve paralel olarak Türkiye’de birçok etkinlik düzenlendi. İstatistiklere göre Türkiye’deki işletmelerin yüzde 99,8’i KOBİ ölçeğinde. Ve bu KOBİ’ler, Türkiye ihracatının yüzde 60’ını gerçekleştiriyor. Ayrıca hemen belirtmek gerekir ki; son yıllarda KOBİ’lerimiz, ihracat pazarlarımızın çeşitlenmesindeki inanılmaz başarıları ile dikkat çekiyor.
İlknur Menlik - Sabah.com.tr
imenlik@comart.com.tr
Gıda ve içecek sanayisi de benzer bir tablo ortaya koyuyor. Sektörün %99'dan fazlası KOBİ türü işletmelerden oluşuyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2012 yılında açıklamış olduğu "Yıllık Sanayi ve Hizmet İstatistikleri 2010"a göre; sektörde 35.631 işletme faaliyet gösteriyor; yani yaklaşık 35 bin KOBİ'miz var. KOBİ'lerimizin bu yüksek oranı, sektörün AB gıda ve içecek sanayisi ile benzer yanlarından birini oluşturuyor. AB'de de 287 bin şirketin faaliyet gösterdiği sektörün %99,1'ini KOBİ'ler oluşturuyor.
Tabii, Türkiye ve AB gıda sektöründe paralelliklerin yanı sıra zıtlıklar da var. Hem AB'de hem Türkiye'de işletmelerin yaklaşık yüzde 99'u KOBİ, yüzde 1'i büyük şirket. Ancak AB'de KOBİ'ler toplam üretimin yüzde 48'ini yaparken, Türkiye'de bu oran yüzde 60'lara ulaşıyor. Yani Türkiye'deki KOBİ'lerin gıda ve içecek üretimindeki payı daha büyük.
KOBİ'lerin bir önemli özellikleri daha var ki; Avrupa Komisyonu'nun KOBİ Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada buna dikkat çekiliyor ve uzun zamandır kriz yaşayan Avrupa ekonomisinde, KOBİ'lerin krize karşı esnekliklerine vurgu yapılıyor. Türkiye'de de benzeri bir durum var.
Tüm bunlar, KOBİ'lerin hem AB hem de ülkemiz ekonomisi için ne denli önemli olduğunu ortaya koymaya yeter. Bunca önemine karşın KOBİ'lerin zayıf yönleri, bu işletmeleri zorlamakta. Onların bu zorlukları aşması ise sağlam politikalara bağlı. Tüm KOBİ'ler için aynı olmakla birlikte özellikle gıda ve içecek sektöründeki KOBİ'lerin finansmana erişimlerinin kolaylaştırılması, uluslararası pazarlara erişimlerinin desteklenmesi, üzerlerindeki kanuni ve idari yüklerin azaltılması, girişimciliğin desteklenmesi ve KOBİ'lerin eğitimli işgücü ihtiyaçlarına cevap verilmesi gerekiyor.
KOBİ'lerin büyüme beklentilerine cevap verilirse, daha güçlü bir ekonomimiz olacağı kesin. Girişimcilik ruhumuz, en önemli avantajlarımızdan biri. KOBİ'lerimizin muhteşem girişimcilik ruhunu ayakta tutabilirsek, 2023 hedeflerimizi ve ihracatımızı hedeflenen noktalara taşıyabiliriz.
imenlik@comart.com.tr
Gıda ve içecek sanayisi de benzer bir tablo ortaya koyuyor. Sektörün %99'dan fazlası KOBİ türü işletmelerden oluşuyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2012 yılında açıklamış olduğu "Yıllık Sanayi ve Hizmet İstatistikleri 2010"a göre; sektörde 35.631 işletme faaliyet gösteriyor; yani yaklaşık 35 bin KOBİ'miz var. KOBİ'lerimizin bu yüksek oranı, sektörün AB gıda ve içecek sanayisi ile benzer yanlarından birini oluşturuyor. AB'de de 287 bin şirketin faaliyet gösterdiği sektörün %99,1'ini KOBİ'ler oluşturuyor.
Tabii, Türkiye ve AB gıda sektöründe paralelliklerin yanı sıra zıtlıklar da var. Hem AB'de hem Türkiye'de işletmelerin yaklaşık yüzde 99'u KOBİ, yüzde 1'i büyük şirket. Ancak AB'de KOBİ'ler toplam üretimin yüzde 48'ini yaparken, Türkiye'de bu oran yüzde 60'lara ulaşıyor. Yani Türkiye'deki KOBİ'lerin gıda ve içecek üretimindeki payı daha büyük.
KOBİ'lerin bir önemli özellikleri daha var ki; Avrupa Komisyonu'nun KOBİ Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada buna dikkat çekiliyor ve uzun zamandır kriz yaşayan Avrupa ekonomisinde, KOBİ'lerin krize karşı esnekliklerine vurgu yapılıyor. Türkiye'de de benzeri bir durum var.
Tüm bunlar, KOBİ'lerin hem AB hem de ülkemiz ekonomisi için ne denli önemli olduğunu ortaya koymaya yeter. Bunca önemine karşın KOBİ'lerin zayıf yönleri, bu işletmeleri zorlamakta. Onların bu zorlukları aşması ise sağlam politikalara bağlı. Tüm KOBİ'ler için aynı olmakla birlikte özellikle gıda ve içecek sektöründeki KOBİ'lerin finansmana erişimlerinin kolaylaştırılması, uluslararası pazarlara erişimlerinin desteklenmesi, üzerlerindeki kanuni ve idari yüklerin azaltılması, girişimciliğin desteklenmesi ve KOBİ'lerin eğitimli işgücü ihtiyaçlarına cevap verilmesi gerekiyor.
KOBİ'lerin büyüme beklentilerine cevap verilirse, daha güçlü bir ekonomimiz olacağı kesin. Girişimcilik ruhumuz, en önemli avantajlarımızdan biri. KOBİ'lerimizin muhteşem girişimcilik ruhunu ayakta tutabilirsek, 2023 hedeflerimizi ve ihracatımızı hedeflenen noktalara taşıyabiliriz.
DİĞER
EN SON HABERLER
- 1 Türkiye lider ülke oldu! Dünya Bankası'ndan övgü dolu sözler! 3 yıl içerisinde 18 milyar dolar...
- 2 SON DAKİKA: TCMB Başkanı Karahan'dan enflasyonla mücadelede kararlılık mesajı
- 3 Lila Kağıt ve Koton, Halka Arz Ediliyor
- 4 Ticari balıkçılığın yeni yol haritası belirleniyor
- 5 SON DAKİKA: Deprem bölgesinde mücbir sebep hali uzatıldı
- 6 SON DAKİKA: Bakan Şimşek tek tek açıkladı! 'Türkiye en olumlu etkilenen ülkelerden'
- 7 Merkezi Kayıt Kuruluşu // İLAN
- 8 LPG ithalatı şubatta yıllık bazda azaldı
- 9 Dış ticaret açığı Mart ayında geriledi
- 10 Bakan Işıkhan sendika başkanlarıyla sahaya indi